1. vahdet-i vücûd (varlık birliği) felsefesine göre sufiler, yaratanın, zatında değil ama sıfatları ve fiillerinde insanlara tecelli ettiğine inanır. nefs terbiyesi ile tüm benliğinden kurtulmak isteyen kişi, şeriat, tarikat , marifet kapılarını geçtikten sonra en sonunda hakikat kapısını da geçerek hakka ulaşır. onun gözünde tüm yaratılanlar, hakkın yansımasıdır. içinde bulunduğu durumu başlıkta ki söz ile ifade eder. hallac-ı mansur, yunus emre, ibnül arabi ve hacı bektaş veli bu sufilerdendir. günümüz de ise çok yaygın kullanılan bir söz olup, kullananların bulundukları mertebeler ve kerametleri (!) kendilerinden menkuldür.
  2. bu yaklaşıma sokrates hazretlerinin güzel bir cevabı var:

    "yardımsever ol! saygınlığının artması için değil, sevap kazanmak için değil, ileride benim de yardıma ihtiyacım olabileceği için değil; sen hep yardımsever ol! "