• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.75)
Yazar ahmet ümit
sultan'ı öldürmek - ahmet ümit
"biri, sizi cinayet işlemekle suçladığında deliller bulur, tanıklar gösterir, bunun bir iftira olduğunu kanıtlamaya çalışırsınız, ama sizi itham eden kişi bizzat kendinizseniz, ne yaparsınız?"

ahmet ümit'in romanı sultanı öldürmek bu satırlarla başlıyor. yıllardır aynı kadını bekleyen bir tarihçinin hikâyesi bu. şahane bir aşk için harcanmış bir ömrün hikâyesi... serhazinlerin son temsilcisi müştak serhazin'in başından geçen dört günlük tuhaf bir serüven. sapında fatih sultan mehmed'in tuğrası bulunan mektup açacağıyla öldürülmüş bir tarih profesörü... bir aşk cinayeti mi? yoksa kökleri "ulu hakan"ın şüpheli ölümüne uzanan bir entrika mı? osmanlı devletinin bir imparatorluğa dönüştüğü o zaferler ve ihanetlerle dolu günlere yapılan sıradışı bir yolculuk. ve bu heyecan verici yolculuk boyunca kulaklardan eksik olmayan o kadim soru: tarih, geçmişte yaşananlar mıdır, yoksa tarihçilerin anlattıkları mı?


  1. fatih sultan mehmet ve kardeş katli.. ana teması bu olan ahmet ümit romanı, okurken sizi merakta bırakıp araştırmanızı sağlayacak bir sürü tarihi bilgiyle harmanlanmış, klasik bir ahmet ümit kurgusu ile karşımıza çıkıyor.. günümüzle tarihin iç içe harmanlandığı romanı okurken adeta istanbul'un fetih sahneleri gözünüzde canlanıyor, bir filmin içinde gibi hissediyorsunuz..

    kitabın kalın olmasına aldırış etmeden, sıkılmadan keyifle okuyabileceğiniz bir eser..

    dipnot: benim gibi fatih sultan mehmet araştırmacısı olanların çok ilgisini çekebileceği gibi, tarihe çok merakı olmayanları detaylar sıkabilir..

    !---- spoiler ----!

    yıldırım bayezıd, ismine yakışır bir hızla kosova savaşı henüz sona ermişken, babalarının cesedi bile henüz soğumamışken kardeşi yakup çelebi'yi öldürtmemiş miydi? bizzat fatih'in dedesi i.mehmet yeniden düzeni sağlamak için kardeşlerine karşı kanlı bir savaş yürütmek zorunda kalmamış mıydı? babası murad da devlet bölünmesin diye öz kardeşi mustafa çelebi'yi bir saray entrikasıyla ele geçirip cellada teslim etmemiş miydi? (sayfa 78)

    !---- spoiler ----!
    dewe
  2. ahmet ümit hayranı arkadaşlarımın en sıkıcı hatta en kötü ahmet ümit romanı olduğunu söylemeleri üzerine ahmet ümit'i okumaya başladığım ilk romandır. bir yazarı okumaya başlıyorsam genelde en kötü olarak belirtilen kitabından başlayarak okurum ki beklentileri en başta yükseğe çekince sonra hayal kırıklığı yaşamayım. açıkçası ben bu kitabı baya beğenmiştim. arkadaşlarım en iyi diye nitelediği istanbul hatırasını henüz okumadığım için ahmet ümit romanları içindeki skalasını bilemeyeceğim. ama ahmet ümit'i okuduğum üç kitabı içinde yargılayacak olursam eğer şöyle bir eleştiri getirebilirim: sayın ümit ön okumalarını ve araşırmalarını çok iyi yapan kaliteli bir yazar gerçekten. bu kitapta daha belirgin olarak ortaya çıkan tek sıkıntısı okuyucuyu sürekli bilgi bombordımanına tutması. bazen o kadar fazla bilimsel/tarihsel bilgiye kaçıyor ki okuyucu olayın akışını kaçırabiliyor bu da yer yer akıcılığı bozuyor. üstelik sultanı öldürmek psikolojik çözümlemelerin ve bunun anlaşılması için okuyucuya psikolojiden bilgilerin de sık sık verildiği bir kitap. okuyan insanın kesinlikle ufkunu geliştirecek bir kitap ancak bu noktada hikaye akıcılığını yitirebiliyor. yine de henüz ahmet ümit okumaya başlamadıysanız başlangıç için ideal bir kitap olduğunu söyleyebilirim