1. nicholai hel öncülüğünde fransa'nın güneybatı yöresinden başlayıp uluslararası kabul gören eylem biçimi.

    bir bölgede kurulu düzene baş kaldırma, ötekinde gençliğin deşarj ihtiyacı, berikinde maddeciliği protesto, bir diğerinde yeni dünyaya ayak uydurma kılığına girdi ve sürdü gitti.

    bu kadar pahalı olduğu halde, böylesine çirkin, rahatsız, yavaş ve çok benzin harcayan bir arabanın, herhalde başka gizli marifetleri vardır diye düşünmüştü. bu gizli marifetin de, dayanıklılık ve iyi hizmet olduğu belirtiliyordu.

    !---- spoiler ----!

    volvo'sunu park ettiği patikaya vardılar. hel önce arabanın kapısına çizmesiyle sert bir tekme savurdu. bunu adet edinmişti.

    hel hesabı ödeyip çıktı, volvo'sunun yanına yürüdü. arka tampona sıkı bir tekme patlattıktan sonra bindi, evine doğru yola çıktı.

    hel kendi arazisinde araba istemezdi. bu yüzden volvo'yı etchebar meydanı'na park etti, inip arabanın tepesine parçalayıcı bir yumruk patlattı sonra kendi özel yolundan şatosuna doğru yürümeye koyuldu.

    hel, volvo'sunu kaderin kendisine yüklediği komik yüklerden biri olarak kabul etti ve çaresizlik duygusunu deşarj edebilmek için her binip inişinde arabayı tekmelemeye, yumruklamaya koyuldu. kısa zamanda mağaracı arkadaşları da, hel'in volvo'sunu nerede görseler
    tekmelemeye başladılar. her mantık dışı moda gibi, volvo dövmek de yaygınlaşıverdi.

    arabayı dul kadının barının yakınma park ettiler. kilisenin duvarı dibinde oynayan çocuklaul biri hemen koştu. hel'e bir hizmet olmak üzere elindeki sopayı arabanın tepesine indirdi. bu adamın böyle şeyler yaptığını öyle çok görmüştü ki! hel ona teşekkür etti ve le cagot'nun peşinden bara girdi.

    pierre'in arabaya binip inerken tekmeler atması kimsenin pek garibine gitmiyordu. volvo dövmek artık fransa'nın güneybatı yöresinde yerleşmiş bir uygulamaydı. paris'te bile bunu yapanlara rastlanabiliyordu. gidip gelen turistler aynı uygulamayı dünyanın büyük kentlerine taşıdıkça, volvo dövmek uluslararası bir alışkanlık olacağa benziyor. bu durum da bay hel'i çok mutlu ediyordu. her şeyi başlatan oydu çünkü.

    (bkz: şibumi - trevanian)
  2. @wtf ın volvosuna tekme atmıştım sinirden.. tabii hiçbir şey olmamıştı arabaya daha hızlı atsam yine bir şey olmaz olsa olsa ayağım acırdı herhalde bayağı sağlam araba eheeh