1. geliyorlar taranta - babu,
    seni öldürmeğe geliyorlar.
    karnını deşip
    barsaklarının
    kumun üstünde aç yılanlar gibi kıvrandıklarını
    görmeğe geliyorlar.
    seni öldürmeğe geliyorlar taranta - babu,
    seni
    ve keçilerini.
    oysaki, ne onlar seni tanır
    ne onları sen..
    ve ne keçilerin atlamıştır
    onların çitlerinden.

    geliyorlar taranta - babu.
    kimi napoli'den
    tirol'den kimi.
    kimi doyulmamış bir bakıştan
    yumuşak
    ve sıcak
    bir elden kimi...
    onları ordu ordu
    tabur tabur
    bölük bölük
    fakat teker teker
    düğüne götürür gibi
    üç denizden aşırıp
    ölüme getirdi gemiler..

    geliyorlar taranta - babu,
    geliyorlar içinden bir yangın alevinin.
    ve bayraklarını dikip
    samandan damına
    senin toprak evinin,
    gelenler
    geri dönseler bile eğer,
    kanlı kesik sağ kolunu somali'de bırakan
    torinolu tornacı artık
    çelik çubukları ipek gibi öremeyecek...
    ve kör gözleriyle bir daha
    sicilyalı balıkçı
    denizlerin ışığını göremeyecek.

    geliyorlar taranta - babu.
    bu ölmeğe ve öldürmeğe gönderilenler
    kanlı sargılarına birer birer
    teneke haçlar takıp döndükleri gün,
    büyük ve âdil roma'da
    hisse senetleriyle aksiyonlar yükselecek,
    ve gidenlerin ardından
    yeni efendilerimiz
    ölülerimizi soymağa gelecek..

    (bkz: taranta babu'ya son mektup - nazım hikmet)