1. yaklaşık on beş yıl önce üniversite öğrencisi olduğum yıllarda tren bileti almak için istasyona gitmiştim. bilet satışından sorumlu memur saat 11.55’te gişeyi kapatıp cuma namazına gitmeye hazırlanmış ve bana mesainin 13.30’da başladığını söylemişti. şimdikinden en az on beş yaş küçük ve en az en beş yıl tecrübesiz bense öğle tatilinin henüz bitmediğini bildiğim için memurla tartışmış, ben bir buçuk saat bekleyeceğime kendisinin işini doğru yapması gerektiğini söylemiş, gişeyi açtırıp biletimi almış ve çıkmıştım. “namaza geç kalırsam günahı boynuna.” diyen memura da kul hakkı yemenin daha büyük günah olduğundan ve beni bir buçuk saat bekletmesinin kul hakkına girmek olduğundan falan bahsettiğimi hatırlıyorum.

    bugün doktora gitmek için işten bir buçuk saat izin aldım. doktorun mesaisinin 13.00’te başladığını bildiğim için zaman aralığını ona göre ayarladım. anadolu kasabalarında kapı önünde fasulye ayıklayan maksi etekli teyzelerden daha kötü görünümlü bir sekreter, doktor beyin cuma namazında olduğunu ve saat 2’den önce gelmeyeceğini söyledi. ağzımı açıp bir kelime bile söyleyemedim ve tedavi olamadan işe döndüm. bu durumu nereye bildirebileceğimi düşündüğümdeyse bir cevap alamadım kendimden çünkü yeni türkiye buydu. içsel paspallığın görüntüye de hâkim olduğu, inançlarını işlerinden ve sorumluluklarından daha çok önemseyen insanların ülkenin her yerine yayıldığı; muhaliflerinin, gördüğü yanlışa ses çıkaramaz duruma gelecek kadar uyuşturulduğu, sindirildiği ve çaresiz bırakıldığı bir ülke: yeni türkiye.
  2. radikal dinci teröristlerin sokaklarda bildiriler dağıtıp yandaş topladığı, kendini patlattığı, insan taradığı,
    polisinin, hakiminin, savcısının, askerinin içinde sayısı belirsiz terörist bulunan,
    şarlatanların, sahtekarların televizyonlarda kanaat önderi olarak konuştuğu,
    insanların fikirlerini silahsız kişiyi on kişi döverek savunmaya giderek şevklendiği,
    canlı bombaların eylem sonrası yakalanabildiği,
    dış politikasında 360 derece dönebilme kabiliyeti gösteren,
    referandumda oy almak için daha dün etnik kökenlerden "affedersiniz" diye bahsedenlerin ve her fırsatta cami önlerinde poz verenlerin televizyonda "inanç ve etnik köken üstünden siyasete en çok ben karşıyım" dediği,
    teröristlere üst kadrolardan yer verip, teröristlerce devrilme teşebbüsüne düşüp, bu rezilliklerin üstünü "aldatıldık" diye kapatanlarca yönetilen,
    az zamanda yüzlerce şehidi, birkaç katı yaralısı olup, en kalabalık ilinin en kalabalık caddeleri boş kalana kadar terör saldırılarına maruz kalan,
    bunları dile getirmenin vatan hainliği ilan edildiği,
    tarihi her ideolojinin anlatımında farklı bir hal alan,
    osmanlı'yı kurtarmaya yetmemiş enderun kültürünü günümüze uyarlamaya çalışan,
    bencil, küstah, kibirli, ahmak tavırlarla, halkın cehaletini bir erdemmiş gibi göstererek kanaat önderi olunabilen,
    kendi anadilinde okuduğunu anlama konusunda her geçen gün gerileyen,

    bunları böyle yazmanın da kendi kendini eğlemekten öteye gitmediği yeni türkiye.

    bundan sonraki 10 yıl içinde kendini böyle eğlemek bile suç olacak. bakalım bugün kendini akla ve mantığa yeterince sığındırmayıp keyif çatan bizler, o zaman ne yapacağız?

    her şeye rağmen yaşıyor insan. ne koşullarda hayatta kalıyor. fakat nefes almak insan kalmaya yetmiyor.
  3. yeni türkiye, ileri demokrasi hırsızların hapise atılmadığı hırsızları yakalayan polislerin savcıların zindana atıldığı, herkesin bildiği mit tırları haberini gazetede yazdırdığı zaman onun yanına bırakmam onu diyen bir cumhurbaşkanı, milli değil akp li istihbarat teşkilatı, sır küpüm istihbarat başkan'ı, el koyulan gazeteler tv lar, atanan kayyumlar batırılan şirketler, ayakkabı kutuları, trilyonluk saatler, sıcak asfaltın altına koyulan bombalar şehir ilçe merkezlerine açılan hendek'ler, barikatlar verilen terör ihbarları aman tadımız kaçmasın diye çözüm süreci bozulmasın diye körü ve sağırı oynayıp ardından ben dolmabahçe de kendi istediği mutabakatı ben istemedim diyen bir cumhurbaşkanı tüm bu ihmaller sonucu haince terör örgütünün kucağına atılan dağ gibi yiğitler ahh ahh söylenecek o kadar çok konu varki ..
  4. ''bizim tek derdimiz islam'' diyen cumhurbaşkanına sahiptir. başka ülkelerin cumhurbaşkanları vatandaşlarının refahlarını düşünürken, ekonomilerini güçlendirme peşinde koşarken bizimkinin derdine bakın.
    bb