• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (10.00)
sultan ve şair - sema kaygusuz
romanları ve hikâyeleriyle tanıdığınız sema kaygusuz’dan ilk kez bir oyun. herkesin seyirci kalarak suç ortağı olduğu kadim bir husumetin kısa hikâyesi olan oyun haliç köprüsünün üstünde, tam lüfer zamanı, martıların havalandığı yerde kurulan bir sahnede oynanıyor.
sultan ile şairin karşılaşması, yüzyıllara uzanan bu kanlı söyleşi, balık avı sırasında, uzun bir bekleyişin, sessizliğin içinden doğuyor. o gün orada olup da gösteriyi kaçırmayanlar, sayıklayan belleğin kendi tarihini nasıl yeniden ördüğüne tanık oluyorlar.
sema kaygusuz bize oyun okumanın da çok güzel olabileceğini kanıtlıyor.


  1. hayatımda okuduğum ilk oyun metni. sema kaygusuz yazdığı için alip okumustum. iyi ki de okumuşum. beni mistik, büyülü dünyasına çok çabuk soktu. keşke bitmeseydi, keşke sahnelense oldu dilimde kalan son cümle.

    !---- spoiler ----!

    bir şehir surlarla çeviriliyse bir gün muhakkak zaptedilecek demektir

    !---- spoiler ----!
  2. bu kitap çıkmadan önce sema kaygusuz ntv'de katıldığı bir programda güç ve iktidar kavramlarını çarpıştırmak istediğini söylemişti ama bir oyun yazması sürpriz oldu.

    kitapta abbadi hükümdarı el mu'temid ve şair ibn ammâr, abbasi hükümdarı muktedir billahi ve şair hallac-ı mansuru, yani şairi ve sultanı karşı karşıya görürüz. yüzyıllar diller ve coğrafyalar değişse de aynı kalan insan ve bitip tükenmek bilmeyen hırslarını, güç sevdasını; kendini bunun karşısında eril bir dille değil mecazlar kullanarak konumlandıranların hiç bitmemiş ve bitmeyecek sonsuz çekişmelerini görürüz kitapta.

    hayatta sema kaygusuzdan oyun okumak da varmış.