• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.63)
toprak ana - cengiz aytmatov
erkekleri askere alınan köylerde geride kalanların çektiği sıkıntılar etkileyici bir üslupla anlatılır. eldeki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanına ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden istenmesi, boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölüm haberleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine aşağı çekilen cepheye çağrılma yaşı, yine gidenler, ayrılıklar, gözyaşları... yani tek kelimeyle ve bütün zulmetiyle; savaş. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. Hikaye, yazarın sıkça başvurduğu bir şablon üzerine kurulu. Kitabın ana karakteri an be an geçmişi hatırlıyor ve okura anlatıyor. Sadece bu sefer kitabın ana karakteri, memleketine, toprağına, alın terine vurgun Tolgunay , hatıralarını Toprak Ana ile paylaşıyor. Toprak Ana bir simge olmaktan çıkarılıp, karakterize edilmiş. Tolgunay evliliğinden itibaren, savaş yıllarını, kocasını evlatlarını ve gelinini kaybetmesini satır satır, burnumuzun direğini sızlata sızlata anlatıyor. Anlatımlardaki tasvirler, benzetmeler çok güzel. Çiçeklerin, ağaçların, hatta biçerdöverin benzin kokusunu bile duyabiliyorsunuz. Mesela şuna bakın, ben bin yıl düşünsem böyle bir benzetme aklımın ucundan geçmez; “Koyunlar yağlı kuyruklarını sallaya sallaya, tozlar içinde, ayaklarını dolu yağar gibi yere vurarak geçip giderlerdi.

    !---- spoiler ----!.”
    vega