1. aile kurma ve çoğalma isteği artıyor. (schopenhauer haklı bence). ekonomik bağımsızlık, evlilik ve çocuk sonrası ekonomik bunalıma dönüyor. çünkü tüp bitiyor, çocuğa bisiklet gerekiyor.

    yalnızlığa gelince... gecenin üçünde uyanıp yatağın diğer yanındakiyle "kafka" konuşamıyorsan, aranızdaki muhabbet "mavi gömleğim ütüleneydi iyiydi"den ibaretse yalnızlık kaçınılmaz. şimdi "gecenin üçünde uyanıp da kafka konuşmanın alemi ne?" diye soran olabilir. herkesi mutlu eden şey ayrı derim ben de.
  2. türkiye gibi üçüncü dünya ülkelerinde hayat özellikle kadınlar için zorlaşmaya başlıyor. aileniz, akrabalar, arkadaşlar sizden artık evlenip çoluk çocuğa karışmanızı bekler hale geliyor. bunu yapmadığınızda toplum sizi çürük ''mal'' olarak görmeye başlıyor. çünkü üzerinize düşen en önemli görevi, üreyip aile kurma görevini yapmamış oluyorsunuz. etrafınızı sadece kocalarından ya da çocuklarından bahseden ve evlendikleri için ne kadar mutlu olduklarını kanıtlamaya çalışan kadınlar sarıyor. sonra sorgulamaya başlıyorsunuz, ya ben de böyle olursam? bir birey, bir kadın olmaktan çıkıp sadece bir anne, bir eş kılığına bürünürsem? insanlardan beklentileriniz azalıyor, aptallığa karşı tahammülünüz de. gerçekten ne istediğinizi anlamaya başlıyorsunuz, kendinize olan güveniniz artıyor ama biraz daha yalnızlaşıyorsunuz. ve anlıyorsunuz ki aslında hiçbir şey için geç değil. nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşamalısınız, herkese ve her şeye rağmen.
  3. 'post-mezuniyet' ekonomik bağımsızlık daha çok tanıdık tabirle belini doğrultmaktır aslında. kişinin okuduğu bölüm ve iş sahasına göre durum değişebilir tabi ki ama ayaklarınızın üstünde durabilmek, hayatı düzene sokabilmek 3 yıl civarında sürebiliyor. o yüzden öğrenciliği rönesans, bahsettiğim düzen kurma sürecini ise victoria dönemi sanayi devriminin insanları yuttuğu londrasında sefil bir charles dickens kahramanı olarak tanımlamak daha uygun sanki.

    aile kurma iç güdüsü ise tamamen size ve arkadaş çevrenizden ne derece etkilenmenize bağlı. facebook profillerindeki yeni evli çift kezbanlıklarına çoğunlukla gülüp geçseniz de arada bir şeyler dürtebilir 'yaş geçiyor' diye.
    doris
  4. nelerin değiştiğini çok merak ediyorum. çalışma yine giderek artıyor mu? kişi özgür mü oluyor? sorumluluk alma vakti mi geliyor? aileye karışması mı gerekiyor? yalnız mı oluyor?...

    benim umduğum:ekonomik bağımsızlıkla kişinin hayatındaki rönesans dönemini yaşayacağını.
    gamit