yeryüzündeki en güzel gitar sololarından birini içeren dream theater parçası. bach bu soloyu dinlese müziği bırakırdı.
önce saat tiktakı ve ardından gelen çok sakin güzel hafif bir lodos gibi bir piyano,ardından yüzünüze vuran sıcak güneş gibi bir çello. burası denize bakarken pina colada içmeye benzer
sonrasında akustik gitarın şarkıyı önceden verdiği sakin bir bölüm(bkz: tanıdıklık ve karmaşıklık)
sonrasında cazır cuzur bir dream theater bölümü geliyor davullar gitarlar ve baslar her zamanki gibi güzel
yalnız kavuştaklarıdaki davulun ince ayrıntıları çok hoş.(5.32)
biraz süre geçer ve durulur ...
akustik gitar ve hafif davul eşliğinde şarkılarını söylerler (dinleyen için arkadaki piyano ve klavye tümceleri karidesli salata gibidir)
9. dakikada sertleşmeye başlar şarkı yavaş yavaş solonun gireceğini bildiren davul tümceleri gerçekleşir.
ve sizi tanrı kadar mükemmel bir soloyla baş başa bırakır.petrucciye tuşesiz robot gitarcı diyenler utanır.
soloyu dinlerken masmavi deniz önünüzde, güneş batmaya yakın ancak hala sarı, yüzünüze serin bir yel vuruyor,kucağınızda da sarı saçlı arşipel gözlü burnu çok güzel bir hatun varmış gibi hissedersiniz