-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (8.00)
"genç ve yetenekli trans şarkıcı marina vidal (daniela vega), aynı zamanda garsonluk yaparak hayatını sürdürmektedir. kendisinden 20 yaş büyük sevgilisi orlando (francisco reyes) ile mutlu bir birlikteliği vardır. marina'nın doğum gününü kutladıkları akşam orlando fenalaşır ve hastanede hayatını kaybeder. kanun güçlerinin ve orlando'nun ailesinin şüpheleri marina'ya çevrilirken, genç kadın sevdiği insanı kaybetmenin ve toplumun her katmanında karşılaştığı 2. sınıf insan muamelesinin yükünü omuzlamak durumunda kalacaktır." (sinemalar)
-
severek izlediğim gloria filminin yönetmeni şilili sebastian lelio'nun bu yılın yabancı dilde en iyi film oscar'ını alan filmi muhteşem kadın'ı dün gece izledim. şili ile duygusal bir bağım olduğu için şili filmlerini kaçırmamaya çalışıyorum ve pozitif ayrımcılık uyguluyorum sanırım. no ve neruda filmlerinin yönetmeni pablo larraín de yapımcılarından biri filmin.
filmin hikayesi yukarıda anlatılmış. marina vidal'i canlandıran daniela vega da şilili bir trans şarkıcı. muhteşem kadın onun ilk filmi. doğrudan onun hikayesi anlatılmıyor olsa da bir transın toplumsal olarak maruz kaldığı muameleyi ve nefreti sanırım ondan daha iyi anlayabilecek biri olamazdı.
yine çok samimi bir film yapmış sebastián lelio ile berlin film festivalinde yapılmış bir röportajı izledim. sözleri filmi hangi saikle yaptığını anlatıyordu ve kesinlikle önemliydi. "nasıl yaşayacağımızı, nasıl biri olmak istediğimizi, kime aşık olacağımızı hiç kimsenin belirlemeye ve yargılamaya hakkı yok" diyordu özetle.
aşk aşk, hürriyet, uzak olsun nefret!
daniela vega - ombra mai fu (georg friedrich händel) -
bu yılın yabancı film dalında oscar ödülünü almış filmi. hafta sonu izleme fırsatım oldu. büyükçe bir salonda iki kişiydik, doğru filmi seçerseniz salon kapatmak maliyetli bir şey değil arkadaşlar :p
queer sinema örnekleri arasında çok üst sıralara yerleştirilebilecek ya da çok yeni bir şey söylediğini iddia edebileceğimiz bir film değil. iyi bir senaryoya ve abartıya kaçmayan oyunculuklara sahip, ancak ortalarda düşen temposuyla yer yer dağılan, kesinlikle kötü diyemeyeceğim, ancak loveless dururken de ödülü alması sırıtmış bir filmdi gördüğüm. neyse, oscar ödüllerindeki motivasyon ve pozitif ayrımcılık bambaşka bir tartışmanın konusu.
filmi aldığı ödülden bağımsız, konusuna özel bir ilginiz varsa, beklentinizi çok yüksek tutmayarak izlemenizi öneririm. izlerseniz de bir an ana temadan çıkıp aralarında yaş farkı olan bir çiftin yaşadıkları zorluklar temelinden bakmanızı tavsiye ederim. türkiye şartlarında kendisinden yaşça büyük bir sevgilisi olan, aralarında resmi bir bağ olmayan ve aşkını kaybeden herhangi bir kadına da toplumumuz bunu birebir yaşatabilecek çirkinlikte. bu anlamda filmde izlediklerimiz çok evrensel, çok yaygın ve ne yazık ki kanıksanmış sorunlar.