1. çok tuhafsınız gerçekten. isteyen isteğini yazsın, sol frame yerinde durmasın!

    dün ülkemin başkentinde patlama olsun, bir sürü insan ölsün ama tüm bunlara duyarsız kalalım diyorsanız lafı da işiteceksiniz. acaba dün ölenlerden bir tanesi yakınınız olsaydı aynı tepkiyi verebilecek miydiniz. siz acıların en büyüğünü yaşayın ama kanallarda maç sonuçları yayınlansın, tv8 de survivor yayınlansın ne hissederdiniz.önemli olur muydu bu vicdan yoksunluğu sizin için. işte aynı tepkiyi şu anda siz de veriyorsunuz. az empati yapın ya. insanız biz bunun bir farkına varın artık.

    edit: başlık değiştirilmeli. sadece sinema hakkında yorum yazmak eleştirilmiş gibi gözüküyor.
    doğrusu: ülke kan gölüne dönmüşken, farklı konularda yorum yazmak olmalı.

    zülfiyare editi :) tamam vurmayın öldüm.

    zorunlu edit: düşünceleriniz de haklılık payı var kabul. peki benim düşüncem de yok mu? yüz de yüz haksızsın dediğinizi düşünmüyorum. ülkemizde yas var. maç durumlarını, yarışma programlarını konuşacak durumda olmamalıyız.

    bugün ben de farklı konularda yazdım ama b* da çıkarmadım. anlayana...
    ozumm
  2. yazılanları okumak, haberleri izlemek bile gittikçe zorlaşırken başka şeylerle kafa dağıtmak gerek. herkes farklı şekilde yaşar acısını üzüntüsünü. bence çok üstünde konuşulacak bir konu değil.
  3. ülke kan gölüne dönmüşken ferhat göçer dinlemekten daha normal bir durumdur o kadar oy ve sorumluluk bize verilmedi
  4. hiçbir şey aniden olur değil, olurken bakmamayı seçersin sadece. sonra her ne olduysa hep birlikte bakmadığımız için görmemişizdir. üzerimize alınmadığımız, suçladığımız her şeyde parmağımız var. içinde bulunduğumuz durumu filmler şarkılar hakkında susunca iyileştirebilecek değiliz. fakat yargılamamak bir mihenk taşı.
  5. dostum hiç kusura bakma ama ülke kan gölüne dönmüşken entry yazmanın da bir farkı yok benim gözümde.facebook'ta profili karartanların, twitter'da hashtaglere yazanların eylem yapıyoruz sanrısı beni deli ediyor.
    windy
  6. 13 mart 2016 terör eylemi(*:13 mart 2016 ankara patlaması) sonrasında, ülkece yas tuttuğumuz farz edilerek; kültür - sanat içerikli paylaşım yapmanın uygun olmadığı, düşüncesinin irdelendiği başlık.

    bireylerin 'yas' anlamları, geçmiş yaşam tecrübeleri ve içinde yaşadığı kültürel ortama göre değişiklik gösterir.

    bu konuda prof. dr. vamık volkan, hülya polat'ın anlatımıyla şöyle der:
    “ölüm kayıpların en somut ve en acı olanıdır. ölüme karşı verdiğimiz tepkilerimizde farkında olmaksızın, geçmişimizdeki yarım kalmış, dayatılmış ya da aceleye gelmiş ayrılıklarımızın bilinçaltımızdaki kalıntılarını da bir arada yaşarız. yas tutma, sadece ölüme karşı verilen bir yanıt değildir. yas tutma herhangi bir yitim ya da değişikliğe verdiğimiz psikolojik yanıt ve iç dünyamız ile gerçeklik arasında uyum sağlayabilmemiz için yaptığımız uzlaşmalardır. yitim, aile yadigârı bir küpe olabileceği gibi; bir eş, bir sevgili, bir dost, bir umut, bir ülkü, bir vatan hatta eski bir kendiliğimiz bile olabilir,” (bkz: gidenin ardından)

    bireylerin duygu durumlarını ve tavırlarını eleştirmeden önce duygusal tepkilerin değişik olabileceğini göz önünde bulundurmalıyız.

    edit: imla
  7. düşünüyorum düşünüyorum ne yapmak gerekiyor acaba diye. tamam sinema başlığına entry girmeyelim. başka nerelere yazmasak? tv' ye de olmaz doğal olarak.tiyatro hakeza. ilişkilere de olmaz ayıp olur. etkinlik, anket filan da olmaz gayriciddi. bak bilim olur bence bir ağırlığı var kanalın. ekşi sözlük hakkında da yazabiliyoruz o da tamam. yeter ya bunlar bize. bi de bir şey daha soracağım. kaç gün boyunca entry giremiyoruz ? bilelim de ona göre davranalım.
  8. artık ayda bir başkentinde patlama yaşanan bir ülkede yadırgamadığım harekettir. zira memleket survivor'a dönmüşken acun'un sörvayvır'ı reyting rekorları kırıyorsa, patlama öncesi istihbarat ve güvenlik önlemleri alın(a)mıyorsa ve biz uyarıyı abd elçisinden duyuyorsak; bu belirgin ihmallerine rağmen pişkince koltuklarında oturuyorsa yüksek mevkilerindeki "yetkililer", bir de üstüne olan her olumsuzluğu dış mihraka bağlayacak kadar keskin(!) zekalıysa kahir ekserimiz sözün de işin de bittiği yere gelmişiz demektir.
    bak arkadaşım. odtü iki öğrencisini, iki pırıl pırıl mühendis adayını toprağa verdi bu kalleş saldırıda. ve ne oldu biliyor musun sevgili arkadaşım: bugün bölüme uğradığımda(elek.-elektr.) normal zamanlardaki gibi konuşan insanlar gördüm. korku yoktu yüzlerinde -ya da ben göremedim-.
    sanki 13 mart 2016 takvimlerimizde hiç yer almamış gibi yaşayan insanlar gördüm. derslere hiçbir şey yokmuş gibi devam eden hocalar gördüm. quiz ve ders iptal ettiğini maille duyuran birkaç hoca haricinde hocası öğrencisi hayat devam ediyor temasıyla giriyordu derslere. rektörlük açıklaması teröre lanetten ibaret! salı günü okulda anma etkinliği olacak yalnızca.
    arkadaşım işte bu duruma geldik. burası o odtü! ulvi insanların diyarı; entellektüel, bilim üreten ve duyarlı(!) okulum. bak burada bile ne hale geldik ya da getirildik: sinirleri alınmış, tepkiselliğini yitirmiş, 1984 romanından fırlama bir toplum. beş dakika önce önünden geçtiğimiz otobüs durağı beş dakika sonra patlayınca vah vah deyip bir günde olanları unutuyoruz. yitirdiğimiz canlara bakarken bir sonraki patlamaya kadar baktığımız resimleri belleğimizin tozlu raflarına kaldırıyoruz.
    belli ki artık gerçekten duyarlı küçük bir azınlık dışında zerre umurunda değil insanların bu katliamlar, bu savaş düzeni, aptal ülkülerle canlı bomba olanlar, onları teşvik edenler. saf kötücül, arkadan iş çeviren, işini savsaklayan bir ülke dolusu insanız.
    sözün özü arkadaşım bu saatten sonra sinema yorumu yazmayı bırak, kafada fantastik senaryolar yazmak aklımıza mukayyet olmanın yegane yolu!
  9. youreads'e 2015 yazı üye olmuştum. o zamanlar ekşi sözlük kadar boş ve samimiyetsiz değildi , gayet kültürlü ve içi dolu girdiler görmüştüm. bu çok hoşuma gitmişti. sonra bir yazarın umarım burası da ekşi gibi olmaz ilerleyen zamanlarda gibi bir girdisini okumuştum. olur mu canım öyle şey . burası kültür durağı , olmaz öyle şey dedim. ama demek ki oluyormuş. şimdi de bakalım sözlüğü sadece lak lak yeri olarak görenlere karşı sözlüğün reaksiyonu ne olacak.
  10. ülkede maalesef bu tip durumlar ilk defa yaşanmamaktadır. kimileri görümce ziyaretine giderken, ki asıl konu bu olmalıdır. burada kafa dağıtmak için yazan yazara taş atmak, görümce ziyaretine giden kişiyle aynı zihniyette değil midir, özgürlük konusunda?