1. dünyadaki en güzel hislerden biri olabilir çünkü dünya demek yaşam demektir.
    sabah mutlu uyanmak, erken uyanmak gerektiğinde bir hevesle yataktan çıkıp giyinmek yüz yıkamak kahvaltı yapmak okula ya da ise mutlu gitmek, sevilen insanlarla vakit geçirmek, hatta ise gitmekten bile zevk almak, eve dönmek sonra hava kararınca içine bugün de boyle bomboş geçti yarin da böyle geçecek hissi çökmeden güzelce uyumak, uyurken de hayal kurmak, birbirinin aynısı günlerden her günü apayrı yapacak ayrıntılar bulup ayrıntıları güzelleştirmek, sonra sabah mutlu uyanmak ilk alarmi kapatıp gün ne güzel ıșıyor diye düşünmek her gün aynı hevesle...
    yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardesçesine
  2. illüzyondur. kullandığınız uyuşturucu(kız arkadaş, şekerli gıdalar, yeni bulduğunuz müzik vs.) etkisini yitirdiğinde gerçekle yüzyüze gelecek ve sarsılacaksınızdır.

    kaynağını mutluluktan aldığı için ve mutluluk bir çok açıdan sıkıntılı bir oluşu dolayısıyla, tavsiye edilmez.
  3. yaşamak eski türkçede yas kelimesine a eki gelmesiyle türemiştir. yaş ise, tazelik, yeşillik demektir.(eski türkçe)
    yani yaşamak aslında yeşermek demektir. bunu sadece insan icin değil yaşayan tüm varlıklar için düşünün. bu romantizm değil teknik olarak kelimenin kökü

    ikinci kelime heves. ki bu doğru değil, bunun yerine yasama istegi denmeli çünkü heves arapçadır ve asil anlami boş şeylere duyulan istektir ( heva heves)

    peki istek nedir.
    bu da eski türkçede "izte" kelimesinden gelir. bunun anlami da aramak, peşinden gitmek demektir (iz kelimesine dikkat)

    şimdi burada uzun uzun örnekler verilebilir. ama olaya bu şekilde bakmanin güzel ufuklar açacağını düşünüyorum. çünkü biz çoğu zaman aslinda ne soyledigimizden habersiziz.

    sonuç olarak,
    yasama hevesi,
    yani aslında "yeşillik arama"
    bu yeşili nerede bulacaginizi da siz biliyorsunuz