1. 1917-1991 yılları arasında faal olmuş sosyalist ülkeler birliğidir. batılı burjuvaların en büyük derdi olmuştur. zira sovyetlerin dünyadaki işçi sınıflarına yaydığı umudun varlığı, onların kar etmek ve servetlerine servet katmaktan başka bir tutkusu bulunmayan bünyelerini aç bırakmakla tehdit etmiştir. günümüzde sovyetler birliği yoktur. lakin yaydıkları umut bakidir. bir gün dünya uyanacaktır. bir gün, eve götüreceği ekmeğin kuruşunu hesaplayan taşeron işçi; mülk sahibi olmaktan başka hiçbir vasıfları olmayan, tek dertleri yeni alacakları spor arabalar, villalar olan burjuvaların imparatorluğunu yıkacaktır.
  2. başındaki gürcü 40 milyon insanı katletmiş lağım suratlı bir mario'dur. bugün bizim başımızdaki gürcü de aşağı yukarı aynı şeylerin peşinde.
    slipo
  3. 1917'de halkın amına koyan çarlık rusya yerine ekim devrimi sonrasında gelen devlet. yayılmacı politika ile günümüz volvograd , ukrayna , kafkasya taraflarındaki devletleri işgal ederek ideolojisini yaymış , işgal ettiği yerleri hızlıca asimile ederek karşı koyanları cheka , nvkd gibi iç kuruluşlar ile öldürmüş veya gulag takım adalarında hapse yollamış kızıl renkli şeytandır. 1991'de içe kapalı olmasından ötürü ekonomik bunalımla beraber kendine bağlı federasyon devletlerde çıkan huzursuzluklar sonucu dağıllmış , işledikleri pek çok iç ve savaş suçları su üstüne çıkmıştır.
  4. stalin gibi adamlardan sonra gorbaçov gibi bir lidere kavuşarak kendini uygun şekilde dağıtabilmiş yapı. gorbaçov gibi bir lider olmasaydı çok acılar çekilecekti belki de. nobel barış ödülü verilmesi boşuna değil sanırım.
  5. sscb 1917 yılında değil 1922 yılında kurulmuştur. üstteki youser'lar devrim yapılır yapılmaz sscb kuruldu zannediyor. devrim sonrası 1922 yılına kadar yapılan anlaşmalara yine russian empire adı aldınta imza atılmıştır. ayrıca bir iç savaş yaşanmış ve ülkenin tümünde hakimiyet kurulması için 1922 yılına kadar beklemeleri gerekmiştir.
  6. bizimle aynı yıl kurulmuş bir devlet olduktan sonra yaptıklarından bazıları şunlar;

    - ülkenin dört yanına ulusal bilim akademileri kurarak dünya çapında bilim adamları yetiştirmek. kendi koordinat sistemini, kendi teorik fizik ve matematik dehalarını, mühendislik ekolünü yetiştirdi. öyle ki, sovyet üniversitelerinden yetişen azerilerden 3-5 tanesi türkiye'ye geldi ve ülkeye resmen damga vurdu. inanmayan landau'nun kitabından bi 10 sayfa (çok değil lan) okusun, sonra konuşsun.

    - 1922 yılında kurulup iç savaşını 1923 yılında bitiren bir devlet olmasına karşın, 1925-1970 arası her yıl tek tek dünyada en çok patent başvurusu yapan ülke olmak. bizim ülke olarak hala sovyetlerin 1930 sayılarına ulaşamadığımızı hatırlayalım.

    - 1920'lerde yerli otomobil, 1920'lerde yerli uçak yapmak. savaş uçağı, yolcu uçağı falan derken her tür taşıtı üreten ve kendine yeten bir ülke olmak. lada, gaz ve volga markalarıyla dünyada sayılı büyük üreticileri arasına 1930'larda girmek.

    - 1940'larda uzay programını başlatmak, roket, uydu, hayvan, insan başlıklarının tamamında teker teker uzay yarışını kazanmak. aranızda uzaya çıkan ilk insanı hala armstrong sanan hayvanlar var!

    - "özgür ve güçlü" fransayı dümdüz eden, avrupaya kan kusturan nazilere postal yalattı. nazi itlerinin ilerleyişini stalingrad'da durdurdu, berlin'e kadar itin götüne soka çıkara kovaladı. bu sırada nazilere kimlerin silah sattığını bence inceden bi düşünün.

    - kendi tankını, topunu, tüfeğini, füzetsini, nükleer başlıklarını üretti. bunların neredeyse hepsinde dünyada zirveye oynadı.sovyet tankları, kalashnikov silahları, keleşleri, uzun namluluları, tabanaları, suikast silahları, taktik topları, su serisi füzeleri,..... yazsam uzar gider, öğrenin lan.

    - sizin daha anız yakmamayı öğretemediğiniz köylüsüne, adamlar piyano çalmayı öğretti lan. içinizde kaç kişi var piyano çalmayıbilen?

    - toplukonut üretti, vatandaşlarını 1930'lardan başlayarak merkezi sistemle ısınan evlere yerleştirdi. dundan 30-40 yıl sonra ülkemizde gecekondu sorununun patmadığını hatırlayalım.

    - kendi denizaltısını, kendi savaş gemisini, kendi uçak gemisini üretti.

    - dünyanın en büyük uçağı ve en büyük helikopterinin hala sovyet yapımı olduğunu biliyor musunuz? yoksa 2010'larda 3 eğitim uçağı üretince götünüz mü kalktı?

    - uzak diyarlara sağlık vb. hizmetler götüremedikleri için 4.000 km demiryolu yaparak seyyar sağlık tesisleri kurup kırsal bölgelere ulaştırdılar. evet üzerinde girip gelen ana sağlığı merkezi, sağlık ocağı, görüntüleme merkezleri falan var. ayrıca kütüphaneyi de uzak köylere aynı metotla götürdüler. eşşekli kütüphaneci hikayesinde gözleri dolan bizlere bu işin nasıl olacağını öğretiyorlar, hala.

    - vatandaşlarının dinlenme hakkını 1930'larda anayasaya yazdı. tatil köyleri kurarak vatandaşlarının buralara gitmesini destekledi. ruslara hala verilen tatil ödeneğini hanginiz rüyasında gördü lan?

    - anayasa yapmadan önce halka sordu. sıradan insanlardan yüzbinlerce öneri topladı, bunların her birini tasnif edip mahalle, şehir ve bölgelerde (ülkeler/eyaletler) konferanslar yoluyla tek tek ele aldı. şu an yapılmakta olan yeni anayasayı 3-5 kişinin oturup yazdığı ülkede adamların 80 sene önce yaptığını anlayabiliyor musunuz?

    - sovyetler zamanında gürcistan'da eğitimin her seviyede tamamen ücretsiz olduğunu ve her öğrenci'ye karşılıksız burs verildiğini biliyor musunuz? peki gürcistan'ın sovyet "boyunduruğundan kurtulmasından" sonra "özgür" öğrencilerin burslarının kesilip kendilerinden eğitim için ücret alındığını? kafkaslardan dinlemek gerektiği son derece doğru.

    zamanında bazılarına nasıl koyduysa, sızısı hala geçmemiş, anlaşılıyor.

    p.s. işbu entry vaktim oldukça editlenecektir.

    p.s.2, "ama sovyetler bazı hatalar yaptı, stalin çok reröre." nedir yazın öğrenelim.

    edit1: uçak ve helikopter eklendi.

    edit 2: gürcistan'da eğitim eklendi.
  7. paslı ve hantal bir yapı.
  8. genellikle birşeylerin hep en iyisini ürettiğini iddia eden , nato malları karşısında 1975'lerde sonra yüzgöz olan zavallı bir orduya sahiptir. sadece geniş nükleer savaş üzerine kurulu , gerekirse binlerce nükleer başlığı dünyanın merkezi olan şehirlere otomatik olarak atacak doktrinlere sahip ruh hastasıdırlar. konvansiyonel savaşlarda ise afganistan , irak'ta bok yemişlerdir. tank tasarımlarında değişiklik yapmaktan aciz oldukları için belli bir yerden sonra hepsinin modası geçmiştir. 65 yılda özellikle komunizm ile yönetilmeyen arap ülkelerine birsürü paraya rezil savaş araçları satmaları ile bilinirler.
  9. öncelikle modlardan bir ricam var; bir üstteki yorumu silmeyin. hakaret bana ediliyor evet, ama bir ibret vesikası olarak yaşasın burada. ben o arkadaş ile ilgili gerekeni hukuken yaparım, ama yayında kalsın. çok rica ediyorum.

    işte sovyetler'e hakaret eden aklın düzeyi budur hanımlar beyler; ardı ardına dizilmiş küfürler, hiçbir bilgi olmadan yapılan "paslı ve hantal" ithamları. destek? destek yok. bilgi? bilgi yok.

    bir tek bilgi var, 40 milyon insanı öldürmüş bir devlet olduğu yönünde; gönül ister ki düzeyli bir biçimde "şurada şu kadar, burada bu kadar" deselerdi, ama eldeki zeka ve saygı ile yetinmek zorundayız;

    1- bu arkadaşlar nazilerin öldürdüğü sovyet askerlerini de sovyetlerin öldürdüğü kişi sayısına ekliyorlar. oysa nazi orduları sovyetlere saldırdığında sovyetlerin ellerinde çiçekler, kapında sırılsıklam karşılaması gerekiyordu. mantıklı.

    2- bir devlet savaşırken, isyan edersen, devlet seni öldürür. gayet açık, gayet basit bir kuraldır. anlamakta zorluk çekenler ikinci dünya savaşından bi 20 yıl kadar önce yaşanan kurtuluş savaşımızın iç cephesine baksın bakalım, biz savaşta isyan edenlere ne yapmışız? tabii ki aynısını.

    3- savaşta sorun çıkaranları osmanlı göç ettirince tehcir, sovyetler göç ettirince soykırım. mantıklı.

    4- sizin 90'lı yıllarda kurtlu çikolata satmak dışında hiçbir hayrınızın dokunmadığı azeri çocukları moskova'da okuyup hoca olurken, sovyet fabrikalarında mühendis olurken, sovyetler türkmenistan'ı imar edip kırgızistan'a opera binası kurarken siz ne yapıyodunuz sevgili kardeşlerim? cevap veriyorum; türk evlatlarını amerikan ordusuna 23 sente pazarlamakla meşguldünüz.

    şimdi türk düşmanı kim, daha net çıkıyor ortaya.

    adama diyorsun ki tüm toplumun tam katılımı ile demokratik anayasa, tın; kültür sanat diyorsun, tın. patent diyorsun, ne olduğunu bildiği bile şüpheli. bilim diyorsun, tın. sağlık hizmeti için 4.000 kilometre tren yolu, cevap yok. tatil hakkı, toplukonut diyorsun mal mal bakıyor. içinden beyninin aldığı bir tek savaş araçları olmuş, buna da şükür.

    anca 40 yıl önceki laflar. ama o zamanın milliyetçileri en azından 3-5 bilgi sahibi olan; imkansızlıklardan öğrenediyse de öğrenmeye çalışan vatanperver abilerimizdi. ben görüşlerine katılmasam da kendilerini severdim. ne bileyim bir gün onları da mumla arayacağımı? hala bir tek argüman yok, anca moskof uşağı de geç. artık oranın adı moskova oldu gençler, uyandırayım.

    siyasi görüşünüz ne olursa olsun, hangi tarafa yakın olursanız olun. ama araştırın ve öğrenin. sevdiğiniz siyasi figürleri neden sevdiğinizi, sevmediklerinizi neden sevmediğiinizi bilin. aklınızda veriler, bilgiler olsun.

    son söz: güneydoğu değil, kuzey kuzey...
  10. lenin'in 1917 yılında ki boloşevik devriminin ardından halka vaat etmiş olduğu beş temel ilke;
    1)aç insanlara aş
    2)köylüye toprak
    3)almanlar ile barış
    4)sovyetlere iktidar
    5)'dünya ihtilali' ki bu onların en önemli tezleri ve amaçları idi daha sonra 1.dünya savaşı sonrasında sovyetlerin ve dünya genelinin içinde bulunmuş olduğu ekonomik,siyasal ve sosyal anlamdaki çöküşün bir türlü giderilememesi ve bu yüzden ilk dört ilkenin tamamlanıp fakat en önemli ilke olan 5.inci ilke ''dünya ihtilanli''nin ertenlendiğinin bildirilmesi ve en önemli ilkesini gerçekleştiremediği için tam anlamıyla varlığını tamamlayamayan ve bu yönüyle daima eksik kalan sosyalist devlet örneği..