1. yüz yıl geriye gittiğimizin belkide en somut göstergesidir, türk kızına ait içi boş ya da cılız yapılmış tanımlar. ister muhafazakar olsun ister elinde kitap, iki kelam etmeyi bildiğini sanan, plaza katlarında kadınların etek boylarıyla günü kurtarmaya çalışan entel görünümlü şuh delikanlı olsun; aile yapılarımız birbirinden çok farklı olmadığı için ve de mevcut düzen artık bunu böyle dayattığı için "türk kızı" her zaman kucaktan kucağa itilen bir tanımın pençesinde cebelleşecektir. burada söylenen hadsiz ithamları çürütmek, münakaşa etmek, kızmak, darılmak, ama öyle değilken böyle ... gibi savunmaya dönük tanımlar yapmak nafile. kadınlarımızın her zaman da dediğim gibi kendi değerlerini arttırmaları yönünde bilinç kazanmaları, psikolojik şiddette en iyi şekilde cevap verip bertaraf etmeleri gerekiyor başlarına gelmeden. yoksa erkeklerin ellerinde kızılcık sopası misali her gün on posta açılan başlıklarla yerden yere vurmalarıyla, sözlük vs. gibi ortamlarda kol gezen klavye delikanlılarıyla sidik yarıştırarak bir şeylerin düzeleceğini ummak; suya yazı yazmakla eş değerdir.

    yalnız çok üzücü bir nokta da varsa ki; bu tip ve benzeri düşünen kadın ya da erkeklerin bir gün çiftleşme yoluyla bir araya getirdikleri o yavrucakların da farklı bir kafaya sahip olamayacağı. ya da bu kafa yapısında olan ebeveynlerle; horlanan, her gün ikinci sınıf insan muamelesi gören ezilmiş bir birey olarak tekrar toplumda zuhur etmesi ne acıdır.
  2. deli kurt'un gökçen kızıdır. sabiha gökçen'dir. tomris hatun'dur. fatma aliye'dir...
    slipo
  3. dünya üzerinde bir kadın olarak, asla yaranamayacağınızı anladığınız başlık.

    bu başlıkta türk erkeği de incelenebilir; bknz: hayatı boyunca zenginliğini kendine övünç kaynağı bilen, kendi karakterini kendi gözünde yok sayan, her ortamda parasıyla hava atıp ondan sonra insanların kendileriyle değil de paralarıyla ilgilendiğinden dem vuran, kendilerini güçlü görmeleri maddiyata dayanan, üniversite mezunu dahi olsa(belli bir kesim), eşşekliğin her daim baki kalacağını canlı kanlı anlayabileceğiniz başlık.

    bir kadın olarak, evliliği kendine garanti görme açısından reddediyorum. kağıt üzerinde aile kurmayı reddediyorum. bana sadece maddi destek sağlayacak hayat boyu fikir alışverişinde bulunamayacağım, entelektüel hiçbir tartışma yapmayacağım bütün insanları reddediyorum.
  4. sürekli öldürülüyor, şiddet görüyor ya da taciz ediliyorken hakkında bu denli apır sapır konuşanları anlamadığım kadındır. kadın olduğu için bir yakınınızın ya da kadınsanız şahsınızın her an her yerde öldürülebilme, tecavüze, tacize, şiddete uğrama ihtimali varken birilerinin bu kadar rahat konuşması türk kadınını suçladıkları cehaletin en az on katına sahip olduklarının göstergesidir benim nezdimde.
  5. yaşamın her noktasında şiddet gören (burada bile) insanlardır. eğitimsiz insanları geçelim bakanlık yapmış kişilerin bile hakaret ettiği güzel insanlardır. türkiye'de kadın olmak zor iş. sesli gülemezler, dışarı çıkamazlar, tacize uğrarlarsa kesin hak etmişlerdir.
  6. ben babamı küçük yaşta kaybettim hatırlamam bile. beni annem büyüttü. sadece beni değil abimi ve ablamıda. kocasından kalma tek maaşla aynı anda 3 çocuk okuttu, çocukları borçlandı o ödedi. ev geçindirdi. yıllarca aynı elbiseleri giydi yeri geldi kışta kıyamette giyecek doğru düzgün botu olmadı. hiç bir zaman şikayet etmedi, keşke demedi, elindekiyle en iyisini yaptı. dediyse bile bize yansıtmadı. benim annem türk kadınıydı. dünyanın en güçlü kadınlarıdır türk kadınları.
  7. cok üzülüyorum ben bu kadinlara.

    gectigimiz günlerde sözde okumus etmis bir arkadas türk-azeri grubuyla muhabbet ediyoruz. yurtdisinda bir üniversitede okuyup kapagi avrupa'ya atmaya calisan ekipteniz hep beraber. bir süre sonra muhabbet döndü dolasti 'avrupa'dan kiz alinmaz, bizim kizlar bir baska' mevzusuna geldi. genel kani bu yönde, eyvallah. 'beraber zeki müren dinleyip raki icemeyecegim kadini neyleyim'e falan derken döndük dolastik 'bakire'lik meselesine geldik.

    simdi burada ara verip bizim bu muhabbet eden ekibin son 1 yilda en az 3'er 5'er kadinla beraber oldugunu belirtmem lazim. bakire degiliz hicbirimiz yani.

    neyse efendim bu okumus etmis dedigimiz adamlarin ortak vardigi kani su oldu. 'olur da yabanciyla evlenirsem bakirelik cok önemli degil ama türk olursa bakire olmasi sart'. yemin ediyorum kanim dondu.'vay godosa bak' hele bakislari altinda, 'bence önemli degil' dedikce 'abi simdi 10 kisiyle sevismis olsa da mi? baskasina blowjob yapmis olsa da mi?' seviyesine geldi muhabbet. en son 1 kisiyle yatmissa sorun olmayacagina karar verildi. ama blowjob'suz.

    evet hanimlar böyle adamlarla hic seyetmeyin. güvendiginiz bir erkek arkadasinizla düsünce altyapisini kontrol ettirin. bu adamlar cidden sizi de, emeginizi de,memelerinizi de, blowjob'unuzu da haketmiyorlar.

    güzel günler, hayirli sevismeler.
  8. gazi paşa'dan:

    "bizim örtünme konusunda dikkate alacağımız şey, bir yandan ulusun ruhunu, öte yandan yaşamın gereklerini düşünmektir. örtünmede her iki yöndeki aşırılıklardan kaçınmakla bu ki gereksinimi de karşılamış olacağız. kendi zevkimize, kendi terbiye ve düzeyimize göre istediğimiz kıyafetleri seçebiliriz. (...) bazı ulusların zevk alemlerini ülkemizde uygulamaya kalkmak elbette hata olur. bu sosyal yaşamımızı ileriye ve erdeme götürmez. kadın konusunda biçim ve kıyafet ikinci derecede kalır. kadınlarımız için asıl savaşım alanı, başarılı olunması gereken alan, kültürle, aydınlıkla, gerçek erdemle donanmaktır."

    bu da attila ilhan'dan gelsin:

    "aydın kadın kendi kendine bir kişilik yapamazsa sinema ve basının ona verdiğini kişilik sanır, benimser: bu da yarı fahişe dansözlerin, 'tüketim hayvanı' sinema yıldızlarının yapma kişiliğidir."
    ae