1. bunu buraya aktarmam ne kadar doğru bilmiyorum ama amacının çok da dışında bulmuyorum şimdilik.
    tükenmemişlik sendromu tüm semptomlari bende baş göstermeye başlamış olan bir sendrom.
    semptomlar ise şöyle:
    ● potansiyelinin çok azını kullanarak yaşamak
    ● nadiren birileri size inanmış olsa bile onların güvenin boşa çıkacak olması
    ● sanki herkes inovasyonlar, tasarımlar yapıyor, hayatını güzelleştiriyor, ticaret zekasıyla para kazanıyor, iyi mizah yapıyor, yeni fikirler buluyor ve bunları hayata geçiriyormuş da siz yerinizde sayıyormuşsunuz tüm hayatınız bir hayal kırıklığıymış hissi (youtube'da milyonlarca kez dinlenen ergen şarkısıyla bir film sahnesini birleştirip alternatif klip olarak sunup izlenmelerden para kazanan adama bile özeniyorum)
    ● hayatınızin hep aynı sıradanlıkta sürüp gitmesi
    ● hicbir şey yaratmamak, üretmemek devamlı tüketmek ( kitap yiyecek görsel felsefe psikoloji hepsini tüketmek hicbir şey kazandirmadan sürekli ezber yapmak)
    kaynak: kafam
  2. galiba toplumda tükenmişlik sendromu ile karıştırıldığını düşündüğüm olay.

    "kimse özel değildir, emin olun. eğer özel biri olsaydınız bu zamana kadar çoktan fark edilirdiniz. o yüzden bu yalanlara kanmayın, özel olmaya çalışmayın var olan durumu yaşayın." lafının neden bu kadar önemli olduğunu gösteren psikolojik sendrom.

    bireye yıllar boyunca aile ve etrafında ki sosyal çevrenin söylediği yalanların zamanla gün yüzüne çıkmasıyla oluşan psikolojik anti-üretim, başarısızlık ve vizyonsuzluk sendromudur. zamanla etrafınız da bulunan insanların mental olarak büyüyememesi ve yalanlar içerisinde yaşamasıda üzerine kaymak olma konumundadır.

    temelde olan olay basitleştirilerek anlatılırsa şudur; uzun zaman boyunca herkes tarafından fark yaratabilecek bir insan olacağınız konusunda kandırıldınız. toplumun sizden beklentileri çok yükseldi ve yavaş yavaş iş sektörüne atılmaya başlayacaksınız. bu anda aklınız he zaman yaptığı gibi durum analizi yapar ve etrafta olup bitenleri inceler. genelde karşılaşılan durum bu zamana kadar beklenilenlerin hiç birisini başaramadığınızdır. yalan bir kez gün yüzüne çıkarsa işler değişir. insanın zayıflığı nedeni ile gerçekliğini değiştirmesi o kadar kolay ve çabuk yapılacak bir şey değildir. dolayısıyla bu depresyon oluşarak size hayatınızın en önemli sorgulama ve sessiz-isyan dönemini başlatır. genellikle 20'lerin ortasında ortaya çıkmasının sebebi budur.

    etrafta mental olarak büyüyemeyen yani böyle bir durumu fark etmeyen ya da yalanlar içerisinde yaşayan yani bu durumu kabullenmeyen başka insanların olmasıda gerçekliğinizde yalnız kalmanıza neden olur. bu sebeple herkesin mutlu oduğu, deli gibi iş yaptığı bir dünya'da olduğunuzu var sayarsanız. merak etmeyin herkes aynı durumda, her insan bir ara bu bunalıma girmek zorundadır, ailesi gerçekci yaklaşan hariç. ailesi tarafından golden-boy olarak davranılmayan çocuklarda bu olay gözlemlenenemez. bekletilerin minimum'da olması sebebi ile bu tip bireylerde bulundukları konum yeterince tatmin edicidir.

    atlatılması için;
    a) vizyon'lu bir plan yapılıp, tüm bu bunalımın sebebinide artık bilerek gerçekci bir çalışmaya başlanmalı.
    b) bu süreci yaşayan insanlar ile bulunduğunuz durum hakkında fikirler alarak motivasyon kazanılmalı.
    c) aileniz ile bu konu hakkında yüzleşmesiniz.

    bu bunalımdan yeni yeni çıkan birisi olarak bazı sorumluluklarımı bırakmaya başladım. bu sayede bahane haklarımdan da vazgeçmiş oldum. aile ve çevre ile yüzleşmeyi öneririm, üzerinizde ki yükü alacaktır. son olarak her şey tamamsa akıl danışabileceğiniz birisi ile geleceğe dair bir plan yapın, bu sayede önünüzü görebilirsiniz. sorunuz ya da sıkıntınız olduğunda çekinmeden sorabilirsiniz sevgili youser'lar.

    edit; bazı yazarlar ailesinden ya da başkasından her hangi bir beklenti olmadığını söyledi. bu tip bir olgunun var olabilmesi imkansıza yakındır. toplum içerisinde bir rolünüz var ise belirli beklentiler sonucu o role atanmışsınızdır. bazen kendimiz bu tip beklentileri görmezden gelebiliriz, bu normaldir, hayatta kalma içgüdüsünin bir eseridir. bu tip illüzyonlardan bir çoğunu super-ego'muz, daha sağlıklı kararlar verebilmek için zihinlerimize yansıtmaktadır. fakat, illüzyonlar uzun süre maruz kalındığında gerçekliğimizin yerini alırlar. bu nedenle, kendinize biraz dışarıdan bakmanızı ve sosyal mekanizma içerisinde size atfedilen rolü keşfetmenizi öneririm