• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (5.43)
trendeki kız - paula hawkins
rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.


  1. bir gün alışveriş merkezinde arkadaşımı beklemek için kitapçıda dolanırken sonunda yorulup elime merak ettiğim bir kitabı alıp büyük zorluklarla boş bi tane puf bulup çöktüm. elimdeki kitabı biraz okudum ama hiç sarmadı. bi taraftan kalkıp yeni kitap alamıyorum çünkü acayip kalabalık bir gün ve teyzeler zaten akbaba gibi etrafımda halkalar çiziyor. yerimden on santim kadar yükselsem anında biri çökecek. trafik dolayısıyla arkadaşımın geç kalacağını haber vermesiyle yerimde kıvranırken yanımdaki sehpaya daha önce birinin bu kitabı bıraktığını fark ettim. bestseller kitaplara karşı ön yargılı olduğum için daha önce okumaya niyetlenmemiştim ama o an elimdeki tek seçenek olduğundan (puf çocuk kitapları reyonunda olduğu için elimi uzatıp anca maşa ve koca ayı'ya ulaşabiliyorum) kitaba başladım ve arkadaşım gelene kadar 40-50 sayfasını okumuşum.

    oldukça akıcı ve kolay okunan bir kitap. zaten kitabın geri kalanını da aynı akşam tek oturuşta bitirdim. üç farklı kadının gözünden anlatılması kitabı sıkıcılıktan uzaklaştırıyor. kadınların ilişkilere bakış açısı yönünden bazı tespitleri oldukça başarılı.

    yazın plajda ya da yolculukta falan okunabilecek, insanı yormayan ama baymayan da bir cinayet romanı.

    not: ben sonunu tahmin edememiştim. o da süpriz oldu benim için.
  2. 3 saatte çok rahat bitirilebilecek çerez bir kitap. ana karakter rachel'a sinir olup kitabın ortasında okumayı bırakmak da mümkün. acınası, korkak, iradesiz rachel'a tahammül edebilirseniz sonu şaşırtabilir.
  3. pazarlama dehası, gereksiz kitap, verdiğim paraya acıyorum.
  4. iyi pazarlandığı kesin. arka kapağını okumam yetti. biraz polisiyeden anlayan okumaz. everest yayınları simenon basmaya başladı tekrar. onu okuyun.
    sezgi
  5. kitabın arkasındaki gerilim vurgulu yorumlardan dolayı, ilk yarısını boşuna "hah kesin şimdi bir şey olacak" tedirginliğiyle okuduğum kitap.

    yaklaşık 1 yıllık süreç, 3 kadının bakış açısından günlük gibi anlatılıyor, sonra olaylar olaylar...

    !---- spoiler ----!

    erkek karakterlerin delilik/cinnet/şiddet eğilimi gösterdiği anlar gerdi beni daha çok, sırf o sahneler yüzünden filmini izle(ye)mem muhtemelen.

    anna son hamlesiyle şaşırttı, rachel'i satar gibi gelmişti.

    !---- spoiler ----!

    kitabın kamu spotu: içki kötülüklerin anası, yine de içecekseniz hafıza kartınızı devre dışı bırakmadan için.
  6. o degil de siz 410 sayfa kitabi 2-3 saatte nasil okuyorsunuz len? bi de o kadar cekinmenize gerek yok, entellige ziyan gelmez, okumasi gayet de keyifli, oldukca basarili bir gizem denemesi... hep mi kafka okuycaz?

    ozellikle sonlara dogru isin rengi ortaya cikmaya baslayinca, ilk sayfalara donup, zaman orgusu geriden takip eden megan'in anlattigi bir kac kismini tekrar okudum, bravo, yazar cok onemli bir kac noktayi hic suphelendirmeden cok iyi saklamis...epey kafa yormus olmali...

    en sonu daha iyi olabilirdi, fazla hizli, biraz yavan geciyor oralar.

    filmindeki karakter secimlerini gordum, scott hipwell haric, onlar da cuk oturmus.
  7. Bu gün kitap alacaktım. Harari, russell'ın batı felsefesi tarihi serisi bankolar. Yanlarına bir richard flanagan, bir emma healey ekledim. Bu kitaba baktım baktım, sonra biraz inceleyince gördüm ki bunun filmi varmış, almadan çıktım.

    Flanagan'dan ümitliyim de, healey vasatsa neden bunu almadım diye üzülürüm.