1. ateizmi islama ve müslümanlara saldırıdan ibaret gören ve popülizmin etkisi ile sırf marjinal olacağım diye ateist olan ergenlerin arasında yalnız olmaktır da ayrıca. onların yaşadığı fikir ve bilgi karmaşasından dolayı yanlış anlaşılmaktır.
    müslümanım ama bu konuda ateistlerle empati kurabiliyorum. çünkü inancınız ne olursa olsun (ateist, müslüman, deist, hristiyan farketmez) karşınızdaki yobazsa (ateist, müslüman, deist, hristiyan farketmez) saygı beklememek gerekir. çünkü ona göre siz gerçeklere inanmayan ya da yalanlara inanan bir aptalsınızdır ve onun inandığı ya da inanmadığı konuda haksız olma ihtimali yoktur.
    inanan insana din, tanrı kavramlarının inanmakla ilgili olduğunu ve kişi inanmıyorsa kabullenemeyeceğini anlatamazsınız. ateist insana da din, tanrı kavramlarının inanmakla ilgili olduğunu ve bilim gibi kanıta dayanan bir olgunun inançla yakından uzaktan alakası olmadığını ve inanç konusu her açıldığında bilimi konuya çekmenin anlamsız olduğunu anlatamazsınız. çünkü bu iki zıt kutup eğer yobazsa inanç ve bilimin illaki de bir arada incelenmesi gerekmediğini anlayamaz.
    halbuki ne inanç bilimle kanıtlanması ya da bilimle bertaraf edilmesi gereken birşeydir ne de bilim inanca uydurulması gereken bir kılıftır.
    sadece türkiye'de değil tüm dünyada bu fikir anlaşılabilse ne inançlı insanlara inandığı icin mental retarde muamelesi yapan saldırgan ateistler olurdu ne de ateistleri yok olması gereken zararlı parazitlermiş gibi gören bir toplum olurdu.
  2. memleketin en ücra köşelerine kadar elbette hakim değilim ama birbirlerinden çok farklı yerlerinde bulundum, büyük bir sıkıntı olmuyor.

    islamcılardan çekiniyorsanız, boşuna endişeleniyorsunuz. insanları rencide etmeyin, ezmeyin ki ben öylesini de gördüm. elbette söyleyen ben değildim ama inanan kendinden yaşça epey büyük bir insana ''sen cahilsin, aptalsın. aptal ve cahil olduğun için inanıyorsun'' denilirken oradaydım. demem o ki uslübunuza dikkat ederek, adabınızla tartışın.

    hayatımın 7-8 yıllık döneminde ateisttim. dilim de pek durmazdı, insanlarla bu konuda konuşurdum. hiç sıkıntı yaşamadım. o dönemlerimden tanıştığım ve kırmadan dökmeden, insan gibi yaradan kavramı üzerine tartıştığım islamcı çocukları hala sevgiyle hatırlarım. bir kısmı bu konuya bir daha girmezdi ama bir bölümü her tartışmamızdan sonra kendilerince bir önce ki tartışmanın üzerinden hazırlanıp büyük bir coşkuyla yeniden tartışmaya gelirlerdi. milli maça çıkan genç oyuncu heyecanını görürdüm gözlerinde. bir de inanmayan bir insanı müslüman yapıp cennetlik olma şevki.

    ama her zümrenin fanatikleri var. fanatikler de sıkıntı değil de şiddet yanlıları var. çok da keskin konuşmayayım şimdi ben denk gelmedim.

    eğer bir sıkıntıdan çekiniyorsanız, siz esas ibadet etmeyen, dinle diyanetle pek ilgisi olmayan ama müslüman olduğunu söyleyen ve ergen ya da kafa olarak ergen kalanlardan çekinin. algıları direkt, inanmayan insanda allah, cehennem korkusu olmadığı için her şey beklenir şeklinde. allah korkusu olmadan bir insanın iyiyi, doğruyu yapma amacını taşıyacağını veya ahlaklı olacağını akılları kesmiyor. sanırım onları her türlü kötülüğü, melaneti yapmaktan alı koyan tek ama te şey azap yani cehennem ateşi ve herkesi de kendileri gibi sanıyorlar. ki o da mahalle baskısı kıvamında bir şey. fazla dikkate almaya gerek yok, koyun dötüne rahvan gitsin.

    yaklaşık 15 yıldır ateist değilim. belki de toplum ve bakış açısı değişmiştir desem zaman zaman karşımda ki insanı tartmak ya da kızdırmak, kızdırmak da demeyeyim bir seviye testi yapmak adına ateist savlarını seslendiriyorum. geçenlerde oldukça modern, hindistanlı ama müslüman bir kadına neler neler söyledim. bir sıkıntı yok.
  3. insan kendini kelimelerle, cümlelerle ifade eder. özellikle bazı durumlarda kullanılan deyimler, atasözleri, ifade edilmek istenen duyguyu karşı tarafa çok daha açık ve anlaşılır şekilde yansıtır.

    sanırım ateist bir insanın en büyük zorluklarından biri; toplumsal kültürün yıllar boyunca biriktirdiği ve çoğunluğu inanç kaynaklı deyim, atasözü ve terimleri kullanmak zorunda kalması.

    inanç yaşamın her alanında kullanılan terimlere, deyimlere öylesine girmiş durumda ki, bir çok zaman ateist birinin toplumsal kültürden (farkında bile olmadan) edindiği deyimleri kullanıp kullanmama konusunda ikilemde kalmaması neredeyse imkansız gibi.

    bu durumda bir insanın karşısındakilere kendini anlaşılabilir, mantıklı ve rahat ifade edebilmesinin zorluğu ülkede yaşanan/yaşandığı iddia edilen bir çok zorluktan daha önemli gibi geliyor bana.
  4. ateizmi her şeye gücü yeten ve açık-gizli her şeyi bilen bir yüce yaratıcıyı ve öldükten sonra dirilme- zerre kadar kötülüğün dahi hesabının verilecek olması-cennette ödüllendirilme-cehennemde cezalandırılma gibi kavramları ve haliyle bu gibi kavramlar üzerinden gündelik hayatını ve davranışlarını tanzim etmeyi reddeden bir fikir olarak kabul edersek; türkiye'de ateist olmak, türkiye'de müslüman olmaktan farklı değildir.
    kalba
  5. türkiye'de cenaze işlemleri islami kurallara göre gerçekleştiriliyor ve bir ateist ölse dahi musalla taşı başında cami imamı 3 kere hakkınızı helal ediyor musunuz diye soracak? bir başka ateist de yakınlarına başsağlığı vermek için "allah rahmet eylesin" yerine eğreti bir "ışıklar içinde uyusun" kalıbını kullanmak isteyecek. tabiki her ışıklar içinde uyusun diyen ateist değildir ama ateist birinin allah rahmet eylesin demesi beklenemez. burada kullanılması uygun kalıp "başınız sağolsun" ve biraz da "toprağı bol olsun" demek.
    sağı da rahatsız etmez solu da üstelik gerçekçi de.
    bir gün ölürsem ki her canlı gibi tadıcaz, toprağımın bol olmasını dilerim. bu güzel bir döngü, doğanın döngüsüne en güzel bu şekilde katılabiliriz. dünyanın sayılı şehrini topraksız bırakıp betonla yığarsak bir bakmışız beklenmedik bir temmuz yağmuru yavaştan sinyal verir, bu daha başlangıç.
    hayat bilgisi ilkokul 3 erozyon nedir konusunu işlemiştik
  6. "senin hayatının anlamı yok" gibi şeyler diyerek islamı savunanlarla tartışmaması gerekir. bir monoteist ile tartışırken bir deist gibi konuşmaları tartışmanın seyri açısından daha iyi olacaktır.
  7. en ulu ateist bizatihi tanrının kendisidir.
    tanrıya benzeme yarışında bu haliyle ateistler el yapımı bir tanrıya tapanlara göre elbetteki bir adım ileridedir.
    "la ilahe illallah" gibi ulu bir sözün "la ilahe" kısmını halletmişlerdir. "illallah" kısmını da hallederler diye umuyorum. sonuçta buna yakın olan onlardır. dolu kaba su konulmaz.
  8. her geçen gün daha kolay olan. ateizm mutlaka daha önce de vardı. ancak türkiyede 1992 yılında yayılmaya başladı. kim neden yaydı konusu başka bir tartışma. her üniversiteye çok zeki konuşma konusunda üstün yetenekli bilgili bir ateist yerleştirildi.

    odtü ve anadolu üniversitesi tıp fakültesi gibi solcuların kalesi olan yerlerde çok daha hızlı yayıldı. ben hayatımda ateist ne bilmezdim. tüm insanlar tanrıya inanır sanırdım.

    sonrasında adam bana kitap okumamı tavsiye etti. kuranı oku dedi. okudum normal geldi. kronolojik sıra ile oku dedi.

    neyse sonuçta ben aydınlandım ve mahalleye gittim. şarapçı kavgacı bir yer. o ortamda ben ateistim dedim bazıları gülerken bazıları dövmeye kalktı.

    anneme babama söylediğimde beni reddettiler. annem ağladı.


    sonrasında biz her düşünen insanla konuşmaya başladık. yüz kadar insanı ateist yapmışımdır. sonra o yüz kişi bin kişiyi ateist yaptı.

    ekşi sözlük denilen yer de böyle oluştu. tamam kitap entelektüel ortam ama o bizim yetiştirdiğimiz ateistler kitap okuyan çocuklar sedet denilen o kişi sayesinde bir efsane yarattılar.

    şimdi bakıyorum iki kitap okumamış ergen ateistim diyor. aslında her insan ateist doğar ama ben coolum sonradan ateist oldum diyen cahillere katlanamıyorum.