yavuz bülent bakiler

Kimdir?

ilk ve orta öğrenimini sivas'ta tamamladı. ankara üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun oldu. bir ara ankara televizyonu ve ankara radyosu'nda çalıştı. kültür bakanlığı müsteşar yardımcısı olarak görevlendirildi. hisar dergisi şairleri arasında yer aldı. halen türkiye gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.aslen azerbaycan göçmeni ailenin çocuğu olan yavuz bülent bâkiler sivas doğumludur . şiir kitapları yalnızlık, (1962) duvak, (1971) seninle, (1986) harman, (2000) bir gün baksam ki gelmişsin gezi notları üsküp’ten kosova’ya türkistan türkistan incelemeleri: şiirimizde ana sivas'a şiir âşık veysel elçibey mehmet akif'te çağdaş türkiye ideali sözün doğrusu 1-2 sevgi mektupları gidenlerin ardından arif nihat asya ihtişamı


  1. beğendiğim bir şiirini paylaşayım...

    ---

    cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    incecikten bir yağmur yağıyordu yollara
    yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
    sıcak bir kara sevda
    yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
    acımsı, buruk.
    mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
    sessizliği üstümüzden atamıyorduk
    bir saçak altında kararsız, yorgun
    saatlerce duruyorduk
    kimse görmüyordu bizi

    cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
    cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    bir başka türlüydü bu insanlar
    sen bir başka türlüydün
    gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
    gözlerin gözlerimde erimekteydi
    bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
    beni bırakma diyordun

    meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
    bir yalnızlık duyuyorduk
    ağlıyordun, ağlıyordun...

    cebeci istasyonunda bir tren
    nefes nefese soluyordu
    gerilmiş bir keman teli gibiydik

    ankara kalesinde bir eski çalar saat
    bilmem kaça vuruyordu
    bir yağmur yağıyor inceden ince
    içimizdeki binbir düşünce
    harmanlar misali savruluyordu
    islanmış bir ceylan yavrusu gibi
    tiril tiril titriyordun
    gitsek gitsek diyordun.

    yüreğimin atışından deli gönlümce
    sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
    türküler söylüyordum
    ağlıyordun, ağlıyordun...

    şimdi, şimdi seni düşünüyorum
    cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
    paramparça düşmüş gönül ufkuma
    iki yıldız gibi gözlerin
    gel ey ciğerime saplanan hançer
    gel ey yüreğime oturmuş kurşun
    göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
    gel artık
    ne olursun 
    ---
    pirus
  2. türkçe'yi muntazam şekilde kullanan şair ve yazar.
    şaşırdım kaldım işte şiiri güzeldir. hatta kendi sesinden daha da güzeldir.
  3. şiirlerini yalnızlık (1962), duvak (1971), seninle (1986) ve harman (2001) adlı kitaplarında toplamıştır.
    incelemeleri:
    şiirimizde ana, tabuları yıkmak sivas'a şiir, âşık veysel, elçibey, mehmet akif'te çağdaş türkiye ideali, sözün doğrusu 1-2, sevgi mektupları, gidenlerin ardından, arif nihat asya ihtişamı
    anıları:
    unutamadıklarım, gönlümdekiler ve ötekiler, hatırladıklarım
    gezi yazıları:
    üsküp’ten kosova’ya^:trt tarafından belgeselleştirildi^, türkistan türkistan
  4. ses tonu ve derinliğiyle bu ülkede oturup sohbet etmek istediğim adamların başında gelir.
    şaşırıp kaldığımız yerde cevapsız sorularimizin cevapları bu adamdaymis gibi gelir bana
  5. cebeci istasyonu şiiriyle hayatımın bir bölümünde çok büyük yer kaplamıştır

    "cebeci istasyonunda bir akşam üstü yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi "
  6. huzur ellerinin güzelliğidir.
    gözlerin karşımda mutluluk denizi.
    her sabah soframızda ekmeğimizi
    sen bölsen yeter...

    dizeleriyle andığım şairdir. böyle sade, sevimli dizelerle aşkı somutlamasıyla hatırlarım hep.