1. muhtemelen iki saatlik sürenin çoğunu sıkılarak geçireceğiniz, ama bir tek aryayla gönlünüzü fazlasıyla alacak operadır. (bkz: va! laisse couler mes larmes)

    (bkz: jules massenet)

    tabii bu demek değildir ki bu opera izlenmez, e, kaka, öcü vb.

    charlotte'un büyük aryası da gayet keyiflidir, werther'in "pourquoi me reveiller"si de keza. ama operayı sırtına alıp da taşıyacak aryalar değildirler, ensemble tarafında da çok doyurucu bir şeyler yok hani. en basitinden; boheme'e başlarsınız ve che gelida manina, si mi chiamano mimi, o soave fanciulla arka arkaya vurur kalbinize kalbinize. ama o koca parçasını koparıp atsanız operanın, yine dinlenecek bir şeyler bulursunuz. quando m'en vo ve quartet, efendime söyleyeyim vecchia zimarra, donde lieta usci...

    ama werther; vasatın üstüne çıkamamış parçaların sırtında gitmeye çalışan bir opera gibi geliyor bana. tenor seven adam "pourquoi me reveiller" için bekler, orayı kesip atarsan onun için bir şey kalmaz. ben "va! laisse couler mes larmes" severim, orayı kesip atarsan benim için anlamı kalmaz operanın. ha belki charlotte büyük arya bi ihtimal ama... o kadar hani. ama normal olan operayı sağını solunu kesip biçmeden sahnelemek olduğundan, tek aryayla affettirebiliyor kendisini bu meret.

    ayrıca, librettosunun esin kaynağı için; (bkz: genç werther'in acıları)
  2. adını her duyduğumda kol düğmelerine olan tutkusunun sebebini hatırlatan ve bana kol düğmelerimin ne kadar önemli olacağını hatırlatan tek isim.