1. caydırıcılığı olmayan cezalar, eğitimsiz aileler ve beceriksiz politikacılardır.

    - eğer hala aileler, belli bir yaşa gelmiş çocuklarını teorik olarak cinselliğe hazırlayamıyorsa,
    - eğer hala kızına tecavüz eden baba 20 yılla yargılanıyorsa,
    - eğer hala 'bir kereden bir şey olmaz' diyen kişi o koltukta oturabiliyorsa,

    bu çöküş devam edecektir.
  2. -türkiye'deki ahlaki çöküşün nedeni recep taa...
    -aaaaöööeeaaaaa
  3. nedenini araştırmaya koyulmadan önce "ahlak nedir" sorusundan başlamak gerekir. maazallah bahsedilen islam ahlakı, devrimci ahlakı, fenerbahçeli ahlakı ya da youreads ahlakı da olabilir. çöken ahlak tam olarak hangi ahlak? bunlardan biri değil de sanki daha böyle genel geçer evrensel ahlak olarak düşünmek istiyorum. zira bu tip yerel ahlak çöküşteyse bırakalım çöksün hatta arkasına geçip itekleyelim de bir an önce çöksün.

    ikinci seçenek olan evrensel ahlak yasalarından yola çıkmayı deneyelim, tartışma devam edecekse. hatta ödev ahlakı 'na da bir göz atalım. türkiye'deki ahlaki çöküş neyi simgeliyor? cinayet, yalancılık, hırsızlık, gasp, darp almış yürümüş mü? iyilik yapmaktan kaçınmak trend mi oldu. insanın iradi eylemlerinde bir kötüleşme eğilimi mi var denmek isteniyor.

    bir ahlak eleştirisi yapmadan önce bazı soruların cevaplanması gerekiyor. mesela türkiye'de artık ebeveynler çocuklarını sevmiyor mu? ya da bir kadın ve bir erkek birbirlerine saygı, sevgi ve aşk besleyip evlilik mi gerçekleştirmiyor? ahlakın çöktüğü yerde sevgiden nasıl eser kalıyor.

    bence olay şöyle bir şey; ortada bir çark var dönüyor. bunu döndürenler sistemin alt tabaka insanları, sen, ben. sefasını sürenler de üst tabaka insanları. hem çarkın dinamosu olan hem de kendini yeterince eğitemeyen-keşfedemeyen alt tabakada hukuki ve ahlaki olarak sorun çıkaran, bir yerel ahlaka entegre olmada sorun çıkaran, olsa da bir ara bunun dışına çıkıveren, kabaca tabirle suç işleyen, ahlaksızlık eden köleler peydah oluyor sonrasında da topla tüfekle lafla sözle bastırılıyor. sonra yine çıkıyor. oturup herkesin kendini keşfetmesini sağlayacak ne sermaye var ne de zaman çünkü bu ırgatlar ilk hedef olarak çalışıp sistemi döndürmeliler. dolayısıyla yerel ahlaklar pompalanıyor, milliyetçilik, islamcılık, devrimcilik, solculuk, fenerbahçelilik, muhafazakarlık vs. herkes kendini keşfetmeye zaman ve sermaye ayırmak yerine kendini bu disiplinlere yamıyor. herkes kendi ahlakı zannettiği yerel ahlakı rasyonalize etmek üzere ahlaksızlar üzerinden ahlak geliştiriyor. bir insan bir diğerine tecavüz etmiş, bir başka insan intihar bombacısı olmuş, seri katil bir aileyi sıradan doğramış. hepsinin allah belasını versin, yahu siz böyle şeyler yapmasanız her şey ne kadar güzel olacak. ne olacak? en fazla ne olabilir? mesela her gün 12 saat tekstil atölyesinde çalış, ama senin maaşın kiraya yetmez karın ve çocuğun da olsun ve onlar da çalışsın, anca ödersiniz, yemeye gelince işte bulduğunuzu yersiniz daha çok çalışır, daha az yerseniz belki para biriktirip bir ev bile alabilirsiniz. 300 bin tl civarı bir şey 20-30 sene çalışırsanız neden olmasın, bir ihtimal olabilir. ama bak yaşamak değil hayatta kalmak, sisteme hizmet etmek, buna karşılık sadece borçlanarak hayatta kalmak. bunların hepsi yerel ahlak kılıfına girmiş zengin ahlakıdır.

    ahlak dediğimiz şey insanın kendi ahlakıdır ve bunu kendisini keşfettikten sonra keşfeder, insan önce kendinin ne olduğunu anlar, kendi doğrularını ona göre belirler, bu bir keşiftir; sermaye, eğitim ve zaman ister ve bunu bireylere kimse kolay kolay vermez, biri olsa öbürü olmaz. yani bunlar verilince herkes kendini keşfeder anlamı çıkarmak da doğru değil ama sanki bunlar zaten veriliyormuş da kişiler bir şekilde ahlaksızlığa sapıyormuş gibi anlatılması bana tuhaf geliyor. bence şu an dünya düzeninde anormal bir sakinlik var ve muhtemelen de sebebi bu yerel ahlak anlayışı. yoksa bu saçma sapanlığın içinde köle yaşayıp ölmek fikri kimseye cazip gelmiyordur. velhasıl topluluğun ahlakı olmaz, olur da kılıf olur, çarkı döndürmekten başka bir işe yaramaz, en tepede insan neslinin devamını sağlar, fakat bunu neden yaptığını da çok açıklayamaz.

    öyleyse ahlak nedir? köle ahlakı mı bahsettiğimiz şey. varsın çöksün.
    abi
  4. cehalet, cehalete övgü
    şark kurnazlığı
    sahte, yobaz din adamları
    çıkarcılık
    basiretsiz politikacılar
    güce tapma
    demokrasiyi içselleştirememe

    özellikle son 15 yılda kasten eğitimin içi boşaltıldı. okullarda hiçbir şey öğretilmiyor. her ile üniversite açıldı ama doğru düzgün hoca yok. kalite yerlerde.

    alt kademedeki okullarda her çocuğun eline tablet tutuşturuldu.

    sonra, ülkenin yarısı ahlakı sadece kadının açık giyinmesi, kadının sevişmesi olarak anlıyor. çünkü ülkede muhafazakar geçinenler zinadan, alkolden pek kaçmıyor ama kendi kızları bunu yapacak olursa namuslarını(!) temizliyorlar.

    bir de bakıyorum da koyun gibi güdülmeye bu kadar meyilli başka millet yok sanırım. siyasetçilere en münasip haliyle "lider" diyoruz. neyin lideri ki bu? "usta, reis, başbuğ, önder" gibi bir sürü saçma ifade var. hala içten içe saltanat istiyor tüm ülke. istiyoruz ki biri çıkıp idare etsin bizi, her şeyi düzeltsin. sadece sağcılar değil solcular da aynı. hala atatürk çıkıp gelse de bizi kurtarsa diyorlar. ciddi ciddi mezarından kalkıp gelsin istiyorlar.

    demokrasi, diğer ülkelerde uzun mücadelelerle, halkın bilinçlenmesiyle kabul edildi. bizde atatürk mucizesiyle ama tepeden inen bir demokrasi geldi. halkın çoğu o zaman da padişaha aşıktı, şimdi de aşık. maalesef bu bilinci aşılayamadık. ülkenin yarısından fazlası saltanatı islami bir yönetim biçimi, allah'ın emri olduğunu sanıyor. halbuki islam devletinde ilk 4 halife seçimle göreve gelmişti. tabii yobaz din adamlarının bundan bahsetmesini de bekleyemiyoruz.

    bilmiyorum, savaş gibi ciddi bir belaya maruz kalmadıkça aklımız başımıza gelmeyecek gibi.
  5. ahlaki çöküş mü, yok öyle birşey. kıçınızdan element uydurmayın. yine de son bir haftanın olaylarının bazılarından oluşan kısa bir derlemeyi tarihe not düşmek gerekir:

    karaman'da 45 erkek çocuğa tecavüz edilir, olay örtbas edilmeye çalışılır. hatta bakanlar vakfı korumaya çalışır.

    kocaeli'de yurtta işkence, taciz iddiası olur, yoldan geçen birisi sesleri duyar, seslerin geldiği görüntüyü çeken yaka paça gözaltına alınır.

    45 yaşında erkeğe 8 mahalleli tecavüz eder.

    13 yaşındaki kız çocuğuna abisi, babası, amcası tecavüz eder babasından çocuğu olur.

    kadın öğretmen 15 yaşındaki kız öğrencisine çıplak videolarını ve fotoğraflarını gönderir, kendisini cinsel ilişkiye girmedik diye savunur.

    erkek müdür yardımcısı, kız öğrenciye ergenliğinin cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilirim der, ses kaydı çıkana kadar inkar eder, sonra da kız istedi cinsel içerikli konuşmamı, diye kendisini savunur.
  6. tabu olan ile ilgili azgınlık her zaman olur. bizde daha çok cinsellik problem oluyor. tabi başka problemler de var ama ben cinselliğe değineceğim. zira şu sıralar ülkede genç, yaşlı, kız, erkek farketmeksizin tecavüze uğruyor.

    oğlan yapınca aslan oğlum kız yapınca edepsiz dersek bu iş olmaz. bu oğlanlar bu işi bir kızla yapıyor neticede. o kızlar da birinin kızı. bir tek biz mi namusluyuz ki oğlumuzun başkasının kızıyla yediği haltlara eyvallah da kızımızın yaptıklarına auuvv?
  7. birkaç on yıldır bilinçaltımıza bazı unsurlar tarafından vahşice pompalanan "kolay yoldan kazanma" düşüncesi bizim ahlaki çöküşümüzün tek sebebidir.
    yoksa evini yamaca yapıp her sabah düzlükteki tarım arazisine onlarca kilometre yürüyerek çalışmaya giden büyük büyük babalarımız/annelerimizden mutlaka bize insaniyet namına bir şeyler kalmış olmalıydı.

    şu an içinde bulunduğumuz "bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık", rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, başarının zenginlik olarak kabul edilmesi vb. gibi durumlar hep bilinçaltımıza kazınan "kolay yoldan köşeyi dön" mesajının yan etkileridir.

    yozlaşmanın ne dinle ne de eğitimle alakası vardır. birkaç nesildir yozlaşan toplumun etkisiyle yetişen yeni nesil; yozlaşmamak için direnen küçük bir kısmı içinde eriterek yok etmektedir. yine bu büyük topluluk kolay yoldan kazanmak için dini, eğitimi, ahlakı, etiği işine geldiği gibi şekillendirip çöküşünü ivmelenerek hızlandırmaktadır. tek bir sebepten koskoca toplum sonsuz döngüye girmiştir.
  8. ahlak dinle ilişkilendirildiği, insanların allah korkusundan dolayı gizli kapaklı işlere yeltendikleri( teknik olarak allah onuda görür hani bilmiyorlarsa), iyi bir insan olmanın dinle alakasının olmadığını anlamadıkları sürece bu çöküş devam eder.

    dinle pek ilişkisi olmayan bir birey olarak şunu söyleyebilirim ki ben öteki dünya hesabı yapmadan, insanların yaşamına saygı duyduguğum ve değer verdiğim için iyi bir insan olduğumu düşünmekteyim.(kendi çapımda tabikide.)
    allah çarpar diye kendimi korkuyla terbiye etmedim. değerlerimi ailemden, öğretmenlerimden, çevremden, kitaplarımdan edindiğim bilgilerle geliştirdim ve düzelttim.

    açıkçası ben insanların kendilerini korkuyla terbiye ettikleri sürece hırsızlık, tecavüz, cinayet gibi insana ve hayvana karşı işlenen suçların azalmayacağını hatta artacağını düşünüyorum. er yada geç bastırılan dürtüler ortaya çıkacaktır. bunu önlemenin tek yolu eğitim sistemimizin değiştirilip din ve ahlak dersini ayırılması gerektiğini düşünmekteyim. insanlara ahlakı korkuyla aşılamayı bırakmalıyız. insan hakları, hayvan hakları,toplumsal cinsiyet eşitliği, gibi dersine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
  9. sensin, benim,biziz güzel kardeşim,

    trafikte saygısız olan,
    evinde eşine, annene, babana, kardeşine, çocuğuna bile saygı göstermeyen,
    kentini, mahallleni, sokağını mahveden, mahvedenleri savunan, oy atan, görmezden gelen...
  10. türkiye'de "ahlaki" çöküşten ziyade daha yapısal bir sorun olan "erdem" yoksunluğu söz konusudur. değer üretme aracı erdemdir.
    özünde de zaten çok insani olmayan ve olan kısmı da dejanere edilen bozkır kültü ile yoğrulan toplum, üzerine 15. yüzyıldan itibaren burjuva sınıfı üretemesi, entelektüelitenin geçer akçe sayılmaması ve inancın düşünmenin karşısına bir engel olarak çıkmasıyla tamamen yozlaşmıştır. bu yozlaşma dönem dönem gerileme kaydetse de takıldığı örgütlü cehaletin elinden kaçamamıştır.