1. istihbarat teşkilatları arasında yarışma yapılıyormuş. finale kgb, cia, mossad ve mit kalmış.
    demişler ki ormana bir zürafa sakladık kim önce getirirse o birinci olacak. cia gitmiş 2 saat sonra zürafa ile gelmiş, kgb gitmiş 1,5 saat sonra gelmiş, mossad gitmiş 1 saat sonra zürafa ile gelmiş. mit gitmiş yarım saat sonra fil ile gelmişler ama filin kafa göz yarılmış.
    adamlar "yahu bu fil" demişler.
    fil hemen atılmış:
    - abi valla ben zürafayım
  2. tropik ıssız bir adanın yakınına düşen bir uçaktan sadece scarlett johansson, kim kardashian, kate upton, adriana lima, hadid kardeşler ve bir adam kurtulmuş. yüzerek adaya çıkmışlar. günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları kovalamış ama değil kurtarılmak yakınlarından bir gemi, bir uçak bile geçmemiş. yavaş yavaş doğal yaşama ayak uydurmaya başlayıp, bir takım basit konforlar bile edinmişler ama adamın yüzünden düşen bin parçaymış.

    en sonunda adama sormuşlar.

    -tropik bir adadayız, deniz, kum, güneş çok güzel. barınacak yerimiz var, karnımız doyuyor, biz dünyanın en güzel kadınlarıyız ve adada senden başka erkek yok. neden hala bu kadar mutsuzsun?

    adam ağlaya ağlaya;

    -evet dünyanın en güzel kadınlarıyla birlikteyim ama bunu hiç kimseye anlatamıyorum.

    demiş.
  3. antepli bir ağa istanbul’a gelmiş. bir ara öğlen yemeğe çıktığı zaman bir lokantadan içeri girmiş. lokantanın kapısında bir papağan var:
    -hoşgeldin antepli , hoşgeldin antepli diye naralar atıp duruyor...
    ağanın çok hoşuna gitmiş. derken az beklemiş, bir karadenizli gelmiş, ona da "ha uşağum hoşgeldun" demiş kuş, bir diğerine "vay sen hoş gelmişen urfalı"...

    ağa lokantacıyı yanına çağırmış sormuş:
    -bu kuş benim antepli olduğumu nerden anladı ?
    lokantanın sahibi :
    -o çok zeki bir hayvandır , içeri girenin nereli olduğunu hemen anlar , demiş .
    ağa papağanı ona satması için adama baskı yapmış ve büyük paralar teklif etmiş.
    lokanta sahibi:
    -bu papağan bizim işletmemizin simgesi , satamayız ama sen istersen sana bunun yumurtalarından satarım , bunun yavruları da çok zeki olur , demiş ve bir hayli yüksek bir rakama anlaşmışlar.

    lokantacı söz vermiş ama ortada yumurta yok... girmiş kilere, eline bir sepet almış önüne ne yumurtası gelirse doldurmuş, ağaya sepeti vermiş. ağa heyecanla köyüne dönmüş. aşiretini toplamış ve :
    -antebi meşhur edecez , bu yumurtaların anası adamın nereli olduğunu anlıyor , ondan doğanlar da onun kadar zeki olur , hemen bir kuluçka makinesi bulun demiş.
    kuluçka makinesi bulunmuş ve 15 gün sonra yavrular çıkmaya başlamış, ama kimi civciv, kimi tavuk , kimi hindi , kimi bıldırcın... ağa kazık yediğini anlayınca hemen istanbul’un yolunu tutmuş ve aynı lokantaya gelmiş . papağan ağayı görünce :
    -keriz antepli , keriz antepli ..,
    ağa papağanın kulağına eğilerek'
    -ulan benim keriz olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin orospu olduğunu bütün antep biliyor, demiş..