1. oynamayanın ne kadar muhteşem olduğunu anlayamayacağı, anlatılmaz yaşanır tadında fantastik oyun. türünün en harika örneğidir.
  2. en sevdiğim oyunların başında gelir. oyunu hakkıyla oynadığınız zaman yüzlerce saatinizi rahatça bu oyuna verebilirsiniz. karakter gelişimi, diyalogların ve seçimlerin önemi düşünüldüğünde biraz sabır işi bir oyun. bu nedenle yetişkinlere de hitap ediyor diyebiliriz. skyrimin karlı dağlarında dolaşırken, gökyüzünde kuzey ışıkları manzaranın dibine vurmuşken, keyifle kahvenizi yudumlamak büyük bir zevk. çift el silahla pata küte adamlara dalmak çok eğlenceli ama bir suikastçı-hırsız karakterinin gizliliğe bürünüp dalga geçercesine ok atmasının keyfi bambaşka. bir de büyücü bir karakter yaratıp fireball atmanın verdiği tatmin hissi de çok iyidir. kısaca açacağınız her karakterle mutlaka keyif alıyorsunuz.

    oyunun destansı hikayesi kesinlikle oyuna ve bölgeye çok uygun. sivil savaşlar çok ilgi çekici ve tanıdık. yan karakterler çok eğlenceli. özellikle maiq the lier karakterine bayılıyorum. khajit ırkına da ayrı bir sempatim var zaten.

    oyuna başlayan hemen herkesin devlerle kötü anısı olmuştur sanırım. o şoku yaşamak bile eğlenceli. level atladıkça karakteriniz çok güçleniyor ve devlerle dalga geçmeye başlıyorsunuz. ve sıkılmaya başladığınız anda da direk modlara girebiliyorsunuz. zaten her ay yepyeni ve eğlenceli modlarla oyunu yıllarca oynamak mümkün.
  3. 2011 yılında çıkmış olmasına rağmen halen daha zevkle oynadığım oyundur. bethesda'nın da dediği gibi -gerçi kimse yoğurdum ekşi demezmiş ama- open world oyunlarda yeni bir çığır açmıştır. skyrim'den sonra hiçbir şey tatmin etmedi be sözlük, fallout 4 bile :(
  4. enfes oyun.

    yalnız dragonborn olup skyrim'in her derdiyle uğraşıp dilsiz olmak çok kötü. herkes konuşuyor, benim yiğidim susuyor. bethesda umarım sonraki oyunda buna bir çözüm bulur. ben de konuşmak istiyorum npclerle.
  5. öldürdüğüm canlı sayısı binleri geçmiş. çağ açmışım çağ kapatmışım. orduların yaklaşmaya cesaret edemediği yerlerde fink atmışım. ejderhaları dize getirmişim. valhalla'ya gidip geri dönmüşüm ulan. hala daha guardlar, çeşit çeşit tipler atarlı giderli konuşuyor. bu kadar nankörlük olmaz arkadaş. insan bazen "siz kime şekil yapıyosunuz oğlum?!!?" diyerek gaza geliyor ve önüne geleni ejder kemiğinden yapılma kör bıçakla kesiyor ama siniri geçmiyor.
  6. kanser eden oyun. yalnız kanser derken sinirden falan değil , radyasyondan. açık dünya olduğu için o dağ senin bu bayır benim gezerekten günde 6 saatimi harcadığım oyun. o kadar kaptırdım ki kendimi bir hayat da orada yaşıyorum diyemeyeceğim çünkü gerçek hayatı yaşamıyorum.
    işi gücü olan insanlar yaklaşmamalı bu oyuna.
    rosky
  7. skyrim'in herhangi bir tavernasında dinleyebileceğiniz "dragonborn comes" parçasının (skyrim halk türküsü de diyebilirsiniz) bir kaç ay önce 2 tane güzel coverı yayınlanmış.
    * *
    ulgan
  8. sadece oyunun ortamı için bile oynanabilir
  9. bitmeyen oyun.
    evet youserlar bitmiyor bu oyun. eğer vay ben kafaya taktım tüm yan görevleriyle beraber tam olarak bitiricem diyorsanız bi kaç bin saatinizi gözden çıkartmanız şart. çünkü neden? çünkü oyun gerçekten bitmiyor. hani yan görevleri bitirseniz onlarca kitap var.

    ancak o kadar güzel bir lorea sahip ki sırf o atmosferi için bile oynanabilir.