• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.29)
solaris - stanislaw lem
20. yüzyıl bilimkurgu edebiyatının başyapıtlarından sayılan solaris, insanlığın bilimle ve başka gezegenlerle ilişkisini ele alıyor.
kris kelvin, solaris’in yüzeyindeki okyanus üzerinde araştırma yapmak ve evreni anlamak üzere bu gezegene gelir. çalışmalarına başlayınca, bastırılmış anılarla yüklendiği acılı bir deneyim yaşamaya başlar. bir süre sonra, yalnız olmadığını, diğer araştırmacıların da benzer şeyler yaşadığını görür. okyanusun, kimsenin kaynağını ve sebebini bilmediği bu anıları yaratan canlı bir organizma olduğu fark edilince, bilim insanları araştırmalarının odağını değiştirerek kendi içlerine yönelirler...

solaris, freud’dan jung’a uzanan süreçte farklı psikanalitik kuramları üstü örtülü bir biçimde tartışırken, insanoğlunun başka dünyalara dair duyduğu merakı ve bilimsel-teknolojik hırsını sorguluyor.

"stanislaw lem, günümüzün en inanılmaz zekâsına sahip, bilge ve komik yazarıdır.”

anthony burgess


  1. 'yalnızca insan’ı arıyoruz biz, başka dünyalara gereksinimimiz yok. ayna gerek bize. başka dünyaları ne yapacağımızı da bilmiyoruz. tek bir dünya, kendi dünyamız, yetiyor bize. ama olduğu gibi de kabul edemiyoruz onu. kendi dünyamızın ülküsel bir imgesi peşinde koşup duruyoruz hep: bizimkinden üstün bir gezegen, üstün bir uygarlık arıyoruz, ama kendi geçmişimizin prototipi üzerinde gelişmiş olsun istiyoruz. ve aynı zamanda yüzyüze gelmek istemediğimiz, kendimizi sakınmaya çalıştığımız bir şey var içimizde. ama o hep içimizde kalıyor, çünkü yer’den yola çıkarken bir ilk günahsızlık durumunda değiliz. gerçeklikte nasılsak buraya öyle geliyoruz, sayfa çevrilip de gözlerimizin önüne serilince gerçeklik -kendi gerçekliğimizin sessizce geçiştirmeyi yeğlediğimiz yanı yani- artık sevmiyoruz onu.’