-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.83)
"mutluluğumuz ve mutsuzluğumuz açısından son çözümlemede önemli olan, bilincin ne ile doldurulmuş ve meşgul edilmiş olduğudur. bu noktada, tümü bakımından her saf entelektüel uğraş, bu uğraşa yeteneği olan zihne, içinde başarının ve sarsıntılarıyla, eziyetleriyle başarısızlığın sürekli yer değiştirdiği gerçek yaşamdan daha çok yarar sağlayacaktır."felsefenin en derin köşelerini, en anlaşılmaz denilen yanlarını kimse schopenhauer kadar açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmayı başaramamıştır. 20. yüzyılı etkileyen bir başka önemli filozof olan friedrich nietzsche'nin "ona çok şey borçluyum," dediği schopenhauer, bir yandan modern felsefenin yapıtaşlarını sağlamlaştırırken, diğer yandan onun mezarını kazmıştır. gücünü de buradan alan ünlü filozofun, parerga ve paralipomena adlı eserinin aforizmalar bölümünden seçilmiş parçaları, güven savaş kızıltan'ın özenli ve nitelikli çevirisiyle sizlere sunmaktan gurur duyuyoruz. bu değerli eser, sizi hem büyük bir filozofla hem de schopenhauer felsefesiyle tanıştıracaktır bu kitabı okuduktan sonra yaşama eskisi gibi bakamayacaksınız. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
başından sonuna kadar güzel bir yaşam ve mutluluk öğretisi. başucu kitabı denilebilir. schopenhauer adeta bir öğretmen edasıyla yaşamı öğretmeye girişmiş ve tertemiz çıkmış bu işin içinden.
sanki; öfkeli, huysuz, sabırsız ama bir o kadar da güçlü kudretli bir atı kaşağılayan ve dinginleştiren seyis gibi geldi bana. kendini at gibi hissedenler alıp okumalı, sakinleşir bir çeşit huzur bulursunuz.
kitabın başlarında çok derinlemesine bir mutluluk öğretisi sunulurken yarısından sonra genel geçer aforizmalara geçiliyor. sonunda ise yaşlılık irdeleniyor. yaşama bilgece bakabilmek için bir basamak olarak görülmeli.
bir de yine aynı şeye düştüm. kitapta sürekli başyapıtım olarak nitelediği (bkz: istenç ve tasarım olarak dünya) kitabına göndermeler yapılıyor. bundan önce onun okumasında fayda var diye düşünüyorum.
kitap aforizma dolu olduğu kadar keyifliydi de bence. yer yer kahkaha bile attırdı. örneğin hayatın uzunluğunu anlatıyor bir yerde yaşlılar için günler ok gibi geçer. diye belirtiyor ve peşine ekliyor. "tabi ki yaşlı insanlardan bahsediyorum yaşlı sığırlardan değil" yani bunu eklemeye neden ihtiyaç duysun ki bence espri yapıyor ama filozof esprisi öyle kendisi de gülmüyor diye düşündüm. yer yer de düşünemeyen insanlara saydırıyor embesil, gerizekalı, ahmak falan acımıyor.
bir de belirtmeden geçmemek lazım içinde çok güzel dörtlükler de paylaşmış. özellikle goethe'den voltaire'den seneca'dan bi sürü alıntılar var.
bence okunsun bu kitap, hem kendine hem de dünyaya başka bir gözle bakılmasında faydası olacaktır. -
ara ara düşünüp te neden böyle dediğiniz herşeyi bir güzel açıklayıp önünüze serer. aklınıza, vicdanınıza uymasa da genelin normalleştirdiklerinin öyle olmadığı bilinci için size güç verir. okursunuz, sonrada ellerinizi kavuşturup seyredersiniz insanlar alemini.. -
"bilgi ve kavrayışa, salt bunların kendileri uğruna yönelme arzusu yoksa, o kişinin yaşamı bunlarla kesinlikle akraba olan asıl estetik hazlara da gerek duymaz." -
iş bankası yayınları yeni baskısını yapmış. tercüme nefis. 2 hafta önce bitirdim, düşünenler varsa kaçırmasınlar bu kadın düşmanı (!) denen dehayı! -
durkheim, "sosyoloji eğer insan mutluluğuna hizmet etmeyecekse, sosyoloji ile bir dakika bile uğraşmaya değmez." der. bu kitap mutluluğu artırmasa bile kimsenin mutlu olamayacağını, mutluluğun bir yanılsama olduğunu, akıllı bir insanın mutluluğun değil huzurun peşinden koşacağını söyler kısaca. bir de sıkı giyin hasta olma, her şeyden önce can sağlığı der. elle tutulur şeyler yazan filozofların sayısı çok azdır bana göre. işte bu kitapta filozofun felsefesinin ayakları yere basmış, dünyalı olmuştur. filozofa birisi "ne anlatıyorsun kardeşim sen istenç mistenç?" derse, schopenhauer kitabını çıkarıp, biz bunları hep fıkıh kitaplarımızda anlattık diyebilir. öyle bir kitap. doğu felsefelerinin kapılarını açtığı için de ayrıca önemlidir benim için.