• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
the graduate - mike nichols
üniversite öğrenimini yeni bitirmiş genç benjamin, okulu bitirmesinin ardından büyük bir boşluğa düşmüştür. ne yapacağına dair karar veremeyen genç adam çevresi tarafından sürekli sıkıştırılmakta, ancak onların istediği gibi yaşamayı istememektedir. depresyonun eşiğine gelen genç adamın hayatı, şehir dışındaki evlerinde dinlendiği bir sırada babasının patronunun karısını görmesiyle aniden değişir. kısa zaman içerisinde ilginç bir ilişkiye daha başlayacak olan benjamin hem annesini hem de kızı elaine'i aynı anda idare etmeye çalışacaktır
the graduate eğlenceli konusu ve başarılı oyunculuklarıyla döneminin en kült filmlerinden biri olmuştur.


  1. değişik bir filmdi. komedi, dram, gerilim hepsi biraz serpiştirilmiş.

    mike nichols aslında sıradan ve zayıf bir senaryoyu almış, içine ufak tefek oyunlar, ince detaylar, semboller, imgelemler, kamera oyunları, zoom in-out ve ince ince düşünülmüş sahneler ve tabi tam yerinde müzik girişleri (bkz: simon and garfunkel) ile öyle bir süslemiş ki; sanırım filmin unutulmazlar arasında yer alması bu yüzden.bu kadar süsün arasında insan senaryo ve kurguyu görmezden gelebiliyor.burjuva karakterlerindeki zayıflığı vermek için bilhassa da yapılmış olabileceğini düşündüm.

    filmde yine ince ve absürd bir burjuva eleştirisi ve yabancılaşma, kıstırılmışlık hislerinin çok hoş sembolize anlatımları vardı.

    filmde etkileyici ve üzerinde durulması gereken o kadar çok sahne var ki.

    !---- spoiler ----!

    özellikle benjamin’in dalgıç kıyafetiyle havuzda su altında kalış sahnesi, ritmik nefes alışverişleri eşliğinde yaşadığı yabancılaşmayı ve dış dünyadan izole olmayı bizi de içine alarak deniz gözlüğünden izlettirmesi beynime kazınmış olarak kalacak.

    bir de finaldeki otobüs sahnesi. sabit planda çekilmiş ve iki karakterin dakikalarca mimiklerini izlediğimiz ve en sonunda ‘’eee napacağız şimdi’’ bakışını gördüğümüz muhteşem sahne…

    !---- spoiler ----!