• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.57)
the broken circle breakdown - felix van groeningen
elise ve didier farklılıklarına rağmen ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar. birbirlerini hayranlıkla dinlemektedirler. didier romantik bir ateist, elise ile gerçek bir dindardır. ne zaman ki kızları ciddi bir hastalığa yakalanır, o zaman aşklarını yargılamaya başlarlar.


  1. belçika yapımı drama. teist dövme sanatçısı Elise ile ateist müzisyen didier'in aşk ve hüzün dolu hikayesi. insanı şekilden şekle sokmasına rağmen çocuk sahibi genç çiftlere önermeyeceğim filmdir. yürek dayanmaz.

    ana karakterlerimiz, üyesi oldukları müzik grupla birlikte kendi sesleriyle okudukları şarkılar filmi yer yer müzikal bir havaya sokar.

    müzikler için youtube listesi
  2. benim gibi zalımın gızını ağlatmış filmdir. oturup saatlerce ağladım, saatlerce.. o kadar yalın ve anlaşılması kolay ki filmdeki her şey.. adamların yaşadıkları hayatın bizim yaşadığımızla alakası yok fakat kendimizi rahatça tüm karakterlerin yerine koyabiliyoruz. işte o kadar insani.
    müziklere söylenecek söz yok zaten.
    çok güzel film gerçekten, çok.
  3. güzel bir film. nedenini bilmediğim bir şekilde oyuncularla empati yapmama neden olmuştu. tekrar tekrar izleyip düşünmeme zorlayan bazı kilit sahneleri vardı. filmde çalan müzikler kulağıma hoş gelen türden, konser verecek olsalar giderdim. en sevdiğim sahnelerden biri ( müzikli )
  4. öyle veya böyle yaşamaya, mutlu bir hayat sürmeye çalışan insanların küçük hayatlarındaki acı sürprizlere karşı mücadelelerinin konu alındığı başrollerini veerle baetens ile johan heldenbergh'in paylaştığı (yan roldeki tatlı ufaklık nell cattrysse de umarım çok büyük oyuncu olur) yönetmenliğini ise felix van groeningen'in yaptığı 2012 seneli film.

    genelde folk, country özelde ise bluegrass sevenlerin soundtrack'ini kaçırmaması gereken bir film aynı zamanda.

    !---- spoiler ----!

    beni gözyaşlarına boğan husus ufaklığın ölümü olmadı. anne babası çocuklarını iyi yetiştirmek hastalık sonrasındaysa hayatta tutmak için ellerinden geleni yaptılar. esas üzüldüğüm nokta çocuklarının ölümü sonrasında birbirlerine iyi gelebilecek tek şey yine birbirleri ve onları bağlayan sevgileri iken acıyla baş edememeleri oldu.

    beni en çok etkileyen sahne ise din vb. hayalet hikayelerine prim vermeyen babanın, kızına yıldızların yaydığı ışınları bilimsel bir dille anlatırken, çocuğunun ölüme bir adım uzaklıkta olduğunu hatırlayıp, bilimsel açıklamayı bir kenara bırakıp sulandırması oldu.

    !---- spoiler ----!
    pinot
  5. bluegrass ve banjo sevenlerin memnun kalacakları başarılı bir belgesel.
  6. an itibariyle hayatımın filmi diyebileceğim muazzam film. müzikleri inanılmaz, fonda dinlerken yazıyorum zaten. elinizde ne varsa bırakın, koşa koşa gidin izleyin. spoiler adamı çarpar yalnız.

    !---- spoiler ----!

    biliyor musunuz? kime acıyorum biliyor musunuz? darwin' den bu yana biyolojiye zaman harcayan bilim adamlarına. bu harika dünyayı açıklamaya, tanımlamaya ve öğrenmeye çalışanlara. en zor şartlarda bunu yaparak tüm hayatını harcayanlara. ve hala evrim teorisini sorgulayan birilerinin olduğunu şu an duyanlara. çünkü o yehova' ydı. yehova her şeyi yarattı ve yaratılış altı gün sürdü. dört buçuk milyar yıl değil yani. bu sizi kusturmaya yeter. embesil sürüsü! ama size bir şey söylememe izin verin. yehova tevrat' taki tanrı'dır. dünyanın % 80' inin önünde diz çöktüğü tanrı, bildiğimiz en kötü insanlardan bile daha kötüdür. incilinizi kontrol edin. onu dikkatlice okuyun. yehova, geri kafalı ve kibirli, etnik temizlik yapan, çocuk kurbanlar isteyen ve insanların inaçlarını sadistçe test eden bir manipülatör, bir sadist, bir katil, bir ırkçı, bir kadın düşmanı ve bir homofobiktir. huzurunda tevazuyla diz çökelim ve ona şükranlarımızı sunalım diye cenneti, yeryüzünü ve insanlığı yarattığı besbelli bir diktatördür. ben bunun için yaratılmadım. ben öyle bir tanrı' dan emir almıyorum. ben bundan çok daha iyiyim. ben. ben bir maymunum. ve korkuyorum. dostlarıma karşı nazik olmam gerektiğini, aksi halde suratıma bir yumruk yiyeceğimi biliyorum. bunun için bir tanrı' ya ihtiyacım yok. korktuğumuz için tanrılar yarattık. korkudan dolayı, cehaletten dolayı. eğer bugün birisi yıldırım tanrı' nın öfkesi deseydi ne derdiniz? yüzlerine gülüp geçerdiniz. bir tanrı daha! bir tanrı daha! bir tanrı daha! kızım, maybelle. benim minik kızım öldü. çünkü bazı deneyler dini otorite tarafından etik bulunmuyor. ama bu önemsiz bir detay. her yıl milyonlarca insan ölüyor çünkü papa dedikleri pislik, cinsel ilişkide kondom kullanamayacağınızı söylüyor. tarih boyunca, bu sadece önemsiz bir detay olarak konuşuldu ama benim için değil! benim için değil!

    !---- spoiler ----!
  7. çok çok sevdiğim, son sahnesinde ağlamaktan bi hal olduğum film. çoğu filmden etkilenmem ya da ağlamam ama bu gerçekten benim için yeri çok başka olan bi film. her şey çok gerçek, yaşananlar ve seçilen yollar hatta yapılan hatalar bile. bambaşka bi son olsun isterdim ama bambaşka bi son olsa şu an bunu yazıyor olmazdım sanırım. müzikleri de apayrı güzel. çok güzel.
  8. yukarıda yazan yedi yorumu da okudum. abarttıklarını düşünüyorum. çok gömmicem filmi, güzel film. ama yukarıda yazılan yedi yoruma göre izlerseniz beklentinizin altında kalır.

    bu arada verilen youtube linklerine gidin, müzikleri güzel film. baykus'un paylaştığı sahne de çok tatlı bi sahne.

    pinot'un spoilerinde yazdığı sahne çok güzel bi kısım, çok özel ama jaymilan'ın spoilerindeki sahne beni daha çok etkilemişti. johan heldenbergh cidden çok iyi oynamış. marisolis'in yazdığı son sahne ise film boyunca kadına duyduğum nefrete nefret katmıştı. aptal kadın...