• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.15)
the kid - charlie chaplin
çocuğunun babası olan genç ressam tarafından yüzüstü bırakılmış yalnız bir kadın, son derece çaresiz bir durumdadır. çocuğuna bakamayacağına karar verince iyi bakılması umuduyla onu zengin bir evin önündeki lüks arabaya bırakır. kısa bir süre sonra yaptığından pişman olup çocuğu almaya geldiğinde ise çok geç kalmış olduğunu anlar; zira araba o sırada çalınmıştır. arabayı çalan iki adam çocuğu fark ettiklerinde onu fakir mahallelerin birinde sokağa bırakırlar. oradan geçen bir serseri de (charlie chaplin) çocuğu sahiplenmek zorunda kalır.


  1. sevgi ve şefkat dolu, kimi zaman gülümseten kimi zaman hüzünlendiren bir film. chaplin dünya üzerine gelmiş geçmiş en iyi senaryo yazarı ve yönetmenlerden biriydi. yaptığı filmlerle hala bir çok sinemacıya ilham kaynağı olmaya devam ediyor. onun büyüleyici dünyasından kendinizi mahrum etmeyin.
  2. filmin yapım hikayesi şu şekilde: filmin küçük başrol oyuncusu jackie coogan'ı charlie chaplin bir müzikholde keşfetmiş. sahnede şarkı söyleyip dans eden bu minik chaplin'in dikkatini çekince çocukla tanıştırmışlar. chaplin'in a day's pleasure filminde coogan da rol alıyor. bu filmin çekimleri sırasında cc'nin ilk çocuğu norman spencer chaplin daha üç günlükken ölmüş. onun ölümünden sonra chaplin'in aklına şarlo ve bir çocuğun hikayesini anlatmak gelmiş. o sıralarda chaplin stüdyolarında bir çalışan jackie coogan'ın roscoe arbuckle'la bir film için anlaştığı haberini getirince chaplin çocuğu kaybettiği için çok büyük hayal kırıklığına uğramış; bütün gün coogan'la çekebilecekleri sahneleri düşünmüş. daha sonra arbuckle'la anlaşan kişinin jackie coogan değil aynı adı taşıyan babası olduğu ortaya çıkınca chaplin alelacele jackie'nin ailesi ile anlaşmış ve filmin çekimleri başlamış. filmin çekimleri cc ile ilk eşi mildred harris'in boşanma dönemlerine denk geldiği için yapım süreci uzamış. filmin çekimleri bittiği sırada harris'in avukatı filme el koymak isteyince chaplin filmi kaçırıp bir otel odasında montajını tamamlamış ve film 1921 yılında vizyona girmiş.
    filmdeki yatakhane sahnesindeki şarlo'nun ceplerini karıştıran adamı ve şeytan rolünü oynayan aktör jackie coogan'ın babası jack coogan; çocuğun annesi rolünde edna purviance oynuyor. ayrıca şarlo'yla flört eden melek o zaman 12 taşında olan lillita mcmurray yani bir kaç sene sonra chaplin'in ikinci eşi olacak olan lita grey.
    bu film benim chaplin filmleri içinde en sevdiğim. filmde chaplin'in kendi hayatından o kadar çok esinlenme var ki. mutlaka izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.
  3. şöyle de bir pearl jam güzelliğiyle ilişkilendirebildiğimiz güzel film.
  4. sanırım dünyanın sonuna kadar piyasası geçmeyecek, her an; her dönemde filmler nasıl çekilir diye bir ders olacak olsa, bu dersin baş anlatıcısı charlie chaplin olurdu.

    bu filmde de, chaplin'in bu 'klasik' yönünü tüm gücüyle hissediyoruz. özellikle sona koyulan o gerçeküstü sahneler ile chaplin önce derin bir nefes almış, bunu içinde soğutmuş --evet soğutmuş-- sonra da 'püfff' diye yüzümüze üfürmüş. biz de onun bu fütursuz gücü karşısında tıfıl böcecikler gibi uçuşup yok olmuşuz!