1. ben çıplak gözle gördüm kendilerini. adı kırmızı kuyruklu tilki. bu isimle yani latincesiyle anmak çaya thea sinensis demek gibi bir şey ki bunu ben bile yapmıyorum ki ben botanik, farmasötik botanik ve farmasötik kognozi okudum.

    doğubeyazıt ağrı arasında, kıvrılarak akan akarsu ve onun binlerce yıl oya oya, yara yara oluşturduğu dik kayadan oluşan kesintisiz süregiden yol tarafı uçurum tepeler arasından geçen dar, gidiş, geliş toplam 2 şerit yolda ilerliyorduk. böyle bir tilki olduğunu biliyordum, meslektaşım yol arkadaşıma anlatmıştım ve aracı ben kullanıyordum. yazdı ve saat 8'i geçmişti. aydınlatma olmayan yol zifiri karanlıktı ve bizim farlarımız ve ancak 10-15 dakikada bir gördüğümüz karşı yönden gelen araçların farları tek ışık kaynağıydı. birden dere yatağından çıkıp, dağa doğru hızlıca gitti. kıpkırmızı bir kuyruğu vardı, o kadar spesifiktiki. arkadaşım ve ben çılgınlar gibi bağırıyorduk ve küçük zaferimizi kutluyorduk. teypten nejat'ın yolda güneş yükseliyordu diye bağıran alışkın olmayanı irite eden sesi geliyordu.