1. önce yol yapılır. ardından etrafı imara açılır. etrafına evler dikilir, sonrasında altyapı yapılır. bu esnada yol bozulur. altyapı işi bitince tekrar yol yapılır. artık yol şehir içinde kalmıştır. tekrar bir yol şehrin dışına yapılır. (bkz: round)
  2. bu topraklarda şehircilik batı etkisiyle birlikte zaten süpürülmüş gitmiş. iyi şehir; yüksek binalar, geniş caddeler ve iyi bir altyapı ile alakalı değildir. şehir bir otel değildir. hele yeşil binalar saçmalığı ve modern mimari beni sadece pis pis sırıttırıyor.
  3. age of empires etkisi altında kalmış anlayıştır. istila altında değiliz, filler falan saldırmıyor ama ne hikmetse, hemen bina dikelim, alt yapıya sonra bakarız mantığı hakimdir. asker basmayacağız, bi durun , sakin olun.
  4. yerçekimsiz ortamda yenildiğinde çilek tadı veren muzdur.
  5. aklıma memleketimi, eskişehiri getiren başlık.
    fırsattan istifade yılmaz büyükerşen hocamı saygıyla anıyorum.
    h2o
  6. hiçbir şehrin karakteri yok. deniz kenarında olanlar denizden dolayı kurtarıyor bir nebze. onun da mimarlık ile ilgisi yok da ondan güzel. sahil kenarında yürüyüş yolu, yeşillik mısırcı kestaneci oluyor da biraz farklı şeyler görüyorsunuz. şanslı bir yerse evler biraz daha geriden başlıyor. istanbul ve birkaç şehir dışında köy gibi yerler. istanbul kendini tarihi yapıtlar sayesinde kurtaracak ama bırakmıyorlar. çok büyük rant oluşuyor az bir gelişen yerde. belediye başkanları inşaat firmalarına ortak olmuş ya da kanka olmuş. sanki başkan olmanın ilk şartı müteahhit tanımak. böyle eleştirmek de hoş değil ama nefes alacak, yürüyüş yapacak, bisiklet sürecek yer yok ülkede.