1. !---- spoiler ----!

    nazım'ın taranta babu'ya mektuplar serisinin konusu, habeşli bir karakterin italya'dan habeşistan'da ki karısına yolladığı bazen düz yazı bazen şiir biçiminde ki mektuplarından meydana gelir.

    !---- spoiler ----!

    babasının yirmi beşinci kızı
    benim üçüncü karım,
    gözlerim, dudaklarım
    taranta - babu.
    sana bu
    mektubu
    içine yüreğimden başka bir şey komadan
    yolluyorum
    roma'dan.
    bana darılma sakın
    şehirlerin şehrinden sana gönderecek
    kendi yüreğimden daha akla yakın
    bir hediye
    bulamadım
    diye.

    taranta - babu;
    onuncu gecemdir ki bu
    başımı gümüş yaldızlı kitaplara sokuyorum
    okuyorum
    doğuşunu
    roma'nın.
    önde sıska dişi bir kurt
    arkada tombul ve çıplak
    remüs'le romilüs
    dolaşıyorlar içinde odamın.

    ağlama taranta - babu..
    bu romilüs
    ual - ual çarşısında
    güpegündüz
    senin o incir memeli kız kardeşini
    altına alan
    mavi boncuk tüccarı sinyor romilüs
    değil
    ilk romalı, kral romilüs...


    not:
    birinci mektubun burasında bir
    atlayış var. belki ara yerden bir
    kâat kaybolmuş. fakat aşağıdaki
    satırlarla ilk romalı kral romilüs'ü
    taranta - babu'ya anlatmak iste-
    diği belli :


    dalgalar
    birbirlerini devire devire,
    dalgalar
    döverdi korsika kıyılarını
    haykırdıkça açık denizlere
    antium yamaçlarından, o...
    ve yıldırımları tutup saçlarından, o,
    çalardı yere
    ne zaman
    göğe kaldırsa elini.
    sanki babası boksör karnera'ydı,
    anası başbakan mussolini.


    not:
    mektubun buradan aşağısı yine
    eksik. fakat anlaşılıyor ki, romi-
    lüs'ün tarifinden sonra taranta -
    babu'ya roma'nın kuruluş efsa-
    nesi anlatılıyor.


    remüs ve romilüs...
    ikizleri silvia'nın...
    venüs'ünün torunları...
    bakılmadan
    gözlerinin
    yaşına,
    karanlık bir gece, bir dağ başına
    fırlatıp
    attılar onları..
    ne
    alınlarında defne,
    ne bacaklarında donları...
    ve daha o zaman
    habeşistan'a yeşil boya
    vurulmadığı için
    ve banka di roma
    daha kurulmadığı için,
    romilüs'le remüs
    bir sabah erken
    dağda düşünürlerken:
    — «şimdi biz
    ne haltederiz,
    diye, burada?»

    rastladılar yavrulu bir dişi kurda.
    yavruları vurdular.
    ana kurdun sütüyle
    karınlarını bir temiz doyurdular.
    sonra gidip
    roma'yı kurdular.
    kurdular ama
    iki adama
    dar geldi roma.
    ve bir akşam
    bilmeden geçti diye
    şehrin sınır taşını,
    çekince kopardı romilüs
    kardeşi remüs'ün başını...

    işte böyle taranta - babu..
    gümüş yaldızlı kitaplarda yazılı bu:
    temelinde roma'nın
    dişi kurt sütüyle dolu kovalar
    ve bir avuç kardeş kanı var...

    (bkz: taranta babu'ya ikinci mektup - nazım hikmet)