1. okumaya çalıştığım, dışarıdan okuması ve yapılması çok kolay gözüken bölüm. eğitim açısından türkiyede iyi bir eğitimin sayılı üniversitelerde verildiğine inanıyorum bunun sebebini başka bir zaman yazacağım. bu entry girme sebebim sosyoloji okumaya başladığımda kafamda şekillenen toplum nedir nasıl anlamalıyız vesaire sorularına düşüncem; "başladığımda sıkıca belirtiyim" gerçi tanımı aşırı fazla olduğundan güzel bir tanım bile olabilir. tarkosvky`nin nostalgia filminin 1+1 2dir ama 1 su damlası + 1 su damlası tek bir su damlasıdır -sanırım böyleydi-. sosyolojiyede o sıralar bu açıdan yorumluyor ve düşünüyordum; bireyleri anlamak önemli -anlamayı pozitivist paradigmanın hakim olduğu psikolojiden bahsetmiyorum- lakin bireyler yan yana geldiğinde artık 5 birey veya 10 birey olmuyorlar. büyük bir su damlası oluyorlar. ama asıl sorun şu bir su damlasının büyüklüğüne göre mi su damlası diyoruz yoksa şekli yüzünden mi?
  2. özellikle günümüz toplumlarında "yaşamak için" herkesin ucundan kıyısından da olsa farkına varmadan dokunduğu bilim.
    hayatımızın toplumla paylaştığımız her anında bir şekilde sosyolojiyle uğraşıyoruz. sosyolojik bakış açısını kazanmak ise olaylara daha net bakabilmeyi, olup biteni daha doğru anlamayı sağlıyor.
  3. sosyal bilimler alanının olmazsa olmazı. ilk insandan günümüze kadar olacak şekilde geniş bir çalışma alanına sahip, faktörü,değişkeni,her şeyiyle malzemesi insan olan bilim dalı. ve bu kadar öneme sahip bu dal ülkemizde fakültesi ancak puanı yetmeyen tm lerin 4 yıllık okul okuma işlevini gören -boğaziçi gibi istisnalar hariç- bir işleve sahip. oysa bir ülkenin sosyolojik yapısının bilinmeye, bunu bilecek,yorumlayacak insanlara ve bu insanların görüşlerinin baz alınarak politikaların yürütüldüğü bir devlet düzeneğine o kadar ihtiyaç var ki.
  4. türkiyede bir geleceği olmayan bölüm.aslında en çok ihtiyacı olan ülkeyiz bu bölümden mezun olanlara ancak tabiki bir değerimiz yok.okuyorum ama tabi yanında adalet okuyorum açıktan. gelecek kaygısını iliklerime kadar hissediyorum neyse bunları sonra konuşuruz.
  5. ülkemizde, aynı konuyu 40. defa başka bir yönüyle ele alıp, anketini yapan ama anket sonuçlarını faydaya çeviremeyen bir bilim dalı olarak yaşar.
  6. mezunlarının arkadaş ortamında muhabbet ederken, herhangi bir toplumsal olay hakkında yaptığı yorumun hoş karşılanmaması halinde
    "sosyoloji okudum ben sosyoloji. ciğerinizi bilirim sizin"
    kozunu ortaya koyduğu sıklıkla görülmüştür.
  7. zaman zaman hayattan soğutan bölümümle birlikte 2. üni olarak okumayı düşünüyorum kesinlikle ilgimi çeken ve zevkle okuyacağım bir bölüm umarım hayal kırıklığı yaşamam yıllar sonra ilk kez bu kadar hevesliyim. eğer beklediğim gibi zevk alarak okur diploma alırsam yaklaşık 5 yıl sonra sosyoloji mezunu bir mimar olarak uluslararası bir nakliye firmasında tır şoförü olmak istiyorum.
    wtf
  8. ben bu sosyoloji diplomasını çeyizime koymak için mi aldım? tabi ki halkı aşağılayacam lan ciğerinizi bilirim ben sizin, hoca anlattı.

    diyip tüm herkese laf söylemek istiyorum herkese salça olmak istiyorum ama olmuyorum daha diplomayı almadım çünkü.
  9. pek kimse farkında değil ama en önemli bilim dallarından biri. kanımca.
  10. sosyolojik olarak ilk araştırma olarak kabul eser;
    ibn haldun tarafından yazılan, mukaddime adlı eserdir.