• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.47)
yedi numara
aynı üniversitede okuyan ve aileleri başka şehirde yaşayan dört kız arkadaş, yurtta rahat edemedikleri için beraber bir ev kiralamaya karar verirler.fakat oturabilecekleri, beğendikleri evlere ya maddi güçleri yetmez ya da ev sahipleri evlerini öğrenciye kiralamaz.

sonunda iki katlı ahşap 7 numaralı evin kiralık olduğunu görürler. hiç çocukları olmamış ama birbirine çok düşkün vahit ve zeliha çiftinin olan bu ahşap evin üst katını, 4 kız arkadaş kiralar. fakat bakkal vahit'in saf, taşralı amca oğulları da istanbul'a gelip aynı evin alt katına yerleşince cümbüş başlar!


  1. bugün itibari ile tekrardan bitirdiğim dizi.

    en güzel türk dizisi diyebilir miyim? bence derim. nasılsa subjektiftir yorum. kim karışır!

    2000-2003 yılları arasında yayınlanmıştı. o zaman ben de 10-13 yaşındayım yani. her hafta kaçırmadan ailece izlerdik. cidden kaçırmazdım ama. mesela 14 sene sonra tekrar izledim ama hiç bir bölümde "aa böyle de mi olmuştu" demedim. aksine çoğu önemli replikleri bile hatırladım. daha çocukken nasıl içselleştirmişsem, sevmişsem demek. vahit'inden sabit'ine, meryem'inden, rüya'sına.

    rüya, yani nuray uslu. ne kadar da güzel bir kızdı dimi. hala güzeldir muhtemelen. kendisi dizinin senaristlerindendir ayrıca. çocukluk aşkımdı o benim. şimdi evlidir herhalde. 40 yaşına gelmiş diyor vikipedi. burayı görmesi %0.000001 ihtimal ama yine de kendisine en derin sevgilerimi yolluyorum. ahh ah.

    cuk oturan karakterler, kaliteli senaryo, insanı bayan türk dizi temalarının olmayışı, 92 bölümün hiçbir zaman kendini tekrar etmemesi, 45 dk oluşu, gerçekten iyi oyuncular vb. hepsi bu diziyi kıymetli hale getiren şeyler. ama bu diziyi 2017 türkiyesi'nde izlerken başka kıymetli noktalar da ortaya çıkıyor:

    * şu an alkol alan insana şeytan gözüyle bakılırken, o zamanlar bir trt dizisinde bol bol alkol sahnesi var.

    * "kızlı-erkekli" olayı tabulaştırılmışken, o zaman trt'de kızlı erkekli kalınan bir evi anlatan dizi var

    * hiçbir şekilde dini ve milli konular/duygular sömürülerek prim yapılmıyor. bahsi geçiyor, ama o kadar. mesela oruç tutulmuyor ama bayram kutlanıyor. ve bu trt'de yapılıyor. şimdi bir dizi ramazan'a rastlasa ve hiç oruç/sahur/iftar/ramazan davulu/hurma referansı verilmese "elit, halktan kopuk, laikçi" damgası vurulur. halbuki orucu tutan da var, tutmayan da. halk sadece sizin halkınız değil. neyse konu dağılmasın.

    * dizinin bir kısmı ekonomik krize denk geliyor. buna rağmen krize yönelik öyle göndermeler yapılıyor ki. dizi trt'de ve trt'nin başındaki hükümet yine krizden sorumlu hükümet. şimdi bırakın trt'yi, özel kanallarda bile şu kriz/zam/çalkantı döneminde hangi dizide bundan bahsediliyor?

    *dizide kızlar şehirli, erkekler taşralı. kendi yaşantılarını o evin kapısından içeri sokuyorlar ama bir şekilde beraber yaşayabiliyorlar. ne taşralılar medyanın bugün yakıştırdığı ve alıcısı da olan maço/kaba/yobaz halde ne de şehirliler elit/burnu havada/kibirli halde. okumaya gelmişler işte, bu kadar.

    *dizide cehalete yer yok. öğrenciler zaten ilim irfan peşinde. öğrencilerin dışındaki karakterler bile akla mantığa dayalı, anlayışlı, açık görüşlü karakterler. yahu bir bölümde evrim teorisine bile atıf yapılıyor. daha ne diyeyim.

    sözün özü: izlemeyen varsa bu diziden mahrum kalmasın.
  2. efsane bir trt dizisiydi bu. sımsıcak ve samimi havası, harika espri anlayışı, goçlar, pülüçler, vahit emmi, zeliha yenge, sabit ve daha nice güzel karakter... çok kaliteliydi. yeri hep ayrı olacak.
  3. trt o zamanlar gerçekten iyi diziler yapıyordu( şu an hangi dizileri var bilmiyorum) bu da onlardan biri. efsane dizi.

    !---- spoiler ----!

    " sıfır bir değer değildir. bir sayı bile değildir. ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür. "

    !---- spoiler ----!
  4. 1997 yılında yücel yener'in trt genel müdürlüğüne atanmasıyla uzun zamandır sadece kumandada bir buton olarak kalan trt'nin yavaş yavaş kalitesini yükseltmeye başlamıştır.
    2000 yılında tv sezonu açıldığında yücel yener yerli dizi atılımı yaptı. (trt'nin hükümet borazanı olmadığı dönemlerden bahsediyoruz)

    yedi numara da bu atılımın yapıldığı sezon hiç kimsenin tahmin etmediği efsane bir dizi olarak ortaya çıktı. senaristleri volkan girgin, oya yüce, nuray uslu, ayça mutlugil (kendisi espri makinasıdır) aynı zamanda dizide karakterleri canlandırıyorlardı.
    düşük bütçelerle de çok kaliteli yapımlara imza atılabileceğinin güzel örneklerindendir.
  5. bana gençliğimi verin diye haykırıyorum şuan:(

    inanılmaz sıcak gelen mizah, sevgi konusunda ustaca yazılmış konusuyla bende yeri çok önemli olan bir dizidir.

    en güzeli de armağan-haydar ilişkisi ve cansu'nun trollmeleri(o zamanlar bu tabir yoktu tabi) aklımda kalan sahneler.

    !---- spoiler ----!

    sıfır bir değer değildir. bir sayı bile degildir...ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. tıpkı sevda gibi.... -sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır.. sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür...

    !---- spoiler ----!