• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.00)
yakarız bu gezegeni - sema tuğçe dikici
sema tuğçe dikici’den futbol, siyaset ve tribünlere dair çarpıcı bir araştırma…
bilic’in önsözüyle…

futbolun bu kadar sevilmesinin nedenini kimileri “gol olgusuna” bağlıyor; aynen kitabın önsözünü yazan beşiktaş teknik direktörü bilic gibi… bilic, kitaba yazdığı önsözde, “diğer sporların aksine, futbolda sayı yapmak garanti değildir… ve o an geldiğinde o enerji… mutluluk… gurur… birliktelik… kaynaşma… kendini bulma… o an sizindir… o golün bir parçasısınızdır… o anı paylaşırsınız… aynı zamanda da çok kişiseldir…” diyor.

bu kadar kişisel ama aynı zamanda bir o kadar da toplumsal bir tutku olan ve milyonları peşinden sürükleyen meşin yuvarlak 7’den 70’e, kadınıyla erkeğiyle herkesin her dönem ilgi odağı oldu. nasıl olduysa, din, dil, ırk ayırmadan, sosyal statüye bakmadan kitleleri aynı renkler altında buluşturdu. oyuncusundan taraftarına, kulüp yöneticisine kadar herkese sevinci de öfkeyi de bir arada yaşattı.

bir spor dalının böylesine ilgi görmesinin sırrı çözülür mü bilemiyoruz ama futbola gönül veren, tuttuğu takımı kalbiyle destekleyen bir taraftar, ama aynı zamanda da siyaset ve sosyal bilimler alanında çalışmalara imza atmış bir araştırmacı olan sema tuğçe dikici futbol üzerine farklı ve çarpıcı bir analize imza attı.

“yakarız bu gezegeni”, siyaset, ekonomi ve taraftar üçgeninde futbolu anlatırken, futbolun tarihçesine, futbolun ekonomik gücüne ve en önemlisi futbolun vazgeçilmezi taraftar gruplarına detaylı ve özenli bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
dünyanın her yerinde karşılık bulmuş bu tutkunun macerasını, sema tuğçe dikici’nin kaleminden keyifle, heyecanla ve tutkuyla okuyacaksınız. önünüze özenle serilen pek çok çarpıcı bilgiyle dünya futboluna dair bilmediğiniz pek çok şey öğrenirken, kendi futbol anlayışınız dışındaki farklı anlayışları daha iyi kavrama fırsatı bulacaksınız.

“kazanılan kupalarda sadece gol atan ya da kurtaranlar ve bu 11’i sahaya çıkaranların değil; yöneticisi, başkanı, masörü ve malzemecisi, seyircisi hatta basınıyla muhakkak herkesin az ya da çok bir payı vardır... ve önemli olan, bu başarıyı paylaşmayı hazmedebilmektir.” fatih terim

“futbolun içine bütün ifadeleri koyabilirsin; isteği, sevgiyi, hırsı, arzuyu, kazanmayı, temaşa zevkini, paylaşımı. futbol bu yüzden herkesi içine katan bir oyundur.” mustafa denizli

“futbol önceden fakirlerin oynayıp zenginlerin izlediği bir oyundu. şimdi ise zenginler oynuyor, fakirler izliyor…” şenol güneş

(idefix.com alıntısıdır)


  1. futbol taraftarlığı yeryüzünde ikamesi olmayan tek aşk mı? hangi takımın taraftarı sevgilisini takımı için yakacağını söylüyor? fanatiklik neden futbola özgü? bu spor gittikçe zenginlere mi hitap ediyor?kitap bu sorulara yanıt arıyor.

    okunası, akıcı bir kitap. özellikle "futbol ve taraftar" ikilisi açısından okunabilir. "fanatizm" anlayışına farklı bir bakış getirmiş.