thomas hobbes

Kimdir?

thomas hobbes, (d. 5 nisan 1588 - ö. 4 aralık 1679) ingiliz felsefecisidir. 1651 tarihli leviathan adlı çalışması, batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve baş ucu eseri olmuştur.

bugün bir siyaset felsefecisi olarak tanınsa da, tarih, geometri, etik ve genel felsefe gibi pek çok alanla ilgilenmiştir.
thomas hobbes, var olan her şeyin fizik madde olduğunu ve her şeyin maddenin hareketiyle açıklanabileceğini öne sürmüştür. belli bir sınıfa alınması güç bir filozof olan thomas hobbes, locke, berkeley ve hume gibi bir empiriktir ve onlara benzemeksizin matematik yöntemin hayranıdır. yalnız matematikte değil, onun uygulamalarıyla da ilgilenmiştir. genelde bacon’dan çok, galilei’den esinlenmiştir.

hobbes, 15 yaşındayken oxford’a gitmiş ve orada skolastik mantık ve aristoteles felsefesi öğrenmiştir. 22 yaşındayken lord hardwick’in eğiticisi olmuş, ve 1610 yılında onunla büyük bir gezi yapmıştır. çok etkilendiği galilei ve kepler üzerinde çalışmaya başlaması da bu tarihlere rastlamaktadır.

italya’da, galilei’yi ziyaret etmiş, sonra ingiltere’ye dönmüştür. uzun parlamento 1640’da toplandığı ve laud’la strafford londra kulesi’ne hapsedildiğinde hobbes dehşete kapılıp fransa’ya kaçmış ve 11 yıl boyunca dönmemiştir.(kaynak: vikipedi)


  1. fikirsel anlamda locke’un azılı karşıtı, düşünür, ingiliz filozof.
    devletin bekası adına her şeyi mübah görmekle beraber, doğal hukuku da buna araç olarak kullanmaktadır. ona göre, bireyin doğal hakları söz konusu olamaz. ortada bir hak olacaksa bu devlet tarafından verilir. bu anlamda itaatsizlik yani ihtilal hakkını da topluma tanımaz. tanımamasının ana nedeni, ihtilal durumunda devletin çökeceği ve kaos ortamının oluşacak olmasındandır. bu anlamda, hukuksal pozitivizmin de kurucularından sayılır.

    fakat yıllar yıllar sonra görülecektir ki, hukuksal pozitivizm devleti despotik bir anlayışa evriltir ve asıl kaos ortamı o zaman peyda olur. tarihteki en belirgin örneği ise, nazi almanya’sıdır.

    böyle bakıldığında fena bir adammış gibi görünse de, pozitivizm alanında yani tabii hukukun maddileşmesinde öncülük ettiğinden hukuk felsefesi alanındaki yeri yadsınamaz.
  2. otoriter rejimlerin babası. carl schmitt misal çok sever kendisini. bunlar insan ve doğası söz konusu olduğunda her ne kadar hişa gitmese de kıskanılacak düzeyde ustaca konuşurlar. insan ilişkileri yani siyaset etik hususunda çok sabetli tespitlerde bulunurlar.

    insan istiyor ki öyle olmasın, haksız olsunlar ama öyle oluyor işte ne yazık ki.

    hayaller locke gerçekler hobbes!