• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
uçarı kızlar ve filozoflar - f. scott fitzgerald
genelde muhteşem gatsby romanıyla bilinen f. scott fitzgerald, aynı zamanda amerikan edebiyatında derin izler bırakmış, seçkin bir öykü yazarıydı. döneminde -kendi tabiriyle caz çağı'nda- genç kuşağın hoppalık kisvesi altında gizliden gizliye süren mutluluk arayışını işleyen uçarı kızlar ve filozoflar, yazarın ilk öykü derlemesidir.

1920'de, fitzgerald'ın ilk romanıyla aynı yıl yayımlanan uçarı kızlar ve filozoflar, yazarın sekiz öyküsünü bir araya getiriyor. fitzgerald'ın öykü kahramanlarında, yazarın kendi kaygılarının ve yaşadığı döneme dair tüm çatışmalarının birer birer vücut bulduğunu görebiliyoruz.

fitzgerald'ın gürültülü yirmiler'inin şatafatı, şimdi ülker ince'nin pırıltılı diliyle birlikte türkçe okurlarına ulaşıyor.


  1. fitzgerald' ın bu öykü kitabını okuduktan sonra; onunla ilk defa the great gatsby'yi okumayı seçerek tanışmış olmamdan açıkçası biraz pişmanlık duydum. popüler kültürün lanse ettiği üzere sürekli roman kulvarında değerlendirilse de, kendisi aslında gertrude stein' in " lost generation"; kendisinin ise " jazz age " olarak adlandırdığı yirmili yılların en başarılı öykü yazarı bile olabilir. öykü yazarlığı, roman yazarlığından daha güç iştir; anlatılmak, tasvir edilmek ve yorumlanmak isteneni ortaya koymak ve bunları çekirdeklerine dek soymak için kısıtlı bir alan ve zaman vardır. uçarı kızlar ve filozoflar' daki sekiz öykünün sekizi de bu olayın en başarılı örnekleri arasına girer. sekiz öyküyü bağlayan en belirgin nokta; fitzgerald' ın kendisinin de dahil olduğu varlıklı üst sınıfın görünüşteki ihtişamı ve perde arkasındaki umutsuz şekilde bir mutluluk arayışı. uçarı kızlar ( flappers ) ifadesi ise; iki dünya savaşı arasındaki dönemde kendine, artık bir lükse dönüşmüş özgürlüğü ve modernizm tanıyan kadın figürünü karşılıyor. içki ve sigarayı gecenin bir yarısı kendisini kilitlediği odalarda gizlice tüketmeyi bırakıp bunu toplum içinde yaparak geleneklere karşı geliyor, cinsel kimliğini dışa vuruyor, saçlarını kısa kestirip gitmek istediği davetlere katılıyor ve istediğince dans ediyor. caz çağı' nın evveli için fazlasıyla " uçarı " kalan bir model kısacası. bireysel özgürlüğü onu açıkça anlatarak değil; onun karşısındaki aile ve toplum baskısını kullanarak vurguluyor. ebeveynlerin genç evlatları adına tasarladığı gelecek senaryoları ve onların ise boğazlarına çöken bu planlardan kaçış arayışı; fitzgerald' ın müthiş analizi ve hemingway' in onun için dediği gibi; " kelebek kanatlarının üzerindeki desenler kadar doğal " yeteneğiyle, kusursuza en yakın öykü modelini sunuyor.