-
cehennemin olup olmaması değil, dolup dolmaması tanrının merhametiyle alakalıdır.
nedendir bilinmez aklıma ömer hayyam rubaisinin şu cümlesini getirdi;
" sevgili, şarap, müzik yeter bana
gerisi senin olsun, al cenneti çal başına. " -
ya cehennemlik adam dolaysız olarak cennete giderse, cennette suçluluk duygusu yaşar. o zaman cennette cehennemi yaşamış olur. cennette cehennemi yaşamak, cehennemde cehennemi yaşamaktan daha boktandır, kabul edersiniz ki. o zaman tanrı, cehennemlik adamı öncelikle cehenneme alır ki, suçluluk duygusunu üzerinden atsın, cenneti doyasıya yaşasın. al sana merhamet. azıcık ileri görüşlü olun arkadaşlar. bunlar hep plan dahilinde olan şeyler. -
(bkz: tanrı merhametliyse şimdiki merhametliler neden tanrı olmuyor) -
merhamet: bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.
adaletin işlemesi kötü bir durum değildir. bu soru yerine cehenneme gideceklerini bildiği insanları neden yarattı sorusunu sorabiliriz. allah'ın her şeyden haberdar olması kötüleri masum kılmaz ama yine de cevabı çok merak uyandırıyor. bi gün sorarız belki -
zalimler için var, insanlıktan nasip yoksunları,
beyinsiz budalalar için var. -
tek bir kitaptan sorumlu olup cennete girme koşullarının çok basit olduğu bir dogmatik sistem.
(bkz: iyi olunca ben dersi geçtim, çalışmayınca hoca bıraktı) -
merhamet bazen bir zayıflıktır. var olacak ideal tanrının adalet sıfatından bahsedebilmek için merhametin abartılması gibi bir durum olmamalıdır. cem garipoğlu'nun annesinin onun çıkması için nasıl uğraştığını hatırlarsanız hak verirsiniz. ancak tanrı hepimizin tanrısı olması gerektiğinden merhametin de hepimize karşı olması gerekir.