1. kafka'nın "insanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri bunlardan çıkar: sabırsızlık ve tembellik. sabırsız oldukları için cennet’ten kovuldular, tembelliklerinden geri dönemiyorlar." sözlerini akla getirir.
  2. "yapcağınız işi s...m, ben gidiyorum" ifadesinin argo kültüründeki tabiri...
  3. sanırım bu genç yaşımda beni avucunun içine alan his. yataktan kalkmıyorum neredeyse bir yıldır. hayatımın en uzun yaz tatlini yaşıyorum ama hiç bu kadar boş ve hissiz olmamıştım da. önceki yıllarımda yerinde duramayan, her şeye bir lafı olan, sürekli çevremdekiler tarafından saçma eğlenceleriyle bilinen ve tanınan biriyken ani bir tökezlemeyle hiçbir şey yapamama çukuruna düştüm ve sanırım ayaklarımı kırdım. yaşamdan bıkmışlık denemez buna, hala yaşamı seviyorum sanırım, zaten elimde sevecek başka bir şey de yok, ölüm ne bilmiyorum bile.
    yemek yemeyi unutuyorum, günleri unutuyorum, içinde olduğum ayı, çalışmam gereken derslere ilgi duymuyorum, erteliyorum, kaçıyorum. ben biraz yüzeceğim diye açılıp sırt üstü yattım, bulutlara bakıyorum bir yıldır. yaşamak ve kulaç atmak çok efor gerektiriyor.
    içinden çıkabileceğime neredeyse eminim. bu sebeple çıkamıyorum. sigarayı bırakabilmeye emin olmanız gibi. bu yüzden bırakamıyorsun zaten. neyse ki o konuda başarılıyım.
    mutluluğumu tek bir insana bağladım ve bu tam bir gençlik hatası olarak kayıtlara geçecek. mutluluğumun daim olmasını istiyorsam kaynağı kendim olmalıydım oysa. biliyorum ama işte tam da bu yüzden yapmadım.
    sorumluluklar birikiyor. hayat birikiyor. insanlarla konuşmak bile yük olmaya başlıyor. eleştirilme ve kıyaslanma korkusuyla adım atmaktan vazgeçiyorsun. her zaman en iyisini yapmak istediğin için hiçbir şey yapamıyorsun. bazı anlar işte tam da bu yüzden. boş gibiler.
    jole
  4. insanlar ona hastalık diyor bense tutku
    belit
  5. icatlar, ihtiyaçlardan doğar.
    tembel insanlar yapmak istemedikleri işlere alternatifler üretirler.
    bu konuda pratik çözümlerle tembellik iyidir.