-
* toplu taşımada bacakların oturaklara sığmaması.
* uçaklarda eziyet çekmek.
* sehirler arası otobüslerde öndekinin koltuğu indirmesiyle dizleri allah'a teslim etmek.
* otomobillere sığmamak.
özetle; taşıtlarda bir türlü rahat edememek.
* ortak kullanılan duş alma yerlerinde aradaki paravandan daha uzun olmak, dolayısıyla yan tarafı görmek. (*:neden allahım) hatta karşıdaki de uzunsa göz göze bakışarak duş almak.
* ayak numarasının da 44, 45 ve üzeri olması. ayakkabı bulamamak.
* hem uzun hem zayıfsanız üzerinize oturan tişört, pantolon bulamamak. çünkü üreticiler 190 boyunuz varsa 200 kilo olmanızı istiyorlar.
* yatağa sığmamak.
* yorgana sığmamak.
* kalabalıkta çok dikkat çekmek.
* kapıların üzerine kafayı çarpmak.
* herkese tepeden bakmak. (çok kötü bir şey bu yemin ederim)
* bendeki boy konuştuğum kişide olsa neler yapacaklarını dinlemek.(*:al senin olsun lanet olsun artık). atomu parçalasan da kansere çare bulsan da vücut geliştirmediğin için çöp bir adamsındır. zinhar o vücut geliştirilecek, kaslar hipertrofiye uğratılıp şişirilecek ve gece kulüplerine gidilecektir. gündüz de sokağa çıkıp transparan tişörtlerle hava atılacaktır. yoksa yaşamaya gerek yok zaten. hayatı/vizyonu bundan ibaret olan adamların laflarını bi 10dk dinlemek. evet. her yeni tanışılan insan bunu söyleyince artık bir sonrakinin kafasında vazo kırmak istiyor insan.
* insanları basketbol oynamadığıma, oynamayacağıma ikna etmeye çalışmak. yukarıdaki adamın aynısı.
* fotoğraflarda bi değişik, çirkin çıkmak. başkalarıyla yan yana fotoğraf çekinmenin kabus olması.
not: kansere çare arıyorum. -
-kamburluk.
-herkes minik olduğu için rahat hareket edememe.
-kendini (bkz: yarmagül) gibi hissetme. -
ilkokulda öğretmen sınıf sırası yaptığında kaderine boyun eğip en arka sırada tek başına durmak. -
giysi bulmak, alışveriş zordur. uygun fiyatlı markaları veya markasızları hiç düşünmeyin. sizin bedeninizde çalışmazlar. belirli markalarda da ya yine bedeninize göre üretilmiyordur ya da bitmiştir. internet ve özellikle aliexpress'le beraber giysi problem olmaktan çıktı sayılır ama diğer insanların aldıkları gibi ucuz şeyler bulamazsınız. bedeninize uygun giysi satan shoplar üç kuruşa mal satmaz.
minibüslerde oturarak yolculuk etmek rahatsızdır, ayakta yolculuk etmek daha da rahatsızdır. bu sıkıntı çok önemli değildir çünkü otobüs tercih edersiniz. mecbur minübüse bineceğiniz saatler ve güzergahlardaysa önü boş olan en arka sağ tarafta oturarak aşılır.
otomobillerde yolcuyken alınabildiği kadar arkaya alınmış ön koltukta oturmak doğum hakkınızdır. insanlar kendileri teklif ederler. şöför de olsanız, yolcu da olsanız arkanızda oturan pek rahat edemez.
askerlikte meslek kurası da çekecek olsanız komando yapmaya uğraşırlar. komandoluktan sıyırsanız bile sınıf okulunun flaması, sancağı, bayrak taşınmak üzere sizi bekliyordur. rütbe takıp, kıtaya çıkıp sınıfınız görevinizi yaparken inzibat komutanı musallat olur. kendi komutanlığına almak için sürekli kulis yapar. bütün törenlerde, balolarda, kokteyllerde 1 numaralarınızı çekip en azından katılımcı olarak bulunmanız emredilir. boyunuz posunuz nedenli bu tip angaryalardan eğitim hayatınızda da bolca nasibinizi almışsınızdır zaten.
aklıma geldikçe yazarım daha da uzun boylu olmak iyidir. -
yıkanan tüm perdelerin asılması bize düşer.anneler hep ıstırap olur bu konuda.evlenirsem bu çile biter dersin ama bu sefer de eşin bayrağı annenden devralmıştır. bu iş kolundan emekli olunuyor mu? -
rahat rahat topuklu ayakkabı giyememek ve kendimden uzun bir sevgilim hiç olmadı herhalde olmaz da ahaha onun dışında güzel sayılır -
kafayı sürekli bir yerlere vurmaktan ve genel olarak sığamamaktan başka sıkıntısını görmedim.