1. sonuçta hepimiz yona ve gunkel olacağız.

    oyunun hikayesi basit ama bu basit hikaye usta oyuncular sayesinde eğlenceli geçen bir saat oluyor.
    oyun evli olmak, bekar olmak arasında ki çelişkiyi anlatırken, kurduğumuz hayaller ve elde ettiklerimizin sorgusunu 30 yıllık evli çiftin yatak odasında bizlere gösteriyor.
    devlet tiyatrosu oyunudur imkanı olanların izlemesini öneririm.
  2. evlilik kurumunu sorgular gibi yapıp aslında kişinin kendi hayatını sorgulayan ve varoluşsal kaygılarını gündeme getiren güzel bir oyun. tüm bu sıkıntıların sahnelenmesi seyircilere nasıl eğlenceli geliyor anlamıyorum ama gerçekten eğlenceli bir oyun.
    abi
  3. 30 yıldır leviva ile evli olan yona, bir gece karısını terk etmeye yeltenir. buna sebep olan sıkıntı ve bıkkınlık, onların özelinden, belki de yüzyıllardır kanayan bir yara olan “evlilik” ve yaşam üzerine yapılan bir sorgulamaya dönüşüverir. kim için yapılır evlilik? kadın ve erkek evlendikten sonra bir adanmışlıkla yaşamak zorunda mıdır? bağlılık, gerekli ve olumlu bir etki midir, yoksa muhatabını sardıkça boğan bir canavar mı? hep hayatı ıskalamaya mahkum muyuz? yaşamak denen bu zahmetli iş, tüm bu sorgulamaların odağında duran çarpıcı bir kara mizah örneği. (tanıtım yazısından)
  4. devlet tiyatrosu'nun oyun takviminde bu senede yer alan, son zamanlarda izlediğim en iyi tiyatro oyunu.

    bir insanın, istediği hayatı, özgürlüğünü ve isteklerini sürekli erteleme hastalığını ve bu hastalığın insanı ne hale getirebileceğini, dahiyane diyalogları ve oyunculuklarıyla (bkz: musa uzunlar) çözümleyen, olabildiğine doğal haliyle ortaya döken, tek perdelik görsel ve işitsel sanat eseri.

    istanbul'u terketmeden mutlaka gidin.
    oz