1. Aşağıdaki çağrı ile 1 Mayıs 2011 tarihinde yayınlanmaya başlamış Ankara'nın gayriresmi gazetesidir.
    http://www.solfasol.com.tr adresinden gazetenin arşivine ulaşabilirsiniz.
    Şimdi sadece aylık bir gazete değil şehrin bir parçası olmuştur.

    Çağrı
    Bugün, kamu yapılarının gri beton rengi ile özdeşleştirilen ve memur kenti olduğu söylenerek “orada yaşamak sıkıcıdır” demeye getirenlere inat bir yaşam sürüyor Ankara’da; üstelik 3000 yılı aşkın zamandır ve durmaksızın. Bu şehir herşeye rağmen, tarihi boyunca yaşadığı zor zamanlarındaki gibi inatla ayakta kalmayı sürdürüyor, Anadolu’nun; Frigler’den Galatlar’a, Roma İmparatorluğu’ndan Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, binlerce yıllık birikiminin vücud bulduğu bir abide gibi; sağlam ve alçakgönüllü.

    Bozkırın ortasında bir başkent!

    Ankara, tarihi boyunca tipik bir Anadolu kenti olmanın zorluklarını yaşadı. Gelişip zenginleştikçe her Anadolu şehri gibi yağmayı, yıkımı ve savaşı üzerine çekti. Ama pek çok şehirden farklı olarak her seferinde yeniden ayağa kalkmayı başardı. Yaşadığımız yüzyılda ise bozkırın ortasında bir başkent olmanın zorluklarını yaşıyor Ankara. Modern olma serüveninde son kırk yıldır, bir yandan ona eşlik edenlerin samimiyetsizliği ile, diğer yandan korkak ve baskıcı taşra muhafazakarlığı ile mücadele halinde. Bu mücadelede elindeki tek şey insanlarının azmi ve üretkenliği. Bu şehirde, hayata sımsıkı sarılmış, birikim sahibi, üretken, geniş bir topluluk var. Ankara’nın aydın geleneği inatla varlığını sürdürüyor. Ankara, İmparator Augustus’un, Hacı Bayram’ın, Mustafa Kemal’in, Falih Rıfkı Atay’ın, Sabahattin Ali’nin, Melih Cevdet Anday’in, Cahit Sıtkı Tarancı’nın, Cahit Külebi’nin, Cemal Süreya’nın, Can Yücel’in, Nurullah Ataç’ın, Hasan Ali Yücel’in, Ceyhun Atuf Kansu’nun, Sevgi Soysal’ın, Metin Altıok’un, Nazlı Eray’ın, Bilge Karasu’nun ve daha nicelerinin şehri; bizim şehrimiz. Anadolu’nun kültür, sanat ve düşünce hayatına Ankara’dan katkı vermiş ne çok insan var. Bugün bu geleneği sürdüren onlarca, yüzlerce edebiyatçı, sanatçı, yazar, aydın, bilim insanı ve üniversiteliler var hala Ankara’da. Türkiye’nin bilim, kültür, sanat ve siyasi yaşamı Ankara sokaklarından mezun insanlar ile ayakta duruyor. Ankaralılar hala üretiyor. Ama artık çoğu kez herkes birbirinden habersiz, kendi kendine. Ne yazık ki Ankara’da süregiden bu yaşamın ve değerinin farkında olan çok az insan var. Bizi de içine çeken yaygın bir umutsuzluk, yılgınlık, yorgunluk hali var kentin her yanında. Ancak küçük heyecanları söndürebilecek kadar güçlü ve etkili bu hal; toplu bir kalkışmaya karşı duramayacak kadar zayıf olduğunu biliyoruz bu umutsuzluğun, aslı olmadığını ve sadece uzun sürmüş bir akşamüstü olduğunu. Teslim olduğumuz an gerçek olacak bir yılgınlık hali bu.

    SOLFASOL - Ankara’nın Gayriresmi Gazetesi

    İşte bu hali tersine çevirme arzusu bir araya getirdi bizi. Yeni bir Ankara sabahı için bir araya geldik. Derdimiz bir gazete çıkarmak. Adımız “Solfasol”; hem Ankara’ya ait, hem de inadına sol olduğumuz için. İddiamız “Ankara’nın gayriresmi gazetesi” olmak. Taşra muhafazakarlığının korkak ve baskıcı dünyasına sıkışmayı reddediyoruz. Ankara’nın sahip olduğu birikimi derleyip, çoğaltıp şehre yansıtacak bir ayna olmak istiyoruz. Ankara’ya, Ankara’nın sorunlarına ve olanaklarına bu birikimin gözleri ile bakacağız. Bu birikime dokunduğumuzda ortaya çıkacağını düşündüğümüz enerji bizi heyecanlandırıyor. Bu heyecanla, Ankara’nın ta kendinden Ankara’yı değiştirecek, dönüştürecek bir hareket yaratmak istiyoruz. Bu heyecanla, şehre dair sözlerimizi ve yapma isteklerimizi, eleştirel ama adil bir yaklaşımla Ankara’nın sokaklarına, meydanlarına, üniversitelerine, kahvelerine, parklarına, kitapçılarına yaymak, en uzak köşesine kadar ulaştırmak ve çoğalmak istiyoruz; sonra sesimiz ve gücümüz nereye kadar yeter ise oraya kadar gitmek.

    Eğer sizce de bir anlamı varsa bu sözlerimizin; Ankara’nın Gayriresmi Gazetesi Solfasol’e el vermek için yazınızla, çizinizle, sesinizle bu harekete katılmaya, bizimle yanyana durmaya davetlisiniz.