• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.40)
Yazar Etgar Keret
tanrı olmak isteyen otobüs şoförü - etgar keret
"etgar keret bir dâhi… kahkahalarla güldürüyor."
-the new york times-

"kara mizahı seviyorsanız, bundan iyisini bulamazsınız."
-baltimore sun-

orta doğu'nun en parlak yıldızı olarak nitelenen etgar keret'ten soluk soluğa okunacak bir kara mizah şaheseri: tanrı olmak isteyen otobüs şoförü!

prensip sahibi olduğundan otobüsünü asla bekletmeyen bir şoför, interpol'ün peşine düştüğü küçük bir kız kılığına girmiş bir cüce, cehennem kapısındaki küçük delikten yakınlardaki bir kasabaya inen insanlar, sadece intihar edenlerin gittiği ve içinde yaşadığımızdan pek farkı olmayan sıkıcı bir öbür dünya, merhamet sahibi bir tetikçi ve merhametsiz bir tanrı… keret'in dünyası hareketi, oyunbazlığı ve hayalle gerçeği incelikle kaynaştırmasıyla benzersiz bir okuma tecrübesi sunuyor. günümüz insanının hayatının sıradan kesitlerini zarif dokunuşlarla bileyerek gerçekliğin sınırlarını yeniden tanımlayan bu ironi ve mizah yüklü, keskin öyküler sayfalara sığmamaya, okuyanların zihinlerine kancalar atmaya fena halde niyetli.

tanrı olmak isteyen otobüs şoförü; tuhaf, iddialı ve bangır bangır sesiyle kolay kolay unutulmayacak bir kitap.

"kitap okumayı sevmeyenler bile bağımlısı olacak."
-boston globe-
(tanıtım bülteninden)


  1. daha bikaç metre bile geçmediği durağa doğru koştuğumu görmesine rağmen, bana bön bön bakıp, kapıyı açmayıp o sıcak günde beklememe sebep olan soförü affetme hatta ona sempati duyma sebebimdir.

    hangi sınav için koştuğumu hatırlamıyorum fakat camın arkasında terlemiş ve bitkin haldeki yüzümü bir duygu belirtisi göstermeksizin izleyişi halâ gözümün önündedir.

    kim bilir belki o da hayattaki ikinci tercihini yaşıyordur..
  2. adını ilk hikayenin başlığından alan, kısa öykülerin toplandığı etgar keret kitabı.

    ''bu da otobüs şoförüne bir şeyi anımsattı -otobüs şoförü değil de tanrı olmayı istediği günlere dair. acıklı bir anıydı çünkü şoför sonunda tanrı olamamıştı, otobüs şoförü olmuştu, ki o kadar da kötü sayılmazdı, çünkü otobüs şoförlüğü ikinci tercihiydi.''

    ayrıca;
    (bkz: $9.99)
  3. kitaptaki en uzun öykü, kneller'in mutlu kampı, intihar edenlerin bir araya toplandığı bir öte dünya parodisi. oldukça esprili ve eğlenceli bir öykü. yazarın üslubuna bayılmamak elde değil.

    öykünün film uyarlaması için: (bkz: wristcutters; a love story - goran dukic)
  4. okudum ama okumasaydım dedim. öyküleri severim ama hiçbir öyküde gülmedim sadece bitsin diye bekledim.
  5. evden çıkmış otobüs durağına doğru yürürken cüzdanımı almadığımı fark ettim. yarı yoldan dönüp eve gittim. cüzdanı alıp tekrar yola koyuldum. caddeye çıktığımda otobüs durağa doğru yaklaşıyordu. koşmaya başladım. ben durağa yetişene kadar yolcular binmiş, şoför kapıyı kapatmış hareket etmek üzereydi. sanırım şoförün iyi anına denk geldim. otobüsün yanına gelince kapı açıldı. kartı okuturken dikiz aynasına gözüm takıldı, otobüse koşan biri daha vardı. ama kapı kapanmış, otobüs hareket etmişti bile, şoför kendi kendine söyleniyordu. “her koşanı beklersem gidemeyiz ki.”

    buna benzer anları her gün bir sürü kişi yaşıyor muhakkak benim yaşadığım bu anı farklı kılan çantam da bir gece önce okumaya başladığım etgar keret’ in kitabının olmasıydı.

    “bu şoförün ideolojisine göre, geç gelmiş yolcuya kapıyı açmak otuz saniyenin altında bir zaman alsa ve kapıyı açmamak yolcunun hayatından on beş dakika kaybetmesi anlamına gelse bile, açmamak toplumun yararınaydı; çünkü o otuz saniye otobüsteki her yolcu tarafından kaybedilmiş olacaktı. otobüs durağa zamanında gelmiş altmış kadar suçsuz yolcu bulunduğunu varsayarsak hep birlikte yarım saat kaybedecekleri kolaylıkla hesaplanabilirdi, on beş dakikanın iki katı.” tanrı olmak isteyen otobüs şoförü

    “her koşanı beklersem gidemeyiz ki.” ego otobüs şoförü

    öykülerin çoğunu okumuş olmak için okudum. kitaba ismini veren öykü ve birkaç öyküyü okurken keyif aldım diye bilirim.
  6. birbirinden zekice ve esprili kısa öykü kitabı. etgar keret'in dili her cümlesinde akıcılığını korumuş. her öyküsü çok başarılı diyemem ama bir seviyeye çekmiş. sarkastik de bir dili var. acımasız olabiliyor keret.

    "cennet dünyada gerçekten mutlu olamayanların yeri."

    "inan bana mordy, kimse bir şeyin ilkinden ölmez, ölmeyi çok istemediği sürece tabii ki."

    "iki tür insan vardır, duvar yanında uyuyanlar ve onları yataktan aşağı iten birinin yanında uyuyanlar."
    sezgi
  7. kitabın ismi karakter olarak çok tanıdık gelmedi mi size de?

    hemen okunacak kitaplar listeme aldım.
  8. etgar keret'in ilk okuduğum ve okurken kendisine aşık olduğum kitabıdır. sonradan öğrendim ki karısı, çocuğu falan varmış çok kırdı kalbimi. bu sevdadan vazgeçtim ama hâlâ her yazdığı kitabı okuyup kendisini uzaktan stalklıyorum.

    not: yedi güzel yıl kitabi ile evliliğini gözüme gözüme soktuğu için teessüf ediyorum kendisine.

    şaka bir yana aşk diyemesekte başka bir ülkede, başka bir dil konuşan bir adam, sadece tek bir kitabını okumamla bana yanımda oturan ve pek çok zamanı paylaştığım adamdan daha yakın geldiyse bu işte bir yanlışlık var diye düşündürmüştü.

    sonuç: yuva yıkan kitaptır!

    ama yine de mutlaka okuyunuz.