1. türkiyedeki sinema izleyici kitlesinin kalitesizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum
    recep ivedik ve düğün dernek serileri en çok izlenen yapımlar oluyorsa sıkıntı arz edende değil talep edende bence
  2. türkiye'de sinema gelişmemiş de nerede gelişmiş sorusunu akla getirir. bollywood mu, hollywood mu, avrupa'da mı gelişmiş? gelişmişlikten kastedilen ne? dünyaya bakarsanız; görsel bir şölen sunmayan, müthiş efektlerle desteklenmemiş fantezi, bilim kurgu, felsefi filmler, sanat filmleri zaten ilgi görmüyor, dünyada trend neyse türkiye'de de o trend gişe yapıyor. bu soru "seyirci ne için sinemaya gidiyor"la da alakalı bir sorun. türkiye'de kaba komedinin gişe yapması olağandışı bir trend değil. gelişmişlikten kastedilen sanat filmleriyse türkiye'de gayet de gelişmiştir, reha erdem, emin alper, özcan alper, zeki demirkubuz, yeşim ustaoğlu, nuri bilge ceylan, semih kaplanoğlu, ferzan özpetek hatta fatih akın da sayılabilir, bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. türkiye'nin bunları hazmetmesi lazım ki sinema bahsedilen anlamda gelişsin.

    gelişmişlikten kasıt görüntü tekniklerinin gelişmesiyse bu parayla alakalı bir konu, sinemayla değil edit: imla
  3. kendi ülkesinde çekilen filmi yabancı dil oscar yarışında fransaya kaptıracak zihniyetin türevi bir kitle var ki beklentilerini karşılıyor absürt komediyle. bu durumda beklentiyi karşılayan kitleyi doyurmak için daha fazla nasıl uçuklaşırım sorusuna yönelen yönetmeninden kadrosuna tüm ekip reklamla bu işi kazanıyor; bknz. "kardeşim benim" adlı film, sırf oyuncu kadrosu yüzünden gişede üste çıkmıştır. nerede "mustang" nerede "sivas" illa ödül mü almaları lazım nuri abimiz gibi kış uykusuna yönelelim.

    sorun biz izleyici kitlesinde belki kaba olacak ama köpeğe dana eti de verirsen karnını doyurur, tavuk eti verirsende karnını doyurur. sektörde bu doğrultuda parayı nerden kazanırıma getiricek tabi işi bu onun.

    gidin biraz destek çıkın bağımsız filmlerimize, sinema özgürlüktür; düşünülmeyeni düşündürtür; bilmediğin küfürleri öğrenmek için karşımıza çıkmaz.
  4. mantık yoluyla ulaşacağımı düşündüğüm nedenlerdir. şöyle ki;

    - sinema 7. sanat mıdır?
    - evet.
    - diğer sanatların birleşiminden mi meydana gelir?
    - evet.
    - peki, diğer sanatlar nedir?
    - edebiyat, resim, heykel, müzik, tiyatro, mimarlıktır. (sıralamanın özel bir anlamı yoktur.)
    - bu dallarda gelişmiş durumda mıyız?
    - eh, pek sayılmaz.
    - öyleyse sinema için bu soruyu sormak erken değil mi?
    - olabilir.
    - diğer sanatlarda başarılı mıyız?
    - hepsinde değil.
    - öyleyse?
    - daha çalışmamız gerekir.
    - sanatını yaparken sanatçılarımızın en önemli kaygısı ne olabilir?
    - bilmiyorum.

    devamını sanattan anlayan arkadaşlar getirsinler. ben burada tıkandım.
  5. riske giren yapımcı eksikliğindendir. şöyle ki; farz-ı misal bir 'savaş' filmi çekilecek. bunun için öncelikle sağlam bir konu bulunmalı. mevcut mu? yaşam felsefesi "at, avrat, silah" olan, geçmişi şanlı zaferlerle dolu olan bir millet için 'konu' pek tabii tonlarcadır. bu konuyu kağıda aktaracak senarist mi eksik olan? onlarca kaliteli yazarımız olduğu için, ihtimal dışı görüyorum. ee kurgu, gerekli ekipman? milyon tane gerekli olmayan tv programının yapıldığı günümüzde, eksiklerden değil elbette ki. bu sayılan ve sayılmayan, gerekli tüm teçhizatı ve donanımı sağlayan girişimci -yapımcı- eksiktir azizim. sen vur yumruğunu masaya. "destan yazdığımız çanakkale zaferinin filmini yapmak istiyorum. bu filmin tamamen gerçekçi olması için gerekli tüm donanımı sağlayacağım. var mı kendine güvenen babayiğit bir yönetmen?" diye sor bakalım. bak neler çıkıyor ortaya.

    gelelim madalyonun öbür yüzüne. bu yüze de hep uyuz olmuşumdur.
    kaliteli film için ille de 'para' mı gereklidir? hayır tabii ki. düşük bir bütçeyle oscar adaylığı alan room filminin ne kadar muazzam bir yapım olduğunu tartışmayalım isterseniz. taş kesilirsiniz.

    bir de madalyonun dik yüzüne bakalım mı? nedir, kimdir bunlar? bana kalırsa izleyici kitlesidir azizim.
    hangimiz sinemaya 'para bayılmak' yerine "bir ay sonra torrenti düşer ne de olsa" kafasıyla merak ettiğimiz bir filme gitmemezlik yapmadık ki?

    yetişme kültürü olabilir mi?
  6. ısrarla tutan filmlerin aynılarını yapmaya çalışmaları.