• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (4.00)
Yazar elif şafak
ustam ve ben - elif şafak
öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de... "istanbul dediğin unutkanlıklar şehri. orada her şey suya yazılmış. ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. o taşlardan birine bir sır sakladık. çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. bilmem bulan çıkar mı? bulsa bile anlar mı? ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli arzın merkezi."dünü bugüne getiren başarılı bir roman. -doğan hızlan, hürriyet- insanın "kendi"ne yaptığı o en zorlu yolculuğa, ince bir tasavvuf damarından geçen derin bir anlatımla yeni güzergâhlar açıyor elif şafak.-filiz aygündüz, milliyet-sayısız renk ve aşkın iç içe geçtiği şahane bir serüven.-aycan aşkım saroğlu, cumhuriyet kitap-elif şaşırtıcı bir ustalıkla bambaşka bir hayal dünyasına taşıyor okurlarını.-hakan çelik, posta-ustam ve ben'i yavaş yavaş okuyun. romandaki masal tadı hiç bitmiyor.-tülay gürler kurtuluş, vatan-yaratıcılığına, çalışkanlığına şapka çıkarttım.-ayşe arman, hürriyet-aynı bir çiçek dürbününe baktığınız gibi, her farklı açıdan size başka bir öykü anlatıyor.-elif tanrıyar, milliyet kitap-kitabı bir solukta okudum. bittiğinde farklı bir osmanlı tarifi bulmanın huzuru vardı içimde, üstelik harika bir türkçe ile.-feyzan e. top, dünya kitap-yazar, daha önceki romanlarında olduğu gibi daha çok sesini duyuramayanların, azınlıkların, ezilmişlerin ve dışlananların, bir anlamda okuyucusunun iç sesi olmuş.-müge akgün, radikal kitap-elif şafak'ı yakından tanıyınca neden çok okunduğunu daha iyi anlıyorsunuz. sadelik, dürüstlük, şeffaflık, hoşgörü ve en önemlisi huzuru, satır aralarında olduğu gibi sohbetinde de fazlasıyla bulabiliyorsunuz...-abbas güçlü, milliyet-(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. aşk kitabından sonra maalesef popülaritenin kurbanı olmuştur elif şafak .keyifle okuduğum "mahrem" ,"baba ve piç","araf" gibi kitaplarından sonra bu kadar yüzeysel , derinliği olmayan bir kitabı yazması popüler kültürün kurbanı olduğuna daha çok inandırdı beni . kendisine hemem hemen her yıl yeni bir kitap yazdığı için niteliksiz olduğu yönünde gelen eleştirilere mimar sinan'ın üretkenliğine benzeterek cevap vermeye çalışsa da bunu başaramamıştır . baba ve piç hatrına sevmeye devam ederim o ayrı .
    bulut
  2. yaklaşık iki günde bitirip ardından hemen süleymaniye'yi, topkapı sarayı'nı gezme isteğime karşı gelemeyip kısa bir istanbul turu yapmamı sağlayan roman. osmanlıya her zaman ilgim olmuştur, bu ilgim kitabı su gibi okumama neden oldu ve siz de öyleyseniz tam size göre!

    osmanlı tarihinin derinliklerine doğru gizemli bir yolculuğa çıkıyorsunuz, farklı karakterler, iktidar kavgaları ve tabii mimar sinanın eşsiz sanatı ve eserleri...

    "istanbul dediğin unutkanlıklar şehri, orada her şey suya yazılmış. ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. o taşlardan birine bir sır sakladık. çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hala orada olmalı, bıraktığımız noktada. bilmem bulan çıkar mı? bulsa bile anlar mı? ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli arzın merkez."

    mimar sinan'a olan merakınızı artıracak türdendir de ustam ve ben aynı zamanda.
  3. "ne tuhaf. bizi koruyan kollayan insanlar vardır etrafımızda. hiç fark etmesek de onlar oradadır daima. karşılık ya da minnet beklemeden, sadakatle, sevgiyle, sessizce. nice sonra anlarız kıymetlerini. hep geç kalırız teşekkür etmekte."