1. kahta rum'u olduğumu öğrenmemle sonüçlanan meraktir kale. bütün köye sikolatalar alazayim vre pasa mou, zito mıçezelos!
  2. bence garip olan merak etmek değil de merak etmemek.

    şimdi bakıyorum, ismine ulaştığım en yaşlı dedem cemal, 1880' de doğmuş. acaba bu adam nasıl biriydi, hiç ona benziyor muyum?

    acaba hiç köyünden dışarı çıktı mı, hiç kitap okudu mu ya da okuma yazma biliyor muydu?

    sabah kahvaltıda ne yerdi mesela? malum o zamanlar nutella yok. acaba hiç aşık oldu mu, karısıyla nasıl evlendi, ona iltifat etmek için ne derdi?

    evet şimdi hepsi birer isimden, tarihten ibaret ama onlar da insandı, üstelik sıradan insanlar da değillerdi atalarımız ninelerimiz onlar. belki back toplam the future serisindeki gibi aynı bize benziyorlardi.

    imkanim olsa binlerce yıl öncesine kadar gidip tanımak isterdim. aynı şekilde yine imkanım olsa binlerce yıl sonrasındaki torunlarimi da tanımak isterdim.

    hayat dediğimiz şey çok garip, nasıl basit görebiliyorlar şaşırıyorum...
  3. bu hizmet ile ilgili bir başlık açılmamış ama buradan devam ettireyim, yeniden hizmete girmiş.
    ben de heyecanlı heyecanlı girdim çünkü ailede de çok fazla bilen yok. ancak 1826’dan beri bolu’dan dışarı çıkmamış bir soy ağacımı görünce bütün hevesim kaçtı. kaç asır geçmiş, ulan biriniz bile mi göç etmez. bir ara sakarya’ya gidilmiş sonra geri aynı köye. neyse ki soyumuz bizimle birlikte farklı bir memleket gördü. hayırlısı. bu arada hep aynı isimler var, her doğana aynı isim verilmiş neredeyse. çok istikrarlı ancak vizyonsuzluk diz boyu:/

    edit: elbette yazdıklarım latife. o devrin şartları vs. göz önüne alındığında gâyet normal istatistikler bunlar. aşırısı ya da aykırısı beklenemez çoğunlukla.
  4. sonunda öğrendim bizimkiler ikiyüz yıldır köyden çıkmamışlar. adeta orada evrimleşmiş bugüne gelmişler. yazıklar olsun, bari bı ilçeye mazot almaya gitseydiniz be.
    abi
  5. eskiden beri süre gelmiş bir soyağacımız var, rahmetli dedemin evinde buldum, devam da ettirdim. 1890'lara kadar biliyorum. e-devletteki açılırsa bir bakacağım tutacak mı. tutmazsa hangisi doğru olacak? devletinkine de ne kadar güvenilir bilemiyorum. çok da şey yapmamak lazım.
  6. yok merak etmeyin herkes yunan göçmeni değil 1800'lerden süregelen soyumda kimse tek bir şehirden dışarı mı çıkmaz ya öyle ki ilk ben çıkışı yapmış ve istanbul'da doğmuşum. vay arkadaş ne vizyonsuz bir soya sahipmişim ya soysuz falanmışım hatta bu ne aşırı keyfimi kaçırdı bu olay. ilk çocuğumu italya'da abd'de falan dünyaya getirip bütün leş sistemi bozacağım.
  7. geçenlerde romen yapımı bir film izledim; yine romanya’da geçen.

    filmdeki ortamı, karakterleri;
    “yahu, bu ne dağınıklık,
    bu millet hep böyle varoş,
    şu eşyaların serseriliğine bak, bizden beterler”
    diye diye üç saat boyunca yermiştim.

    velhasıl bir tarafın selanik göçmeni olduğunu biliyordum fakat anne tarafımın babasından itibaren hep romanya’da yaşadıklarını öğrenmem benim için vurgun oldu.

    gerçi filmde yapılan “mamaliga” yemeğini istemsiz bir şekilde bilmem, özümü içimde hissettiğimin büyük bir göstergesi idi ama ben yine de sayıp-sövüp atalarıma haksızlık etme yolunu seçmişim.

    şimdi e-devlet’ten rum çıkan canımla, pazar günü bir kiliseye gidip atalarıma yaptığım bu saygısızlığın günahını çıkaracağım.