1. adı hem çekirdeğinin kavrulmasındaki farklılıktan(daha az kavrulur ve hemen soğutulur) hem de pişirme yönteminden gelir. bilinen kahve demleme yöntemleri içerisinde(en azından benim bildiklerimde) telve ile kahvenin birbirinden ayrılmadığı tek yöntemdir yani telvesiyle/torsusuyla servis edilir.

    dünyadaki en sabırlı kahve demleme yönetemi falan demeyin ama. mesela cold drip var; 24 saat sürebiliyor demlenecek kahve miktarına göre demleme süresi. belki yakın bir tarihe kadar öyledir emin değilim, bilemem; ama yeni demleme yöntemlerinden sonra türk kahvesi en sabır gerektiren demleme yöntemi olma özelliğini kaybetmiştir şu an, önceden öyleyse bile. ayrıca orijinal bir demleme yöntemi de değildir. türk kahvesi sandığınız gibi öyle dünyaca ünlü falan da değildir. balkan ülkelerinde de kahve benzer şekilde demlenir keza arap ülkelerinde de öyle.

    bir de ''siz dışardan gelmeyen hiçbir şeyi beğenmezsiniz'' diyenler için diyorum ki türk kahvesi demlerken kullanılan kahve çekirdeği de dışarıdan gelir, hatta genelde brezilya' dan gelir.(rio minas ucuz olduğundan dolayı) diye biliyorum. oysaki bence başka kahve çekirdeklerinden de denenebilir hatta harmanlar kullanılabilir ve başka tatlar sunulabilir.

    bir de türk kahvesinin en lezzetli kahve olduğunu söylemek damak zevkidir, çok da şey edilemez ama türk kahvesinin en kaliteli kahve olduğunu söylemek sadece cahilliktir. hele ki senin üreticin her şeyin en ucuzuna kaçarken.

    ayrıca;

    yandan çarklı; yanında tek bir küp şekerle servis edilen sade kahve
    kallavi; duble türk kahvesi (6 gr kahve kullanılır su da 2 katına çıkartılır)
    okkalı; sert türk kahvesi (normalde 3 gr kahve kullanılırken bunda 5 gram kullanılır)
    kancık kahvesi: tasvip etmesem de araştırıdğınızda olduğunu görürsünüz. şekerli türk kahvesidir.

    not: aslında türk kahvesinin 7 gr kahveden yapılması gerektiği söyleniyor ki bu bence çok yüksek bir miktar. 7 gr kahve bir espresso ölçeğidir ki o küçücük fincana o kadar kahve koymak, tortusu içinde kalacağından dolayı kahveyi içilmez yapar. kim 7 gram diyormuş diyenler için de; http://en.turkkahvesidernegi.org/images/pdf/Standartlarimiz.pdf
  2. istanbul'da yaşayanlar için istiklal caddesinde, galatasaray üniversitesi'ni geçtikten sonra sağda ara sokaktaki manda batmaz kahvecisi ekseriyetle tavsiye edilir.
  3. abicim bak;

    kasaba gidip böyle yattığı yerden yedirilmiş şişirilmiş, ağzı dolu olduğu için "noluyo lan!" diyemeden kesilmiş "hassiktir öldük mü?" diyemeden yolunmuş ve küçük küçük parçalanıp tasnif edilmiş tavuklardan alıyorsun. bi güzel mangallık yaptırıyorsun. kekikli baharata bulatıyorsun. abi araştırdım ben, kekikli baharat çok güzel. bulattın mı? al onları, hesaba azıcık itiraz et. adettendir abi, et sen itirazını. sonra da et fiyatları çok yüksek, et yiyemiyoruz ya filan de. abicim niye direnç yapıyorsun, adetten bunlar. de sen. tamam al şindi onları, eve git.
    topla çoluğu çömbeleği. enişteni ara. ara yoksa da bi doblo bulsun, mangala gidiyorsunuz, hadi. ya ohooo bakıyorsun suratıma. hadi!
    gittiniz mi? hah sen boşver, kadınlar yapsın. sen hamağı kur, yat. yalandan topa filan vur.
    enişte pişirir mangalı. sıkılmayın tamam. pişti mangal, yediler. mutlu musunuz? doydular gittiler. halla halla. dur bi bi'şey anlatıyoruz ya.
    neyse, abicim mangalı pişirdikten sonra en eski, en dandik, böyle genişçe bi tencereyi alıp su dolduruyoruz. sora hiç yazmadığım gizli gizli kasaptan sonra bakkala girip aldığımız türk kahvesi var ya, hah onu boşaltıyoruz tencereye. koyuyoruz mangalın üstüne.
    o böyle yavaş yavaş çok tatlı bir namussuz şeklinde pişecek.
    abi o kahve var ya, hani ikinci baharda bulduğun "lan boku bokuna geçirdik ömürü." farkındalığına erdiren hatunla sonuna kadar yaşama tatlılığı var ya. hah işte öyle güzel o kahve. iç iç bi bardak daha iç. öyle köpüğü bol içi çöp dolular gibi sahte değil o. o çok gerçek olduğu için lezzetli.
    dağılır mısın birader, bişey yok. hadi işine herkes ya.
  4. sabahın köründe kalkar okula gidersin öğleden sonra çıkar işe gidersin sonra tam gece yarısı işten çıkarsın, eve gelirsin.bir de bakmışsın annen sana türk kahvesi hazırlamış.mutluluktan gözlerin dolar.türk kahvesi öyledir yani bir de ana eli değdiyse her yudumu şükür sebebidir.
  5. kahvaltıdan sonra, bol köpüklü ve sade olanı vazgeçilmezimdir. iyi bir fincan türk kahvesi için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var; bakır cezve kullanılmalı, soğuk doğal kaynak suyu tercih edilmeli ve kısık ateşte pişirilmelidir. taze çekilmiş kaliteli kahve çekirdeklerini saymıyorum bile. közde yavaş yavaş pişeni makbuldür ama evdeki olanaklarla mümkün değildir maalesef. ne diyelim, kahveniz bol, neşeniz daim olsun efendim!
  6. tereyağlısını, sütlüsünü duyduk da bunun portakal kabuğunda pişeni varmış. iki gündür şöyle pişir, böyle dikkat et diye tarif edilmesi sonucunda denedim. hiçbir numarası yok; portakalı oyup cezve yerine kullanıyorsunuz, hepsi o. portakalı oyarken parmak gitti, mutfak da sobada portakal kabuğu yakmış gibi kokuyor.
    mesut
  7. türk kahvesinin su ile sunulması eski bir alışkanlıktır. misafir gelince hem tk hem su verilirdi. tk içerse tok olduğu anlaşılırdı. su içerse yemek hazırlanırdı.
  8. fala gerçekten çok fazla inanan bi insan değildim ta ki bir arkadaşımın annesi gerçekten her şeyimi bilene dek. hem de bir kere değil böyle bir sürü kere. sonra nasılsa sırf fal için gözümden yaş gelerek içtiğim türk kahvesine öyle bir alıştım ki günde iki tane içmeden rahat etmediğim bir dönem bile oldu. neyse bıraktım yavaş yavaş ama şimdi kalkıp yapan biri olsa asla hayır diyemezdim sanırım...
  9. sinir oluyorum türk kahvesine.

    yapımı 15 dakika sürüyor ama iki yudum alınca bitiyor?

    "ulan daha içmeye yeni başladım?!" diye kalıyorsun sonra.
  10. herkesin kendi yapış stili olan kahve çeşidi. benim yaptığım kahveyle dışarda türk kahvesi diye içtiğimiz şey aynı değil mesela. dışarda yapılan kahve kaynatılıyor. kaynatıldığı zaman kahvenin telvesi dibine çöker, size de kahve aromalı su içmek kalır. ancak fal bakılır onunla.

    ben kahvemi bol koyarım, fincan başına tepeleme bir tatlı kaşığından fazla kahve koyarım. önce cezveye yarım fincan su koyup kahvemi puding kıvamına getirir sonra da kalan suyu ekler ocağa koyarım. kahve kabarmaya başladıktan bir iki saniye sonra kahvemi alırım, kaynatmam.

    sonuçta telvesi içinde yüzen bir türk kahvesi içerim. benim damak tadıma bu uyar.

    ayrıca kahveyi hangi usulle yaparsanız yapın, taze çekilmiş ortalama kalitede bir kahvenin yerini, en iyi pişirm tekniğiyle yapılan kahve bile tutmaz. üst kalitelere zaten bütçemiz elvermez.