• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.50)
yaşama uğraşı - cesare pavese
cesare pavese'nin 1935 yılından başlayarak ölümünden sekiz gün öncesine (ö. 26 ağustos 1950) kadar yazmaya devam ettiği günlüklerinden oluşan kitabıdır. intihar ettiği otel odasında yeşil bir dosyanın içinde beyaz bir sayfaya "1935-1950 ce. pavese'nin yaşama uğraşı" yazılmış olarak bulunmuştur. bu dosyanın dışında kalan bütün özel yazılarını yok ederek intihar etmiştir. basılan eserde çok hassas ve yaşayan kişilere ait olduğu anlaşılan, özel sorunlardan bahsedilen az sayıdaki bölüm zorunlu olarak çıkartılarak metne sadık kalınmaya çalışılmıştır. eserde yazarın psikolojisine dair bölümlerin yanı sıra edebiyatçı ve eleştirmen yönüne de sıkça tanık olmak mümkündür.


  1. acı çekmek hiçbir anlamda bir ayrıcalık, bir soyluluk belirtisi, tanrı'yı haırlatan bir özellik değildir. acı çekmek hayvanca, insanı hırpalayan, sıradan, gereksiz ve hava gibi doğal bir şeydir. elle tutulamayacak bir şeydir acı; insan ne kavrayabilir, ne de karşı çıkılabilir; zaman içinde vardır- zamanla aynı şeydir; olmadık zamanlarda insanın karşısına çıkması sadece kendisini izleyen anlarda, insanın son işkence anını yeniden yaşadığı ve bir sonraki nöbeti beklediği sürede acı çeken kimseyi savunmasız bırakmak içindir. bu nöbetler gerçek anlamda acı değil, bize gerçek acının süresini, sıkıcı ve bıktırıcı sonsuzluğunu duyuran sinirsel canlılık anlarıdır. acı çeken kimse her zaman daha sonraki ve ondan sonraki nöbetin bekleyişi içindedir. o an, acının onu beklemekten yeğ tutabileceği sırada gelir. o an, insanın boş yere zamanın akışı kesmek için, bir şey olduğunu hissetmek için, bu hayvanca acının sonsuz etkisini bir an için bozma amacıyla haykırması gelir - bu haykırış acıyı daha da korkunçlaştırsa bile.

    ara sıra, ölümün ve cehennemin de böyle zaman ve sonsuzluk içinde değişmeden, anlara bölünmeden, bir daha hiç ölmeyecek bir gövdede akan kan gibi durmadan akan bir acı olduğu kuşkusuna kapılır insan.

    ah! şu kayıtsızlığın gücü! budur taşlara milyonlarca yıl değişmeden dayanabilme olanağı veren.
  2. yaklaşık 5 yıldır aldığım ama okumaya bir türlü cesaret edemediğim kitap. benimle beraber 3 şehir gezdi bu kitap ama hala okuyamadım.
  3. "insanın çocukluğu, derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlayınca biter."
  4. cesare pavese'nin ölümünden sonra evinde bulunan günlüğünden birtakım seçmelerle oluşturulmuş kitap, günlük. türkçeye "yaşama uğraşı" olarak çevrilmiş. kitapta geçen son tarih 18 ağustos 1950'dir ve bundan sekiz gün sonra da yazar intihar etmiştir.

    günlüğün son cümlesi, aklıma, beşiktaşlıların dolmabahçe'de şampiyonluğu kutlarken gün ışığında attıkları havai fişeklerini getirmiştir: "eylem, sadece eylem. artık yazmayacağım." aslında faust da benzer bir cümleyi içerir: "yeterince söz söylendi, artık eylem de görmek istiyorum."

    "belli bir konudaki yeteneksizliğimiz başka bir konu da yetenekli olmamızı gerektirmez. budalaca bir şey yazmayan insan, güzel bir şey de yazamayabilir."

    "çivi çiviyi söker. ama bir çarmıh yapılır dört çividen."
  5. okurken cesare pavese'nin adım adım nasıl intihara gittiğini okuyabildiğin kitap. sanırım şu cümlesi her şeyi özetler nitelikte
    "insanın hedeflerine ulaşamamasından daha kötü bir şey vardır o da onları gerçekleştirmiş olması."