1. evet hep birlikte bir kitap yazıyoruz. konusu polisiye olsun. yalnız bu kitabın ayrıcalığı kitabın karakterleri yazarlarımız olsun.

    konumuz polisiye olduğuna göre bir dedektifimiz olsun. şöyle her konuda bilgisi olan, zeki ve tecrübeli biri mesela (bkz: abi)

    bir tane adli tıp uzmanımız olsun, işini hakkıyla yapan soğukkanlı, zeki ve birazda gizemli olsun. mesela (bkz: hain kunduz)

    e bu dedektifimizin bir asistanı olsun ama işe yeni başlamış heyecanlı macera seven bir karakter ama kadın olsun. mesela (bkz: bona dea)

    birde dedektifimizin çok fazla görüşmediği ve çoğu kişiden sakladığı bilinmeyen bir kızı olsun. mesela (bkz: regina falange)

    kitabımızda birde çok fazla kişi ile anlaşamayan aykırı görüşleri, herkesin gıcık olduğu bir karakterde olmalı bir tane lazım böyle bir karakter ama bir yandan da aykırı ve farklı bir kişiliği olduğu için biraz absürt olsun. mesela (bkz: clifford clavin)

    umarım yazarlarımız karakterlerine kızmazlar.

    şimdilik bu kadar karakter yeter yazarlarımız yazmaya başladıkça farklı karakterlerde yazarlarımızca eklenebilir. konu polisiye diye ciddi yazmaya gerek yok, bazen absürt, bazen bilgili, bazen ciddi şekilde kitabımız devam edebilir. kitabımızı bitirmek gibi bir amacımız olmasın. ve en önemlisi katil içimizden birisi zeki, sosyal, herkesin çok tanıdığı gibi ama bir o kadar da gizemli yanları olan bir katil.

    katil içimizden birisi !!!

    bir yaz gecesi abibir cinayeti daha çözmüş olmanın verdiği huzurla arabasına doğru yönelir. yağmur yağmaya başlamıştır. bir an '' arabayla gitmesem mi acaba, yaz yağmurunun tadını çıkartarak eve yürüsem mi ? '' diye düşünmüş, ancak yorgunluğu bahane ederek arabasına binmiştir. eve doğru giderken yolda kızı reginayi aramış sesini duyarak biraz hasret gidermiştir.

    evine gelince her zaman ki gibi kahvesini hazırlayıp, yarım bıraktığı kitabını almış ve kaldığı yerden kitabına devam etmeye başlamıştır. yorgunluktan dolayı uyuya kalmış olan dedektif sabah bir telefon ile uyanır.

    edit: (bkz: clifford clavin) bir polis bilgi olsun. eklemeyi unutmuşum..
  2. -mehh mehh kokmuş be.. ne zamandır buradaymış?
    +olay 13 şubat gecesi olmuş, kağıt toplayıcısı bulup haber vermiş.
    -adı ne?
    +coolcat
    -hmm. ne yapıyormuş, en son nerdeymiş?
    +telefonunda en son babasına youreads 1 yaşında zirvesine gidiyorum yazmış.
    -youreads ne lan? toplayın getirin hepsini sorguya. cesedi de otopsiye gönderin.
    +emredersiniz amirim!
    -çıkçık! tırrrın tırrınnn (güneş
    gözlüğü, saç sakal, samsun 216, müslüm)
    abi
  3. olaya ayar olan abi yardımcısı bona dea yı aradı.. bonda dea kankisi merc le kedi fuarındaydı.
    +olay yerine git ufak tefek işlerle beni uğraştırıyorsun.. diye atarlandı
    olay yerine gelen bona clifford clavin'le coolcat'i incelemeye başladı. hain kunduz otopsi için bekliyordu. otopsiden çıkıp evlenmeyi planlıyordu.
    bona dea ve clifford clavin coolcat i incelerken
    bona- bi ara bu satanistler falan vardı. belki öyle bi şeydir. ayinden çıkışta öldürdüler coolcat i
    clifford clavin - nası la? öldürecekse gaza gelip ayinde öldürmüştür. çıkışta niye öldürsün öyle liseli gibi?
    bona - adam coolcat miş
    clifford clavin - şimdi deadcat olmuş. ara la amirini...

    bir ceset daha bulunur..ölen kimdi???? youreads 1 yaşında zirvesine katılanlanlardan birimiydi???
  4. - o arada clifford clavin , bona dea, hain kunduz ceset hakkında beyin fırtınası yapmaya çoktan başlamıştı. clifford clavin ''çorapları çok kaliteli. zengin biri olmalı'' dedi. o detayla ne hain kunduz nede bona dea ilgilendi. hain kunduz ise vücudundaki ve boynundaki kesik izlerinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. çünkü kesikler bir bıçak ile yapılmamıştı. ince ve derindendi kesikler. bona dea ile hain kunduz maktülü incelerken, clifford clavin yine sıradışı bir şeyler düşünmüştü. maktülün giysilerine bakmaya ve ceplerini karıştırmaya koyuldu. maktülün cebinde youreads yazan bir kitap ayracı buldu. kitap ayracı bir bıcak gibi keskin ve sertti. kitap ayracını kontrol ettikten sonra ''o kesik izleri buna mı ait'' diyerek kitap ayracını gösterdi cliff. kitap ayracını gören hain kunduz ile bona dea başta cliff'i yine önemsemesede biraz düşündükten sonra birbirlerine anlamlı bir şekilde bakarak mantıklı olabileceği kanısına vardılar.
  5. "yemişim işini. zaten kölelikten başka bir şey değil. devlet dediğin insanın sadece felsefe ve sanatla ilgilenebileceği bir ortam sağlamadıkça ne işe yarıyor ki? "

    süt tozunu çok da sevmemesine rağmen her kahve yapışında atardı içine bir miktar. sonra da kahveyi sevmezdi. kahveyi yarım bırakıp işe gitmek üzere hazırlanmaya başladı. peşi sıra gelen kedi ayaklarına dolanıyor, neredeyse düşürecek oluyordu. metrobüsü düşünmekten kendini alamadı. acaba kaçıncı gelene binecekti bu sefer. sayılarla kafayı bozmuş vaziyetteydi. geçen gün 4. gelene bindiği için bugün mecburen tek sayılı olana binmek zorundaydı(sebebi net değil)

    ayakkabısını tek ayak üstünde giyerek evden çıktı.

    ..
    abi
  6. kızı regina felinga'nın sesini duyunca doğrulan abi ağlamaklı sesinden bir şey olduğunu anlıyor. telefonun öbür ucundaki sesi bir kaç haftadır duymadığını farkediyor tam o anda.
    -ne oldu regina? sesin pek iyi değil?
    -baba, hemen buraya gelmelisin.
    kahvesini oyma desenli tahta sehpanın üzerine soğuması için bırakıp 69 model tostos'unun anahtarını kapıp arabaya yürümeye başlıyor. "hay aksi, yine çalışmıyor, ya aküsü bitti, ya motor sıkıntı çıktı yine" diye aklından geçirip yakın sayılan durağa doğru yürümeye başlıyor ilkbaharın o yeşil ama soğuk sokaklarında.

    edit: devam ettiresim var ama başlarsam sabaha kadar yazacakmışım gibi hissediyorum.
  7. acaba bir seri katilden söz edebilir miydik? bu youreads dedikleri neydi? tehdit oluşturabilecek bir örgüt müydü? eğer böyle bir topluluk varsa gerçekte hangi düşünceyi temsil etmekteydi ve kimleri kızdırmış olabilirlerdi?

    akıllarda pek çok soru işaretiyle ekip büroya geri dönmüştür. tek istedikleri simsiyah bir kahve eşliğinde poğaça börek allah ne verdiyse karınlarını doyurup düşüncelerini toparlayabilecekleri bir on dakikaydı. ancak abi büroya adımını attığı gibi bunun olmayacağını anlamıştı. işte senelerdir herkesten sağladığı(!) öz kızı regina orada, üstelik insanların sırlarını büyük ustalıkla öğrenmeyi başaran deanmoriarty ile birlikte kahve içip ekler yiyordu...

    abi bir şey söyleyemeden kızı onu bu durumdan kurtarmıştı. "konuşmamız gerek!"
  8. önceki gecenin gerilimi computerguy'ı esir almıştı. bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun sesine hızlı adım sesleri karışmıştı. ayak sesleri, temposunu yağmura odaklamış gibi şiddetini arttırıyordu. karanlığın içine kaçan bir adam ve arkasından kovalayıp küfürler savuran adamlar... cumputerguy olduğu yerde donakalmıştı. fazla içmişti ve zihni doğru işlemiyordu. takip etme isteği duydu. kovalayan üç adamın arkasından gizlice ama hızlı bir şekilde takibe koyuldu. kaçan genç bir parkın içinden gitmeyi düşünmüştü. böyle yaparak belki de bir yardım bulma ümidini taşıyordu. park dümdüz bir yoldan ve bu yolun kenarlarına dikilmiş çam ağaçlarından ibaretti. parkın sonuna geldiğinde artık kaçacak bir yerin olmadığını görünce genç bedenini bir ürperti kapladı. köşeye sıkışmış bir fare gibi hissediyor, birazdan gelecek cellatlara nasıl yalvaracağını planlıyordu. aniden gözüne bekçi kulübesi takıldı ve oraya doğru koşar adımlarla gitmeye başladı. kulübeyi yumrukluyor, içeriden bir yardımın gelmesini umuyordu. az sonra boğazını saran iri yarı bir el onu tutup yere fırlattı. "bizi çok yordun. seni zevk alarak yavaş yavaş öldürmeyeceğim. en azından koşman buna yaradı.", dedi ve silahını çıkarıp gence yöneltti. cumputerguy çam ağacının arkasında kendini güvende hissetmiyordu. çok koşmuştu ve sessizce nefes almak onun için zor oluyordu. gördüklerine inanamıyor az sonra olacakları merakla bekliyordu. adamın genci öldüreceğine emin olduğu anda oradan uzaklaşma iç güdüsüyle bir kaç adım geri attı. ayağı çam ağacının köklerine takıldı ve yağan yağmurun oluşturduğu çamur birikintisine düştü. bu epey gürültülü olmuştu ve silahlı adamın dikkatini hemen çekmişti. kendisine doğru gelen adamı görünce ne yapacağını şaşırdı ve geldiği yoldan kaçmaya başladı...
  9. olay yerine gelen abi cesede eğilip baktı
    - neeeh neeehh nayır nolamaz dedi
    -töbe de sana bunu kim yaptı?
    abi üzülmüştü. yardımcısı bona dea ve komiser clifford clavine bağırdı katiliii bulunnn!!!!!!!
    katil kimdi?? yoksa kanzuk muydu?? yazarlarını youreadsa kaptıran kanzuk intikam mı alıyordu??

    derken bir ceset daha bulundu. cesedin üzerinde youreads kitap ayracı vardı..