Kimdir?
istanbul'daki ilköğreniminden sonra, konya askeri okulu, işıklar askeri hava lisesi ve askeri memurlar okulu'nu bitirip posof, terme ve ankara'da personel subayı olarak görev yaptı. ilk evliliği annesinin isteği ile oldu. 18 yaşında baba olan uyar ilk eşinden olan 3 çocuğunu memurluk yaptığı yerlerde büyüttü. 1958'de askerlikten ayrılarak türkiye selüloz ve kağıt sanayisi'nin ankara şubesinde çalışmaya başladı. 1966 yılında eşinden ayrılıp istanbul'a yerleştiğinde o dönem cemal süreya ile ilişkisi bitme aşamasında olan tomris uyar ile şiir üzerine mektuplaşmaya başladılar. bu mektuplaşmalar 1969'da evlilikle sonuçlandı. tomris uyar ile evliliklerinden bir erkek çocukları (hayri turgut uyar) oldu.
ikinci yeni akımının öncüleri arasında sayılan uyar'ın ilk şiiri 1947'de yenigün dergisinde yayımlanmıştır.[1] hece ölçüsüyle yazdığı ve toplumsal konuları işleyen ilk iki kitabı arz-ı hal (1949) ve türkiyem (1952)'den sonra, dünyanın en güzel arabistanı (1959)'yla bireyin iç dünyasına ve birey-toplum ilişkisine yönelmiştir. tütünler islak (1962) ve her pazartesi (1968)'de de koruduğu bu çizgi yerini divan (1970) ile geleneksel şiirin kalıplarına, toplandılar (1974) ve kayayı delen incir (1982) ile söz konusu dönemde yaşanan sınıfsal mücadelenin yansımalarına bırakmıştır.
kaynak: wikipedia
-
"bana köfteler hazırlayın salatalar hazırlayın bir de pencere
oturup umutla bir şerler unutayım(...)" -
dünyanın en güzel arabistanı derken sen ne düşünüyosun abi dediğim geyikli gecelerin kahramanı abimiz. -
bize bu saatten sonra ancak turgut uyar. -
su yorumcularına
ben ne güzel işerim güneşe karşı
arkamda medrese duvarı önümde çarşı
bir sürekli kaşınmadır yaşadığım
törelere ve alışkanlığa karşı
geldim gittim geldim bir şey bulamadım
üzüldüğüme ve yorulduğuma karşı
ah aklıma her şey gelir, her şey gelir
doğan güne karşı batan güne karşı
sözde kirlettiğimiz bütün her şey duruyor
bak ne diyorum sana, ele güne karşı
biz duralım bir sürekliyiz duralım
durukluğa, tüberkiloza ve uranyuma karşı
durduk, ateş besledi, kuşları sürekledi
arkamız medrese duvarı önümüz çarşı
güneşe güneşe karşı -
bugün 89. doğumgünü olan büyük üstad.
herkesin
bir umudu vardır,
bir savaşı,
bir kaybedişi,
bir acısı,
bir yalnızlığı,
bir hüznü…
çünkü herkesin bir gideni vardır…
içinden bir türlü uğurlayamadığı… -
sesimi titreyecek şiirlerin şairi. tomris'e karşı olan muazzam aşkı beni daha da çekmiştir bu güzel insana.
ve oldukça etkileyen dizeleri:
"sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse"
mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar -
hiçbir zaman dertsiz kalmadı gönlüm
bir çift gözden, bir yapraktan, bir kuştan.
daima daha taze, daima yeni baştan
turnam bir gün bırakmıyacağım peşini,
sen nereye, ben oraya, adım adım
insan sevdikçe iyileşiyor artık anladım.. -
bir ip cambazının ip üstündeki durumunu anlatır şiirdir adlı şiirdeki dik duruşuna hasta olduğum adam. kendisiyle edebiyat derslerinde değil de dersanede bize arada şiirler öyküler okuyan fantastik edebiyat öğretmeninin türkçe dersinde tanışmış olmak da hayatımdaki ilginç detaylarından biridir. -
"her şeyden biraz kalır... kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı..." -
"bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir.
ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa; işte o zaman sevmiştir."