• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
steelheart - brandon sanderson
dünyanın üstüne çöken felaketin gökyüzünde belirmesinin üzerinden on yıl geçmişti. sıradan insanlar değişmeye başlamış, süperkahramanları andıran epiklere dönüşmüşlerdi. ama epikler halkın dostu değildiler. o muhteşem yeteneklerini, güç için kullanıp insanları sömürüyorlardı.kimse epiklerle savaşamazdı… asiler hariç. asiler bir grup sıradan insandı ve hayatlarını epiklerin zayıf noktalarını bulup onları yok etmeye adamışlardı. david asilere katılmak istiyordu. çünkü steelheart'ı istiyordu: yıllar önce babasını öldüren yenilmez epik'i. bunu uzun zamandır beklemiş, planlar yapmış, dünya üzerindeki tüm epiklerle ilgili bilgi toplamıştı.şimdi harekete geçme zamanıydı. intikam zamanı...brandon sanderson yeni neslin en büyük fantastik yazarlarından biri olarak görülüyor. tolkien'in mirasçısı robert jordan'ın zaman çarkı serisinin devamını yazması için sanderson'ın seçilmesi yazarın tüm dünyada tanınmasını sağladı.david gemmell legend ödülleri'ne dört yılda altı kez aday gösterilen tek yazar olan sanderson, 2011 ve 2012'de bu ödülün sahibi oldu. romantic times reviewers ödülüne de iki kez sahip olan yazar, john w.campbell award for best new writer ödülüne aday oldu ve new york times hardcover fiction best-seller listesi'nde altı kez yer aldı."muhteşem bir kitap. olağanüstü bir üslup. süperkahramanlara yepyeni bir bakış. başarılı bir dünya tasviri. kesinlikle verdiğiniz zamana değecek."-patrick rothfuss, kralkatili güncesi-(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. kitabı az önce bitirdim. süper kahramanlara çok farklı bir bakış açısı getirmiş. ben oldum olası sevmedim zaten spiderman , batman(nolan üçlemesi hariç) , superman vs. hep samimiyetsiz gelmişlerdir bana , fazla yapmacık.

    sanderson bu bakış açısını tamamen değiştiriyor. özel güçlere sahip olan insanların (epiklerin) getirdiği yıkımı gösteriyor bizlere. birbirlerine üstün gelme çabaları , dünyayı yönetme istekleri , istedikleri kişileri infaz etmeleri... büyük bir güç ele geçiren insanların zayıflıklarını gösteriyor. kimisi bir tiran gibi ortalıkta takılırken , kimisi sadece hapise giremeyeceğini bildiği için bir bebeği öldürebiliyor. karanlık bir dünya , hem fiziksel hem ruhsal anlamda. hükümetler , ülkeler dağılmış , eyaletler bölünmüş. normal insanların fareler gibi yaşadığı dönemler.

    bu distopik ortamda isyan eden normal insanların gözünden bakıyoruz bu yeni dünyaya. kendilerini asiler olarak adlandıran , epiklere suikast düzenleyen küçük bir topluluk. belirli teknolojilere sahip ama her ne olursa olsun , sıradan insanlar ve epiklere karşı savunmasızlar. bu yüzden yüksek seviye epiklere karşı mücadeleye girmiyorlar , orta seviye epiklere suikast düzenlerken bile aylarca plan yapıyorlar.

    bu noktada steelheart giriyor devreye. iki metreden uzun , mükemmel ötesi bir fiziğe sahip , uzun siyah saçları , son derece çarpıcı bir çeneye sahip olan , dünyada ki en güçlü epiklerden birisi. newcago'yu eline geçirmiş bir diktatör. asilerin ve steelheart'ın savaşı başlıyor.

    bütün sanderson kitapları gibi bende çok hoş bir tat bıraktı. sizlere teori kurmanız için boşluklar bırakıp kitabın sonunda o teorilerinizi yüzüne çarpıyor. akıcı , asla sıkmayan , karakterleri zengin bir kitaptı. süper kahramanlara farklı bir bakış açısı arıyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

    ayrıca serinin ikinci kitabı firefight ağustos ayında raflarda olacak sanırım. merakla bekliyoruz. bu arada film çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor.
  2. serinin ikinci kitabı firefight'ı da bitirmiş bulunmaktayım. garip bir mutluluk ve hüzün barındırıyorum. 2016 senesinin başlarında çıkması beklenen calamity serinin son kitabı olacak.

    yani nasıl desem. ayrı bir güzel brandon sanderson kitapları ya. reckoners serisi genç-yetişkin olarak geçiyor. inanılmaz keyif aldım arkadaş kitabı okurken. yine duygudan duyguya sürükledi beni. gerek kurguladığı dünya , gerek yarattığı karakterler ve ters köşeleri. bazen sinir oluyorum. kurguluyorsun kafanda , şöyledir böyledir diyorsun. tak sonlara bir geliyorsun en ufak bir alakası bile yok. her kitabında yapıyor bunu.

    bununla birlikte seri ile ilgili çok önemli bir kaç sırrın cevabını buluyoruz bu kitapta. üçüncü kitabı beklerken mükemmel bir heyecan yaratıyor. bu kitapta her ne kadar cody kendine yer bulamamış olup beni üzsede , hikayeye yeni katılan çok güzel karakterler var.

    yani şu karanlık günlerde kafa dağıtmak için , sizi gerçek dünyanın boktan havasından kurtaracak , yüzünüze samimi bir gülümseme katacak ama bunu yaparken aynı zamanda vicdan azabı çekmenizi de önleyecek bir seri. anlamak istemediğim ideolojiler yüzünden insanların birbirini düşünmeden kıyıp geçtiği şu dönem belki de bu tarz kitaplar uyuşturucu etkisi görüyor benim bünyemde. bir nefes al ve bir nefes var. tekrar et , sonsuz döngü. kimisi bu döngüyü tahmin ettiğinde daha erken tamamlıyor , kimisi başkalarının güç savaşları uğruna feda ediyor. ben bu döngüyü sürdürürken ağzımı , kulaklarımı ve gözlerimi kapatmayı tercih ediyorum. bunu çok uzun zamandır yapıyorum ve pişman değilim. aldığım nefes zarar , kanserin tedavisini bulsam fayda etmez. kitaplar iyi bu yüzden. gerçek insanlar , gerçek kurşunlar ile öldürülürken , ben kurgu insanların kurgu kurşunlardan öldürülmesine üzülüyorum. kurudum sanırım artık.

    neyse kitap güzel , okuyun bence. okumazsanız da çok bir bok kaybetmezsiniz sanırım. dediğim gibi en fazla geçici güzel duygular.