1. bazen bedenen, bazen de ruhen içinde bulunulan dermanın azalması hali. ruhen olanı bugünlerde sıklıkla bende tezahür etmektedir.
  2. ingilizcede 3 farklı şekilde ifade edilebilen fiil.

    1- tire: bisiklet sürüp yorulmak gibi. hafif yorgunluklar için.
    2- exhaust: bütün gün yük taşımış, 36 saat nöbet tutmuş insan yorgunluğu.
    3- fatigue: yorgunluktan ölmek. tükenmek. enerjinin kalmaması.
  3. İnsanlar için konuşuyorsak bedenen ve ruhen olmak üzere ikiye ayırabiliriz.

    Fiziksel yorgunluk fiziksel aktivitelerin artmasıyla baş gösteren kullanılabilir enerjinin azalması halidir.

    Ruhen yorgunluk ise apayrı bir konudur. Sürekli tekrar eden olumsuz durumlar akabinde oluşur. Mahsun Kırmızıgül'ün yorulması ruhen yorulmaya örnektir ve de psikoloji doktorası yapanlar için güzel bir tez konusudur.

    Görüldüğü gibi ruhen yorulmalarda insan etik değerlerini, ahlaki yargılarını ve inancıyla ilgili meseleleri dışa vurma ihtiyacı hissetmektedir.
  4. başıma gelen durum. koşmaktan yorulmak, sürekli bir yerlere yetişmeye çalışmaktan. mesela ona yetişmeye çalışmaktan
  5. keşke bilim adamları kısa süreli de olsa beyne laktik asidi iletmeyi engelleyecek zararsız bir buluş icad etsede ruhsal yorgunluğun yanında bir de fiziksel yorgunluk hissetmesek
  6. kroniklesmesi büyük tehlike arz ediyor.
    belit
  7. hayat temposunun alışılmışın dışında hızlı olmasından kaynaklanabilir. ya da gördüğüm üzere hiçbir şey yapmadan da yoruluyor insan.
  8. ikiye ayrılır bedenen ve ruhen en kötüsü ruhen yorulmaktir.
  9. bedeni olani dinlendiğinde, sicak bi duş aldiginda ya da uyuduğunda geçer.. bi de ne yapsan geçmeyen bir türü vardir. dedim ya ne yapsan geçmez. sen de alışırsın.
    zahle
  10. sonrası sırt üstü yatıp kalp atışlarını kontrol etmeye çabalamakla sürdürülürse ne tatlıdır yorulmak.